TCMB’nin %8.5 olan politika faizinin aksine KKM’de tavan faizin kaldırılması ile TL mevduat faizinde 20 yılın zirvesi görüldü. 3 aya kadar vadeli mevduatın ortalama faizi %29.3 oranlarında gerçekleşirken, bankaların yüksek montanlı TL mevduata verdiği faiz %35’e doğru yaklaştı. Kur tarafında ise Kapalıçarşı ve bankalar arasındaki döviz fiyatları arasında 40-50 kuruşa varan farklar gözlemleniyor.
Sözcü Gazetesi’nden Mehtap Özcan Ertürk’ün haberine göre TCMB tarafından bankalara, “döviz fazlası olanlara doları daha yüksek kurdan satın” talimatı gönderildi. Bu olağan dışı adımla ise kambiyo rejiminde kısıtlama olan ülkelerin başvurduğu bir yöntem olan ‘çoklu kur’ döneminin kapıları aralandı. Yine Merkez Bankası’nın talimatı ile bankalar döviz alış satış fiyatı arasındaki farkı ciddi düzeyde artırdı. Ekonomistler piyasada ortaya çıkan ‘ikili kur ve ikili faiz’ tehlikesinin yarattığı tahribatın giderek büyüdüğüne dikkat çekiyor.
“Görülmemiş bir krizle sonuçlanabilir”
İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı Ümit Özlale süreci eleştirdiği Twitter hesabında “Kur piyasasında kusursuz fırtınanın geldiğini nasıl anlarsınız? Spot piyasa ile Kapalıçarşı arasındaki marja bakarak! Geçen hafta yüzde 1’lerde olan marj şimdi yüzde 2.5-3’lere doğru gidiyor” dedi. Özlale, “Kapalıçarşı’da oluşan fiyat değişimi yüzünden bazı bankalar oraya işlemi kapatmış durumda. Hal böyle olunca spot piyasa ile Kapalıçarşı arasındaki marj büyüyor. Bu hayra alamet değil. Ekonomi yönetimindeki cehaletin sonucu eşi benzeri görülmemiş bir krizle sonuçlanabilir” yorumunu yaptı.
“Kamu bankaları risk alıyor”
Piyasalarda oluşan ‘çoklu faiz’e dikkat çeken Ekonomist Güldem Atabay özel bankaların şirketlere düşük faizden kredi vermezken, tahvil tutma pahasına ihtiyaç kredi faizlerini yükseltiklerini, kamu bankalarının ise vatandaşın cebinden sermaye ekleyerek risk aldığını ve kredi kullandırdığını söyledi.