İyi hissedecek durumumuz mu var? diyebilirsiniz. İyi hissedecek ne oldu ki diyebilirsiniz. Şaka mı yapıyorsun,yaşananları, olanları, başımıza gelenleri görmüyor musun? Bunun içinde nasıl iyi hissedeceğiz? Her gün başka bir kaos, sinir bozucu bir ortam içindeyiz diyebilirsiniz.
Ben de diyorum ki, bu kaosun, ekonomik ,sosyal her anlamda yaşanan tüm krizlerin, felaketlerin kurbanı olmamak için, şu an yaşanan her şeyi, yaşatılan her durumu yönetebilmek için, kendi iç gücümüze odaklanmamız gerek.Yaşam enerjimizi yükselterek kendimize iyi bakmamız gerek.
Çünkü eğer sen, ben, biz, bu durumu yönetemezsek bunun kurbanı oluruz. Yönetilen oluruz. Korkunun, öfkenin, kızgınlığın içinde kurban rolünü üstlendiğinde de çok kolay manipüle edilebilen olursun. Manipüle edildiğinde de yanlış, hatalı kararlar içinde kaybolursun. Bu yüzden iyi hissedecek şekilde yaşamayı kendine öğretmen gerek.Sen ne kadar dengeni koruyarak, gücüne, yapabileceklerine odaklanarak yaşarsan her şeyi çok daha net görüp, ayırt etme özelliğinle farkındalıkla yaşar, başkalarının oyununa gelmezsin diyorum.
Ne yaşadığının, sana ne yapıldığının farkında olmak için kendine ve hayata, olan her şeye uyanman gerek. Yapılanları, yaşatılanları içeriden değil, dışarıdan bakabilecek durumda olacaksın ki sağlıklı kararlar verebileceksin ancak o zaman yapman gerekeni yapabileceksin diyorum..
Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.