İsrail’in Şam’daki İran Büyükelçiliğini vurmasıyla başlayan gerilim Cumartesi’yi Pazar’a bağlayan gece İran’ın İsrail’e karşı gerçekleştirdiği hava saldırısıyla yeni bir evreye taşınmış oldu.
1 Nisan’da gerçekleştirilen saldırı İran’ı İsrail’e karşı saldırmaya adeta mecbur eden bir adım oldu. Ülkenin önde gelen komutanlarının öldüğü saldırı sonrası kamuoyundan yükselen intikam çığlıklarına kayıtsız kalamayan İran hükümeti İsrail’e saldıracağını duyurmuştu.
Dünyadaki siyasi ve askeri gelişmeler hakkında dikkat çekici ve isabetli görüşlerini paylaştığı Youtube kanalına bugün eklediği yeni bir videoda konu hakkında konuşan Prof. Dr. Sedat Laçiner “Eğer İran, İsrail saldırısına cevap vermemiş olsa idi çok ciddi bir şekilde aşağılanırdı. Tabiri caizse şamar oğlanına dönerdi” diye konuştu.
Önceki videolarında ön gördüğü gibi maddi hasar bırakmayan İran saldırılarının “iç kamuoyuna dönük” olduğunun altını çizen Laçiner, İran’ın neredeyse her gün yenilediği intikam yeminleri hakkında ise “İran o kadar çok bu tehditleri tekrarladı ve intikamını nasıl alacağını o kadar aleni bir şekilde göstere göstere icra safhasına soktu ki herkes zaten İran’ın ne yapacağını az buçuk bilir hale geldi. Mesela İran saldırıdan günler önce insansız hava araçlarını bir yeraltı deposunda sergiledi, bunları dünyaya gösterdi, seyir füzelerini dünyaya gösterdi” ifadelerini kullandı.
İran’ın 1 Nisan’dan itibaren her Allah’ın günü İsrail’i tehdit etmesi hatta onları hangi silahlarla vuracağını kör göze parmak kabilinden dünyaya sergilemesinin ilginçliğini de vurgu yapan Laçiner, bütün bu propaganda girişimlerinin altında farklı amaçların yatabilecek olmasına dikkat çekti. Uluslararası siyaset alanının önde gelen isimlerinden olan Laçiner, İran’ın İsrail’e karşı gerçekleştirdiği hava saldırısı hakkında da dikkate değer yorumlarda bulundu.
“İRAN SALDIRI PLANLARINI ABD ÜZERİNDEN İSRAİL’LE PAYLAŞTI”
İran, füzeleri insansız hava araçlarını saldırıyı gerçekleştireceği mıntıkaya nakletti. Bunlar da CIA tarafından batı istihbaratı tarafından izlendi ve İran’da bundan çok da hoşnutsuz görünmedi. Açıkçası İran ne yapacağını -hani elini göstermek derler ya pokerde; kağıt oynuyorsanız elinizi göstermezsin ama İran böyle kartlarını karşıya göstere göstere yaptı- saldırıya günler kala ne yapacağını karşı tarafa belli etmiş oldu.
İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan ifade etti dedi ki “Biz saldırıdan 72 saat önce bölgedeki müttefiklerimizi komşularımızı, ilgili devletleri bilgilendirdik.” 72 saat önce, 72 saat dediğiniz süre 3 gün yapar yani bir gün önce değil, 2 gün önce değil, 3 gün önce… Diyorsunuz ki “Ben İsrail’e böyle böyle bir saldırı yapacağım.” Büyük ihtimal Amerika Birleşik Devletleri de bu konuda uyarıldı. Amerika’ya da dendi ki “Böyle böyle bir şeyler yapacağız.”
