Günümüzde özellikle gelişmiş ülkelerde karaciğer sirozunun ve karaciğer naklinin en sık nedeni, yağlı karaciğer hastalığı olarak biliniyor. Bu hastalığı erken tanımak, ciddiyetini saptamak ve önlemler alıp tedavi etmek önem taşıyor. Türkiye’de her 4 kişiden 1’inde karaciğer yağlanması görülüyor. Geçmiş dönemlerde biyopsi ile tespit edilen karaciğer yağlanmasındaki hasar, teknolojinin gelişmesiyle birlikte Fibroscan isimli cihaz ile kolayca tespit edilebiliyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Prof. Dr. A. Emre Yıldırım, karaciğer yağlanması ve Fibroscan teknolojisi ile ilgili bilgi verdi.
Ses dalgaları ile karaciğere zarar vermeden yağlanma ölçülebiliyor
Fibroscan, çeşitli nedenler ile karaciğer hasarı sonrası meydana gelen skar dokusunun (fibrozis yani bağ dokusu) değerlendirilmesi için titreşim elastografisi teknolojisi kullanmaktadır. Bu teknoloji ile karaciğerin sertliğini ve elastikiyetini ölçülmektedir. Karaciğer fibrozisinin düzeyini belirlemede güvenilirliği birçok klinik çalışma ile ispatlanarak kılavuzlara yerleşmiş ve karaciğer biyopsisi gibi invaziv yani vücuda uygulanan kesici bir işleme alternatif olarak sık tercih edilen bir yöntem haline gelmiştir.
Fibroscan ile karaciğer elastometresi yani organların veya diğer yapıların sertliğini belirlemede yardımcı olan tıbbi görüntüleme işlemi yapılmaktadır. Bu teknikte, Fibroscan cihazı, karaciğere zarar vermeden hızlı titreşimler oluşturmakta ve bu titreşimlerin hızına dayanarak karaciğerinizin sertliğini (fibrozis) ölçmektedir. Ultrasonografiye benzer bir yöntem kullanılarak titreşim oluşturulan ses dalgalarının karaciğere çarpıp, karaciğerin sertliği veya yumuşaklığına bağlı değişiklik göstererek, geri dönmesi sonucu oluşan farkların bir yazılım programı ile değerlendirilerek karaciğer fibrozisinin derecelendirme esasına dayanmaktadır. Bu yöntem ile ne kadar skar dokusu oluştuğu veya siroz gelişip gelişmediği hakkında bilgi vermektedir. Bu derecelendirme karaciğer biyopsisi ile yakın değerler olduğu için karaciğer biyopsisi yerine tercih edilen girişimsel olmayan bir yöntem olmaktadır.
Hepatit ve karaciğer yağlanması sorunlarında Fibroscan kullanılıyor
Özellikle hepatit B ve C gibi viral hepatit, yağlı karaciğer hastalığı, alkolik karaciğer hastalığı, metabolik karaciğer hastalıkları başta olmak üzere birçok karaciğer hastalığı karaciğer fibrozisine yol açabilmektedir. Fibroscan, bu hastalıkların varlığı veya ilerlemesini belirlemek ve tedavi seçeneklerini doğru yönetmek için günümüzde tercih edilen bir yöntemdir.
Fibroscan, yoğun asisti olan sirotik hastalara ve hamilelere yapılması önerilmemektedir. Aşırı obezite ve kaburga aralarının çok dar olması gibi vücut yapıları fibroscan cihazı ile uyumu zorlaştırarak doğru sonuçlara ulaşılmasını engelleyebilmektedir. Bu durumlarda kaburga aralarını genişletecek vücut manevraları veya daha büyük bir tarayıcı kısım kullanılması ile doğru sonuca ulaşılabilmektedir.
Kalp pili veya diğer tıbbi implantlar gibi manyetik alanlarla etkileşime girebilecek cihazları olan kişilerde ve akut safra yolu enfeksiyonları olan kişilerde, fibroscan testi yapılması önerilmemektedir.
