Hamam kültürü Antik Roma’ya kadar uzanıyor. Osmanlı döneminde yıkanma, arınma ve hatta şifa bulma yeri olarak kullanılıyordu. 17. yüzyılda sadece İstanbul’da 168 büyük çarşı hamamı yaptırılmıştı mesela. O dönemde her sultan ve padişah bir hamam yaptırırdı, adettendi. En önemli hamamların imzasını da Mimar Sinan’a atmıştı. Günümüzde artık sayıları parmakla sayılacak kadar azalan hamamlar, yüzyıllarca Osmanlı ve Türk kültürünün olmazsa olmazı olarak bilindi.
İSTANBUL’UN EN BÜYÜK ÇİFTE HAMAMI: CAĞALOĞLU
Cağaloğlu, I.Mahmut döneminde yapılan İstanbul’un en büyük çifte hamamlarına sahip. Çifte hamam erkek/kadın bölümleri olan anlamına geliyor. Barok stili mimari yapısı var. Klasik Osmanlı mimarisinden ayıran özelliği ise soğuk ve sıcak bölümleri diğer hamamlara göre farklı olması. 300 yıldır ayakta duran hamamın kadın ve erkekler için ayrı bölümleri var. New York Times gazetesinin “Ölmeden Önce Görülmesi Gereken 1000 Yer” listesinde de adı geçiyor. Cağaloğlu Hamamı, aynı zamanda Osmanlı Dönemi’nde inşa ettirilen son büyük hamam olma özelliğini de taşıyor. İstanbul’un tarihi dokusunu hissetmek istiyorsanız kesinlikle burayı ziyaret etmelisiniz.
MİMAR SİNAN’IN KALFALIK ESERİNDEN SÜLEYMANİYE HAMAMI
Süleymaniye Hamamı, caminin bir parçasını oluşturuyor. Beyazıt’ta 1557 yılından beri ayakta olan hamam kubbeler ve birbiri ardına dizilmiş bacalardan oluşuyor. Hamam ile birlikte o dönemde Süleymaniye Camii ve külliyesi inşa edilmişti. Kadın ve erkeklerin her gün kullanabildikleri bölümlerinin yanı sıra Kanuni Sultan Süleyman’ın bir zamanlar yıkandığı özel loca bölümü de hamamın kullanılan bölümü. Erkek ve kadın için tek bir bölüm var ve gitmeden önce rezervasyon yaptırmanız şart.
KÖSEM SULTANIN ÇİNİLİ HAMAM’I
Üsküdar’da bulunan ve İstanbul’daki tarihi hamamlar içinde hala bir mahalle hamamı olarak kendini korumayı bir şekilde başarmış mekan. Tarihi Çinili Hamamı, Kösem Sultan tarafından 1640 yılında yaptırılmıştı. Bitimine ömrü yetmediği için hamamın bitirilmesini kardeşi üstlenmişti. “Çinili” adının konulması da o dönemde özel çinilerle bezeli olmasından geliyor. Çiniler maalesef günümüze kadar kalamadı, hepsi çalınmış. Tekrar hayata geçirilme evresinde yapıda fazla değişiklik yapılmadı, sadece duvarları orijinal mavi taşlarla, esere sadık kalınarak süslendi. Hamamın güzelliği yapımcıların da dikkatini çektiği için birçok sanatsal projede kullanıldı. Hamamın erkek ve kadın bölümlerinde köpük masajı, kesek ve kadınlar için yağlı masaj hizmetleri hala sunuluyor.
MİMAR HAYRETTİN PAŞA’DAN TARİHİ GEDİKPAŞA HAMAMI
Kapalı Çarşı’ya 250 metre uzaklıkta bulunan Osmanlı mimarisinin en önemli eserlerinden biri bu hamam. 1475 yılında Ahmet Paşa tarafından yaptırılıyor. Sauna, göbek taşının yanında havuzu olan tarihi tek hamam olma özelliği de taşıyor. Aynı zamanda kadın ve erkek bölümleri olan İstanbul’un çifte hamamlarından biri. İstanbul’un unutulmuş bir mekanı olsa da işlevselliği hala devam ediyor.
