OLCAY BÜYÜKTAŞ
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi ve İzmir Ticaret Borsası Başkanı (İTB) Işınsu Kestelli, İzmir’deki Oda ve Borsalar olarak Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri alanında önemli iş birliklerine ve ortaklıklara imza attıklarını, bu alanda ciddi mesafe de kat edildiğini belirtti.
Şimdi yönetiminde yer aldığı TOBB bünyesinde el birliğiyle bu projeleri hayata geçirerek Türk tarımını küresel alanda daha rekabetçi bir hale getireceklerinin altını çizen Kestelli, “Yeni dönemde Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı değerli dostum Ender Yorgancılar ile birlikte İzmir ve iş dünyasındaki ilgili alanlarımızı temsilen TOBB yönetiminde yer alacağız.
İzmir Tarım Teknoloji Merkezi ve Ege Gastronomi Projesi gibi çalışmalarımızla da büyük fark yaratacağız. Cumhuriyetin kurulup gelişmesinde tarım lokomotif sektördü. Değişen dünya düzeni, artan nüfus ve talep Cumhuriyetin 100’üncü yılında tarımı yeniden başrole taşıyacak. Ve tarım en stratejik sektörlerin başında yer alacak. İzmir olarak bu alanda söyleyecek çok sözümüz, yapacak çok işimiz olduğuna inanıyoruz ve bu doğrultuda, el birliğiyle çalışıyoruz” dedi.
Pozitif ayrımcılığına ihtiyaç var
Tarım sektörü başta olmak üzere içinde bulunduğu tüm yapılardaki meslek gruplarının ağırlıklı olarak erkek egemen sektörler olduğunu ile getiren Kestelli, ancak bunun kendisi için hiçbir zaman sorun olmadığını ya da bir zorluk yaratmadığını dile getirdi.
“Tarım sektörü geneline bakılacak olursa; tarlada genellikle kadınları görüyoruz. İşin ticaretine gelindiğinde ise karşınıza çoğu zaman erkekler çıkıyor. Kadın şirket kurucusu ya da ortağına pek rastlanmaz. Bu durumun yavaş yavaş değişmeye başladığını söyleyebilirim” diyen Kestelli, fakat bu değişimin gerçekten çok yavaş olduğunu belirterek, hızlandırmak için pozitif ayrımcılığa ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi. Kestelli, bunun bir iltimas tanıma durumu değil, sadece yüzyılların birikimi olan dengesizlikleri ortadan kaldırarak herkesin yarışa eşit şartlarda başlamasını sağlamak için gerektiğinin de altını çizdi.
“Daha çok mücadele edeceğim”
2007’de Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası’nın (VOB), 2009’da da İzmir Ticaret Borsası’nın (İTB) Yönetim Kurulu Başkanı seçildiğini hatırlatan Kestelli, çalışma yaşamında kadının daha fazla yer alması konusunda, “Borsanın, ülkemizde kadına yönelik şiddetin sona ermesi, dilde ayrımcılığın ortadan kaldırılması yönünde projeler yürütmesi veya var olan projelerin parçası olması konusunda tüm üyelerimizden müthiş bir destek gördüm. Yönetim Kurulu’nda bulunduğum TOBB’un da ülkemizde halen en dezavantajlı kesimler arasında yer alan kadınlar konusunda yaptığı çalışmaları daha da ileriye taşımak için mücadele edeceğim.
Başarısız olduğumu ya da olacağımı düşündüğüm anlarda hiçbir zaman mücadeleyi bırakmadım. İnanan, hedefini belirleyen, azimle çalışan, mücadeleyi bırakmayan bir kadının başarısız olamayacağına inanıyorum” diye konuştu.
“Yasa çıkarmak yetmiyor”
Bazı şeylerin sadece yasa çıkarmakla hallolmadığını belirten Kestelli, “Toplum olarak önce eşitliği özümsememiz lazım. Eğitimde eşitliği sağlamamız lazım. Ondan sonra ortaya çıkacak sorunlara göre de yasal çözümler üretmemiz lazım. Yoksa çıkan her yasa sorunların çözümünde yetersiz kalmaya devam eder” değerlendirmesini yaptı.
TOBB Yönetim Kurulu’na ilk kadın temsilci olarak seçildiğini hatırlatan Kestelli, “Tabii ki büyük bir gurur ama aynı zamanda da bunun omuzlarıma büyük bir sorumluluk yüklediğini de hiç unutmayacağım. Başarılı olmam arkamdan birçok kadını bu makamlara taşımam anlamına gelecek bunun farkındalığı içinde çalışacağım” diye konuştu.
Hedef, tarıma dayalı ticaretin sesi olmak
Yönetim kurulunda ilk icraatınız ne olacak? sorusuna, “Ben hem İzmir’in hem Türkiye’nin hem de tarımın ve tarıma dayalı ticaretin sesi olmaya gayret edeceğim” diyen Kestelli, Türk ekonomisinin bugünlere ulaşmasında çok önemli görevler üstlenmiş olan TOBB gibi dinamik bir yapının içinde bundan sonra daha fazla kadının sorumluluk alması gerektiğine vurgu yaptı.
“Seferberlik başlatmalıyız”
TOBB Kadın Girişimciler Kurulu’nun önemli bir yol aldığını belirten Kestelli, “Bizler de kadının çalışma hayatında daha fazla yer alması, daha fazla kadın girişimcinin ortaya çıkması, yönetim kurullarında daha yüksek oranda temsil edilebilmesi için bir seferberlik başlatmalıyız” diye konuştu.
21 milyon kadının evde oturduğu bir ülkenin istediği hızda koşması kolay değil.
Tüm iyileşmelere karşın hâlâ tek kanadıyla uçmaya çalışan kuş gibiyiz. Kadının çalışma hayatında daha fazla yer alması, yönetim kurullarında daha yüksek oranda temsil edilebilmesi için bir seferberlik başlatmalıyız” diyen Kestelli, kadınların ekonomiye katılımı konusunda sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu konuda her bireyin sorumluluğu olduğunu düşünüyorum. El birliğiyle çalışma hayatındaki kadın sayısını hem girişimci hem de çalışan bazında artırmamız lazım. Bunu da en temelden başlayarak güçlü bir eğitim hamlesiyle desteklemeliyiz. Her 10 erkek işverene karşılık sadece 1 kadın işveren var. Kadınların şirket yönetimlerinde temsil oranı çok düşük. Son Meclis seçimlerinde en yüksek kadın milletvekili oranına ulaşmış olsak da bu oran ancak yüzde 20. Önümüzde çok net bir örnek var: Türkiye olarak kadınların işgücüne katılımında ve verimlilikte Güney Kore’yi yakalayabilmiş olsak, dünyanın en büyük ekonomileri sıralamasında 7-8 basamak yukarı çıkmamız işten bile değil. Yer altı zenginlikleri sınırlı olan bir ülkede, kalkınma ve ekonomik refahı artırma konusundaki en büyük potansiyelimiz, atıl durumda bekleyen kadın iş gücümüz.”
