Erzincan İliç’te Anagold’un altın madeninde yaşanan facianın 4’üncü günü geride kaldı. Göçük altında kalan 9 maden işçisine hala ulaşılamadı. Sahada çalışmalar sürerken, siyanürlü toprağın kaldırılması için de çalışmalara başlanması gündeme geldi.
Bağımsız Maden-İş Sendikası’nın aktardığı bilgiye göre dün gece Anagold Altın Madeni bünyesinde 950’den fazla işçinin çalıştığı taşeron Çiftay şirketi, işçileri kısım kısım işbaşı yapmaya çağırdı.
İşçilerin önemli bir bölümünün kaldığı maden sahasına görece daha uzak ve güvenli kamp alanı boşaltılarak işçiler şantiyedeki kamp alanına taşındı.
RİSKE KARŞIN ÇALIŞACAKLAR!
Sendikanın aktardığına göre, Çiftay işçileri siyanürlü toprağı taşımak için görevlendirildi. Sendikanın konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Çiftay şirketinin çalışmaları kapsamında olağan şartlar altında siyanürle doğrudan temas ettikleri bir nokta yok. Dinamitle patlatma işleminden sonra çıkan cevher ve taşları ilgili bölüme taşımakla görevli olan Çiftay işçilerinin bugün yaptığı iş değiştirilerek siyanürlü toprağın sevkiyatı görevi veriliyor. İşçilere bu işin son iş olduğu, siyanürlü toprak taşındıktan sonra çalışmaya devam etmeyecekleri söyleniyor. Üstelik 18 Şubat itibariyle dahi alanda yeni kaymalar sebebiyle risk tespit edildi” ifadeleri yer aldı.
‘KAÇINMA HAKKINIZ VAR’
Siyanürlü toprağın taşınmasının olağan iş sözleşmesine aykırı olduğu ve bunun ancak işçilerin onayıyla değişebileceğine vurgu yapılan açıklamada, “Bu değişiklik ancak sizin açık onayınızla mümkündür. Size bir kağıt imzalatmak isterlerse anlamı budur, bunu imzalamak zorunda değilsiniz. İşverenin sizden bunu istemesi, tarif edilen işin risklerini sizin üstlenmenizi istemesi anlamına gelir. 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 13. Maddesi bağlamında yüksek risk taşıyan ve yapmak için yeterli eğitim-donanıma sahip olmadığınız işleri yapmaktan kaçınma hakkınız var. Biz elbette göçük altındaki arkadaşlarımıza ulaşılabilmesi için elimizden gelen her şeyi yapmak istiyoruz. Gerçek arama-kurtarma çalışmalarına ilk gün çağırsalardı koşa koşa giderdik ama bugün yapmamızı istenen iş arama-kurtarmaya destek değil. Eğitimimiz ve bilgimiz olmayan, yetkin olmadığımız bir işte çalışmaya çağrılıyoruz. Tespit edebildiğimiz kadarıyla 13 Şubat’tan sonraki süreçte, hakları ve iş güvencesi en yüksek tehlike altında olan işçiler sizsiniz. Bu sebeple bireysel hareket ederek bu tehlikeden kurtulma şansımız yok. Haklarımızı ve işimizi korumak ancak güçlü bir birlik sağlayabilirsek ve birlikte hareket edebilirsek mümkün olabilir” denildi.