İddialar şu yönde: İran, bazı Arap ülkeleri üzerinden Amerikalılarla sürekli olarak görüşüyor. Onlarla irtibat halinde ve Amerikalılara dendi ki “Biz İsrail’e şu silahlarla saldıracağız”. Hatta bir iddiaya göre İran Amerikalılara saldırının yapılacağı hedef noktaları da bildirmiş. Yani işte şu askeri üssü vuracağız, “Necef’te İsrail hava üssünü vuracağız” gibi bazı spesifik noktaları da İran’ın Amerika’ya önceden söylediği ifade ediliyor ve İsrail’in de bu bilgiler doğrultusunda hedef olacağını düşündüğü bazı yerleri boşalttığı ifade ediliyor. Ve tabii sadece boşaltma değil, o bölgelerin etrafında hava savunma sistemleri olsun, uçaklar olsun, füzelere karşı, dronlara karşı özel önlemlerin de alındığı anlaşılıyor.
Herkesin üzerinde mutabık olduğu konu şu ortada bir baskın yok yani eğer siz İsrail’e büyük bir zarar verdirmek İsterseniz bu saldırıyı bir baskın şeklinde icra edersiniz, sürpriz yaparsınız, sürpriz… Yani gece baskını, sabaha karşı baskın gibi yaparsınız ve karşı tarafın da sizin yapacaklarınızdan mümkün mertebe habersiz olmasına gayret gösterirsiniz ama İran’ın yapacaklarını günler öncesinden hem gösterdiği hem de bilgilendirdiği anlaşılıyor.
“İRAN EN MÜTEVAZI FÜZE VE İHA’LARINI KULLANDI”
Bir diğer husus İran saldırıda en gelişmiş füzelerini ve en gelişmiş insansız hava araçlarını kullanmadı yani hız olarak da imha gücü itibariyle de oldukça ekonomik olan versiyonları seçti. Sanki eski füzeleri kullanmış veyahut da eski model İHA’ları elinden çıkarmış gibi görünüyor. İsrail bunları durdurabilmek için 1,3 milyar dolarlık bir füze stoğunu yakmak zorunda kaldı. O hava savunma sistemlerini çalıştırdığınızda gökyüzüne milyon dolarlık füzeleri gönderiyorsunuz. Onlarca uçak, o gece İsrail semalarında görev yapmak zorunda kaldı ve füzeler kullandılar. Bu sadece İsrail’in kaybı. Amerikalılar da İngilizler de burada bir takım paralar harcadılar. İran ise 13.400 kilometrelik bir mesafeden İHA’lar yolladı, füzeleri gönderdi ancak dediğim gibi en hızlı İHA’ları seçmedi. Hatta kendi füze ve İHA’ları içerisinde en mütevazi olanlarını seçti diyebiliriz. Bu da bir seçimdir tercihtir.
“İRAN, İSRAİL’E SALDIRININ DEMOSUNU GÖSTERDİ”
Buradan da şunu anlıyor İran bir gövde gösterisi yapıyor bir saldırı yapmıyor. Bir saldırının demosunu karşı tarafa veriyor. İsrail’e diyor ki “Bak yani ben bunları yapabiliyorum yani şu an yaptıklarımı bir reklam olarak düşün. Reklam olarak ben bunu yapabiliyor isem istediğim zaman, sana zarar vermek istediğim zaman ne yapabileceğimi buradan bir hesap kitap yap. Buradan bir mesaj al.”
Sadece İsrail değil bütün bölge için dünya içinde İran bir anlamda gücünü göstermeye çalışıyor gibi bir tablo çıktı ortaya, “Gövde gösterisi” demek daha doğru olur. Yani Cumartesi’yi Pazar’a bağlayan gece İran, İsrail’e saldırmadı: “Saldırı şovu yaptı”, “Saldırının demosunu gösterdi”, “saldırı üzerinden gövde gösterisi yaptı” en doğru ifadeler olur diye düşünüyorum. Ve kanaatim odur ki İran, İsrail’e zarar vermek istemedi bunu çok net bir şekilde söyleyebiliyorum.
