akikaten skandal demek bile az kalıyor. Çadır satmalarından tutalım müdür unvanlarının nasıl bolca dağıtıldığına kadar her gün yeni bir haber çıkıyor. Mesela 50 bin TL müdürleri maaş alıyormuş. Yalnızca bir personeli olan müdür varmış. Daha da ötesi bazı müdürlerin çalışanı bile yokmuş. Kızılay yardımları İsmailağa Cemaati’ne bağlı Yavuz Sultan Selim Vakfı’na ait kaçak yurtlarda bulunmuş ve bunlar görüntülenmiş”
Görüşmeler öncesi söz alan HDP Grup Başkanvekili Beştaş, Kızılay’ı eleştirdiği konuşmasında şunları söyledi:
“Kızılay yardımları İsmailağa Cemaati’ne bağlı Yavuz Sultan Selim Vakfı’na ait kaçak yurtlar bulunmuş”
Kızılay skandalları bitmiyor. Çadır satmalarından tutalım müdür unvanlarının nasıl bolca dağıtıldığına kadar her gün yeni bir haber çıkıyor. Hakikaten skandal demek bile az kalıyor. Mesela 50 bin TL müdürleri maaş alıyormuş. Yalnızca bir personeli olan müdür varmış. Daha da ötesi bazı müdürlerin çalışanı bile yokmuş. Bu haberi okumayanlar varsa mutlaka okusunlar. Başka bir skandal, Kızılay yardımları İsmailağa Cemaati’ne bağlı Yavuz Sultan Selim Vakfı’na ait kaçak yurtlar bulunmuş. Bunlar görüntülenmiş. Bu vakfın aynı zamanda 10 ile 16 yaş arası sarık ve cübbe giydirilmiş çocuklara dini eğitim verilen yurt olarak kullanılan bina Kızılay’a ait yardım kolileri de görüntülendi.”
“Kızılay çadır satıyor ama o paralarla bir depo kiralayamıyor”
Olayın Kızılay tarafından doğrulandığını ifade eden Beştaş, şöyle devam etti:
“Kızılay Fatsa Şubesi Başkanı Adil Keskin, bu haberi doğrulamış ve şöyle demiş: ‘Depoyu hatır gönül ilişkisiyle kullandık. Herhangi bir sözleşmemiz yok.’ Şaşırdık mı, hayır. Kızılay çadır satıyor ama o paralarla bir depo kiralayamıyor. Gidiyor vakfa ait kaçak bir yurtta malzemeleri, depremzedelere gitmesi gereken eşyaları orada tutuyor. Bu garip bir durum. Savunmaları da şu; kıyafetleri küflenmesin diye çıkarmışlar, hemen bir mizansen yapıyorlar. Gıpta etmemek mümkün değil. Niye kaçak yurdu tercih ettiniz sorusuna ise ‘Buranın yurt olduğunu biliyorduk ama kaçak olma durumunu bilmiyorduk’ diyor. Soruşturma dosyasına ise gizlilik kararı var deniliyor.”
“‘Beyaz Toros’ ve ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım’ın pankartını açtığını unutmadık”
Beştaş, Bursaspor-Amedspor maçında yaşanan olayları da hatırlatarak, “Dün de Diyarbakır plakalı, 21 plakalı bir araca taş ve sopalarla saldırı yapıldı. Bu konuda taraftarlar saldırı esnasında ‘her zaman her yerde en büyük Bursa’ sloganları atmayı da ihmal etmediler. O niye o linçten sonra bu saldırı oldu tekrar? Çünkü Amedspor’a yapılan tebrik ve teşekkürle karşılayan iktidar ortağı aslında yeni saldırıları da azmettirmiş oldu. Teşekkür ve takdir edildi ya ırkçı, linç saldırısı… İşte dün de 21 plakalı bir araca saldırıldı. Bursasporlu taraftarların Amedspor maçı esnasında 90’lı yıllarda faili meçhul cinayetlerle özdeşleşen ‘Beyaz Toros’ ve ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım’ın pankartını açtığını unutmadık” diye konuştu.
