Yargılamanın bir kurgu üzerine ilerlediğini dile getiren davanın avukatlarından Çiğdem Kozan, 6-8 Ekim olayları olarak anılan süreçte yaşamını yitiren kişilerin çoğunluğunun HDP’li olduğunu hatırlattı.
Mahkeme sürecinde, “yaşamını yitirenlerin HDP’nin yaptığı sosyal medya paylaşımları ile alakalı olmadığını en başından beri paramiliter karanlık güçlerin süreci bulandırdığını” anlattıklarını belirten Kozan, “Dosyada maktul olarak yer alanların çoğu HDP’li ya IŞİD tarafından ya HÜDA-PAR tarafından katledilmiş. Bunları mahkemede tek tek anlattık” diye konuştu.
İstinaf süreci için gerekçeli kararın yazılmasını beklediklerini söyleyen Kozan, “Bu yargılama HDP’li siyasetçileri tasfiye etmek, hapishanelerde tutmak ve HDP’yi de bu dosyayı gerekçe ederek kapatmak amacıyla kurgulandı” dedi.
HDP’nin attığı tweetlerin demokratik protesto çağrısı olduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ile tespit edildiğini dile getiren Kozan, “Zorlama yolla üretilen gizli tanıklar üzerinden yargılama yapılmaya çalışıldı. Verilen cezalar Kürt halkına ve Kürtlerle dayanışma gösterenlere verildi. Ortada bir suç olmadığı çok açık, istinaf sürecinde tüm cezaların kaldırılması gerekir. Ancak bizler bunun yalnızca hukuki yargılama yapılırsa mümkün olduğunu, siyaseten yürütülen yargılamalarla mümkün olmadığını biliyoruz.” dedi.