Yağlı karaciğer hastalıklarında biyopsi sorununa çözüm oluyor
Karaciğer yağlanması genellikle ultrasonografi veya kan testleri gibi diğer tanı yöntemleri ile teşhis edilmektedir. Karaciğer yağlanması yangıya (inflamasyon yani iltihabi bir durum) neden olmadan basit bir yağlanma şeklinde olabileceği gibi ciddi bir seviyeye ulaşıp, karaciğer fibrozisi gelişebilir ve bu durum da ilerleyen aşamalarda siroz ve karaciğer kanseri gibi ciddi karaciğer hastalıklarına neden olabilmektedir. Bu nedenle, konvansiyonel yöntem olan karaciğer biyopsisi veya fibroscan gibi ileri tanı yöntemleri, karaciğer yağlanması olan hastaların karaciğer sağlığına yönelik risklerini belirlemek için kullanılabilmektedir. Fibroscan, karaciğer biyopsisine yakın sonuçlar verdiği için birçok hastalıkta tanı için gereksiz biyopsi yapılmasını engelleyebilir, pek çok hastalıkta tedavi etkinliğini izlemede kullanılabilmektedir. Ancak Fibroscan yapılmış olması biyopsi gerekliliğini her zaman ortadan kaldırmamaktadır.
Karaciğer yağlanması olan kişilerde, sertliği artırabilecek yağlı hücrelerin birikmesi nedeniyle fibrozis gelişebilmektedir. Fibroscan, karaciğer yağlanması olan kişilerde karaciğer fibrozisini belirlemek için kullanılabilmektedir. Bu sayede, hastanın karaciğer yağlanmasının hangi seviyede olduğu, ilerleyip ilerlemediği ve karaciğer sağlığı açısından hangi riskleri taşıdığı gibi konular hakkında daha detaylı bilgi edinilebilmektedir. Bu bilgiler, hastalığın seyrinin takibi ve uygun tedavinin belirlenmesinde yardımcı olabilmektedir.
Ağrısız ve konforlu bir yöntem
İşlem sırasında genellikle rahatsızlık hissi oluşturmayan bir titreşim hissi olur. Hastalarda ağrı, acı ve yanma hissi olmaz.
Fibroscan, bir karaciğer biyopsisi gibi invaziv bir işlem olmadığından, işlem sonrasında normal aktivitelere hemen dönülebilmektedir.
5-10 dakika içinde karaciğer yağlanması belirlenebiliyor
Fibroscan, tıbbi uzmanlık gerektiren bir işlem olduğu için, sadece yetkili eğitimini almış bir gastroenteroloji uzmanı tarafından gerçekleştirilmektedir.
Hastanın işlem öncesi en az 2 saat boyunca aç kalmış ve kahve gibi kafein içeren bir sıvı tüketmemiş olması gerekmektedir. Ayrıca, hastanın işlem öncesi kullanmakta olduğu ilaçların doktoru tarafından gözden geçirilerek ilaçları alması veya almayı bırakması gerekebilmektedir.
Hasta işlemin yapılacağı yatağa sırt üstü sağ elini başının altına ensesine koyacak şekilde yatması istenmektedir. Karın bölgesi açıkta kalacak şekilde kıyafetleri kaldırılmaktadır.
Fibroscan cihazının ölçüm yapacak tarayıcı kısmı olan hassas prob üzerine bir miktar jel sürüldükten sonra, hastanın göğüs kafesinin sağ alt kısmında iyi ölçümün yapılacağı düşünülen yer tespit edilerek kaburgaların arasından cilde temas ettirilmektedir. Bu bölgelerden karaciğeri ses dalgaları ve titreşim teknolojisi kullanarak taranarak ölçümler alınmaktadır. Bu süreç yaklaşık 5-10 dakika sürer.
FibroScan cihazı, işlem sonunda, karaciğerin yağlanma miktarını, sertliği ve elastikiyetini ölçen sayısal bir sonuç üretmektedir. Sonuçlar, cihazda gösterilen ekranda veya yazıcıdan çıktı olarak görüntülenebilmektedir.
Dalak sertliği ölçmek için de kullanılabiliyor
Fibroscan esas olarak karaciğer sertliğini değerlendirmek için tasarlanmış olsa da, son zamanlarda dalak sertliğini ölçmek için de kullanılır hale getirilmiştir.
Dalak elastografisi fibroscan cihazı ile yapılan, dalak dokusunun sertliğini ve fibrozis derecesini ölçmek için kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntem, özellikle karaciğer hastalıkları gibi durumlarda, portal hipertansiyonun değerlendirilmesinde de kullanılabilmektedir. Portal hipertansiyon, karaciğer hastalıklarına bağlı olarak ortaya çıkabilen ve karaciğerin portal venlerinde yüksek basınç ile dalak boyutunda artışa ve dalak dokusunda fibrozis gelişimine neden olabilmektedir. Dolayısıyla, fibroscan ile dalak elastografisi, portal hipertansiyonun belirlenmesinde ve karaciğer hastalıklarının değerlendirilmesinde önemli bir rol oynayabilmektedir.