İBB’nin Florya İstanbul Planlama Ajansı Yerleşkesinde düzenlenen “İstanbul Deprem Çalışma Grubu Toplantısı”nın açış konuşmasını yapan İmamoğlu, kentteki halkın en büyük kaygısının evlerinin muhtemel, beklenen deprem karşısındaki dayanıklılığı olduğunu söyledi.
İstanbul’daki tüm yapılara ilişkin kaygı olduğunu ve bu kaygının Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası arttığını belirten İmamoğlu, “İBB olarak görevlendirdiğimiz ekiplerimiz son 3 yıl içerisinde 107 bin binayı ziyaret etti. Ama 29 bin bina sahibi binalarına girilmesini ve inceleme yapılmasını kabul etmiş. Kahramanmaraş depremi sonrası bize başvuran yurttaşlarımızın sayısı birkaç günde 100 bine ulaştı. Bu kaygıyı hafife alma lüksümüz yok. Vatandaşımız kaygılı olmakta haklıdır. Bu ülkenin hiçbir yöneticisi, hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam edemez. Hiçbir şey eskisi gibi olamaz.” diye konuştu.
İmamoğlu, yaşanan felaketin herkesi yeniden düşünmeye, akla ve bilime bakarak sil baştan kararlar almaya sevk etmesi gerektiğini anlatarak, çözüm için merkezi idare, yerel idare, akademi, sivil toplum demeksizin güçlerin birleştirilmesi gerektiğini ifade etti.
“Yol haritamızı 3-4 gün içerisinde paylaşacağım”
İstanbul’da yeni bir döneme kararlı biçimde adım attıklarını aktaran İmamoğlu, şunları kaydetti:
“Önümüzdeki günlerde çok kapsamlı çalışmalarımızı ve yol haritamızı 3-4 gün içerisinde paylaşacağım ve bütün vatandaşlarımızı bir seferberlik sürecine davet edeceğim. Bilimsel aklın gösterdiği yolda yaklaşımımızı ve yol haritamızı daha da etkin hale hep birlikte getirelim. Deprem bölgesinde gördüklerim, tanık olduklarımın aynı zamanda benim için bir iç hesaplaşma süreci olduğunun da altını çizeyim. O iç hesaplaşmadan çıkan en önemli sonuç, bu trajedinin İstanbul’a ve İstanbullulara yaşatılmasına, ne pahasına olursa olsun izin vermememiz gerektiğini ve vermeyeceğim kanaatine ulaşarak bu konuda kararlı bir yol yürüyeceğim.”
“Bilimsel bir yol haritası en geniş biçimde oluşturulmalı”
İmamoğlu, kaynakların en geniş şekilde bu mücadele için harekete geçirilmesi ve bilimsel bir yol haritasının en geniş biçimde oluşturulması gerektiğini dile getirdi.
İstanbul depreminin tüm Marmara Bölgesi’ni etkileyeceğini kaydeden İmamoğlu, “İstanbul’a hakkını vererek depreme hazırlıklı hale getirmek için Türkiye’nin gayri safi milli hasılasının üzerinde bir kaynak gerekiyor. İstanbul’da 90 bin ağır hasarlı ya da çok ağır binadan söz ediyoruz. Daha fazlasıyla da karşılaşmamız mümkün. Sadece sorunlu binalarımızı dayanıklı hale getirmenin faturası 360 milyar lirayı kolayca aşabilmektedir. Şunu söyleyeyim; bu Büyükşehir Belediyemizin bütçesinin, yıllık bütçesinin neredeyse 3 katı demektir.” ifadelerini kullandı.
İBB Başkanı İmamoğlu, İstanbul’un her tarafının hayat kurtaran şantiyeye çevrilmesi gerektiğine işaret ederek şunları kaydetti:
“Deprem dolayısıyla yaşadığımız acı tecrübeleri bir büyük dönüşümün itici gücü haline getirmek zorundayız. Yerel yönetimleri, merkezi yönetimi, bağımsız özgür üniversiteleri, uzman kuruluşları, tüm bilinçli insanlarımızla yaşanan son depremi bir milat, tarihe geçecek bir olay yapalım. Gelin resmi olarak 45 bine yaklaşan insanımızın kaybıyla sonuçlanan bu büyük trajedi, ülkemiz adına bir milat olsun. Kentlerimizi korku tüneli değil, yaşam ve insan merkezli mutluluğun ve huzurun teminatı olan yerleşkeler haline getirelim.”
“Deprem Çalışma Grubu Toplantısı”na, CHP Genel Başkan yardımcıları Fethi Açıkel, Onursal Adıgüzel, deprem bilimciler Prof. Dr. Naci Görür, Prof. Dr. Celal Şengör, Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Prof. Dr. Haluk Özener, Prof. Dr. Haluk Eyidoğan’ın yanı sıra milletvekilleri, belediye başkanları ile çeşitli oda ve STK temsilcileri katıldı.