İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) tarafından yapılan açıklamada, İSTİB Başkanı Ali Kopuz’un, İstanbul Ticaret Borsası Aralık Ayı Meclis Toplantısı’ndaki konuşmasında, zincir marketlerle ilişkin kullandığı ifadelere yer verildi.
Zincir marketlerin doğurduğu tek sorunun pahalılık olmadığını dile getiren Kopuz, “Pahalılık konusunda zincir marketlerin sorumluluğu az değil ama yol açtıkları sorunlar bununla sınırlı değil. Zincir marketlerin kabahatleri görünenden çok. Fiyatları beraber oluşturduklarına dair iddialar zaman zaman gündeme geliyor. Bir yıl önce Rekabet Kurulu 5 zincir marketin kartel niteliğinde anlaşma sağladıklarına kanaat getirdi ve deyim yerindeyse bunlara ceza yağdırdı. Geçen ay ise Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu, fahiş fiyat artışı ve stokçuluk yaptığı tespit edilen işletmelere büyük cezalar uyguladı. Yani tartışılan zincir marketlerin fiyat politikaları ile ilgili sabıkaları var ve defalarca cezalandırılmışlar” açıklamasında bulundu.
“Uygun fiyata tedarik yapıyorlar ama uygun fiyata satmıyorlar”
Ancak pahalılığın bu marketlerin neden oldukları sorunlardan sadece biri olduğunu öne süren Kopuz, “Pahalılık tüketicileri yani hepimizi etkileyen bir sorun. Zincir marketler, sadece tüketicileri değil, çiftçimizden gıda üreticisi iş adamlarına, esnafımıza kadar herkesi mağdur ediyor. Çiftçinin ensesine binip uygun fiyata tedarik yapıyorlar ama uygun fiyata satmıyorlar. Bu nedenle hem tüketiciyi hem de üreticiyi mağdur ediyorlar.” ifadelerini kullandı.
“Gıdacı iflas ediyor”
Konuya ilişkin değerlendirmesine devam eden Kopuz, şöyle devam etti:
“Bununla da sınırlı kalmıyor, gıda üreticilerini sanayicilerini de süründürüyorlar ve üretimden soğutuyorlar. Piyasa hakimiyetleri dolayısıyla, pazar güçlerini kullanarak gıda üreticilerini zorladıkları anlaşmalar dayanılır gibi değil. Fiyat ve vade dayatması, raf kirası, son tüketim veya tavsiye edilen tüketim tarihi yaklaşırken yaptıkları iadeler gıdacıları mağdur ediyor. Birçok gıdacı bu marketlere tedarik yaptıkları için zor duruma düşüyor hatta iflas ediyor.”
“Esnaf kalmayacak”
Ali Kopuz, bu durumdan esnafın zarar gördüğünü belirterek, “Esnafımızın yaşadıkları zaten yıllardır hepimizin gözü önünde yaşanıyor. Yaptıkları kampanyalarla küçük esnafa yaşama hakkı tanımıyorlar. Küçük esnafı bitirdiler. Bir zamanlar 80 binin üzerinde bakkal varken şimdi bu sayı 30 binin de altına düştü. Sadece bakkallar değil zücaciyeciler ve kırtasiyeciler gibi esnafımız da yapılan kampanyalardan etkileniyorlar. Bu gidişle esnaf kalmayacak.” değerlendirmesinde bulundu.
“Fırıncıları ham madde alımına zorluyorlar”
Büyük zincir marketlerin mağdur ettiği bir kesimin de fırıncılar olduğunu dile getiren İSTİB Başkanı Kopuz, şu ifadeleri kullandı:
“Alacakları ekmeğin alım fiyatını kendileri belirleyip, fırıncılara dayatıyorlar. Temel gıda maddelerinde yüzde 20 kar marjını aştıkları için de fırıncılara hizmet faturası keserek bu farkı tahsil ediyorlar. Bu yetmezmiş gibi, un alımlarını kendilerinden yapmaya zorluyorlar. Devletimizin fiyatları düşük tutmak için yaptığı regülasyonu bile bozuyorlar. Sadece un değil, susam, ekmek miksleri ve benzeri birçok ham maddeyi kendilerinden almayı, ekmek alımı için ön şart koşuyorlar. Hatta fırınlara hangi ilaçlama şirketiyle çalışacağını bile dayatıyorlar.
Buna eskiler ‘Rabbena, hep bana’ derlerdi. Bunlarınki de ona benziyor. Ama bu durum böyle gitmez. Bu yanlış sistemin düzeltilmesi için devlete çok iş düşüyor. Devletin ve Rekabet Kurumu’nun bu işe artık bir dur demesi, daha aktif bir şekilde önlemler alması, yeni düzenlemelerle birlikte ağırlaştırılmış cezalar verilmesi gerekiyor. Nitekim dün itibarıyla, zincir marketlerle ilgili “Perakende Ticarette Uygulanacak İlke ve Kurallar Hakkındaki Yönetmelikte” bir düzenleme yapıldı. Bundan sonra, gıda perakende sektöründe 200’den fazla şubeye sahip zincir marketler, satışa sundukları ürünler ile şubelerine ilişkin verileri Ticaret Bakanlığı’nın sistemine aktaracaklar. Bakanlık gerek görürse bu verileri, ilgili kurum, kuruluş ve kamuoyuyla paylaşacak. Bu adımları önemli buluyorum.”
Kopuz, ayrıca Hal Yasası ile Perakende Yasası’nın bir an önce düzenlenerek yürürlüğe girmesi gerektiğini dile getirerek, “Yeni çıkarılacak Perakende Yasası’nda her şeyden evvel bir süre ve mesafe şartı konularak küçük esnafımızın önü açılmalıdır. Bu tedbirlerin yanı sıra, ulusal zincir marketlerde zücaciye, kırtasiye, mobilya ve teknolojik ürünler de satılabilmekte. Bu konuda da bir çerçeve belirlenmeli ve bu ürünlerin satılabileceği noktalar esnafın lehine olacak şekilde düzenlenmelidir. Tüm bu önlemlerin, hem vatandaşın daha uygun fiyatlarla ihtiyacını karşılamasını, hem esnafımızın nefes almasını, hem de enflasyonun düşmesini sağlayacağına inanıyorum” şeklinde görüşlerini paylaştı.