İSTANBUL’UN EN ESKİ HAMAMLARINDAN: GALATASARAY HAMAMI
İstanbul’un en görkemli ve en ünlü hamamlarından olan Galatasaray Hamamı, Sultan II. Bayezid tarafından, o zamanların önemli kişilerinden Gül Baba’nın isteğiyle yapılmıştı. Hamam hala günümüzün en çok tercih edilen tarihi hamamlarından.
GALATASARAY HAMAMI’NIN GİZEMLİ HİKAYESİ
Galatasaray Hamamı’nın yapımı gizemli bir hikayeye dayıyor. Sultan Beyazıt o zamanlar şu anki Galatasaray Lisesi ve Galatasaray Hamamı’nın yer aldığı arsada gezinirken bir kulübe gözüne çarpıyor. Bu kulübe zamanın sayılan zatlarından olan Gül Baba’ya ait, Sultan Beyazıt bu kişiyle tanışıp “Gül Baba bir dileğiniz var mıdır?” diye soruyor ve Gül Baba da cevaben bu arsaya yüzyıllara hükmedecek içinde büyük bir mektep ve büyük kubbeli hamam bulanacak bir külliye yapılmasını istiyor. Sultan Beyazıt bu dileği aynen kabul ederek 1481 yılında külliyeyi inşa ettirmeye başlıyor. Gül Baba’nın yatırı halen külliye içindedir ve Galatasaray Hamamı Gül Baba’nın aynen istediği gibi yüzyıllara hükmetmeye devam ediyor.
FİL GÖZÜ BEZELİ KUBBELER: KILIÇ ALİ PAŞA HAMAMI
Tophane’nin sembollerinden olan tarihi Kılıç Ali Paşa Hamamı, adını Osmanlı donanmasının ünü dünyaya yayılmış askerlerinden Kılıç Ali Paşa’dan alıyor. Bu hamam da Mimar Sinan’ın eserlerinden biri, titiz bir restorasyon aşamasından sonra 2012 yılında hizmete tekrar açılıor. Mimar Sinan’ın 1578-1583 tarihlerinde inşa ettiği düşünülen hamamın özelliği, ışığı geçiren fil gözü bezeli kubbeleri. İstanbul’un ikinci en büyük kubbesi olan Kılıç Ali Paşa Hamamı’nın dış bölümünde hamam ürünleri satan bir dükkân da yer alıyor.
ÇEMBERLİTAŞ HAMAMI
Çemberlitaş Hamamı, Çemberlitaş’ın yanında, Kapalıçarşı’ya oldukça yakın konumda bulunan meşhur hamamlarımızdan. Mimar Sinan’a 1584 yılında III. Selim’in karısı Nur Banu Sultan tarafından yaptırılan hamam, kadın ve erkek olarak iki ayrı bölümden oluşuyor. Çemberlitaş bir dönem Valide Sultan ve Gül Hamamı isimleriyle de anılıyordu. Osmanlı topraklarını gezmiş ve gördüklerini Seyahatnâme adlı eserinde toplamış Evliya Çelebi de yapıdan III.Murat Hamamı olarak bahseder mesela. Hamam içinde yer alan bazı göbek taşlarında Osmanlı yazıtlarına rastlamanız mümkün.
BİR HASEKİ HAMAMI: HÜRREM SULTAN
Kanuni Sultan Süleyman’ın eşi Hürrem Sultan’ın yaptırdığı bu hamam, bir haseki hamamı. Dönemin mimarbaşısı olan Mimar Sinan, kadın ve erkek bölümünü ilk kez aynı eksen üzerinde inşa ederek, Türk hamam mimarisinde bir ilke imza atmıştı. Hürrem Sultan’ın hayrat olarak yaptırdığı hamam, uzun yıllar depo olarak kullanılıyordu, 1957 -1958 yılları arasında onarılan hamam 5 asırlık işleviyle, yani hamam olarak yeniden hizmete açılması 2011 yılında oldu.