Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2017 yılında, partililerle yaptığı bir toplantıda, “İstanbul’u kaybedersek Türkiye’yi kaybederiz.” diyerek uyarıda bulunmuştu. Buna ek, tarihi bir gerçek olarak, Ankara’yı kazanan partiler hep İstanbul’u da kazandı.
Bu tablo, Ankara ve İstanbul’u kaybedenlerin iktidarı da kaybetme ihtimalinin çok yüksek olduğunu gösteriyor. 2019’da İstanbul ve Ankara’yı kaybeden AKP-MHP ittifakının da, Erdoğan’ın öngörüsüne göre, 14 Mayıs 2023 seçimini kaybetmesi gerekiyor.
Cumhur İttifakı’nın seçimine giderken, iktidarı kazanmak için neden İstanbul’a bu kadar yüklendiği ortaya çıkıyor. Seçimle kaybedilen İstanbul, Ekrem İmamoğlu’nun görevden alınmasıyla AKP’ye geçerse, “İstanbul’u aldık, Türkiye’yi kazanırız” diyebilecekler mi? Bu, iktidarı da getirebilir mi?
2019’da Mart ve Haziran ayında tekrarlanan İstanbul seçimleri, hangi gerekçeyle olursa olsun, seçmenin, oyunun geçersiz sayılmasına büyük tepki gösterdiğini ortaya koydu.
2019 Mart’ta İstanbul’da, Cumhur İttifakı’nın yüzde 48.61 oyuna karşılık, Millet İttifakı yüzde 48.77 oyla kazanırken, seçim yenilenince Haziran’daki seçimde, Cumhur İttifakı’nın oyları yüzde 45’e indi, buna karşılık Millet İttifakı’nın oyları yüzde 54.22’ye yükseldi.
Ankara’da da 2019 Mart seçiminde, Cumhur İttifakı’nın yüzde 47.12 oyuna karşılık, Millet İttifakı yüzde 50.93 oyla seçimi kazanmıştı.
Geçen dört yılda, iktidarın bu iki ildeki oy kayıplarını giderecek bir gelişme olmadığı gibi, tam tersine ekonomik krizle daha çok oy kaybetti.
Bu durumda, iktidar, İstanbul ve Ankara’yı almadan nasıl seçimi kazanacak? Böyle bir ihtimal var mı?
Erdoğan’ın “İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder” sözlerini aktaran Abdülkadir Selvi, 2014’ten itibaren Erdoğan’ın kazandığı tüm seçimlerde, İstanbul’da oylarının azaldığını belirtiyordu.
Köşe yazısının tamamını okumak için…