Düzce’de faaliyet gösteren Aluform Pekintaş Alüminyum, Türk Metal Sendikasına üye olan çalışanlarını sadece 1 ay sonra işten çıkarıyor.
İşten çıkarma fesih bildirisinde ise, işin güvenliğini tehlikeye düşürdükleri, üstlerine hakaret edip, saldırdıkları ve fabrika mallarına zarar verdiklerini öne sürüyor.
Halbuki işten çıkartılan işçilerden Yasin Taştekin, fabrikada 17 yıl, Murat Yüksel ise 23 yıl çalıştığını belirtiyor.
Sendika üyelik belgeleriyle işten fesih tarihlerine bakıldığında zaten her şey bal gibi ortada.
Örneğin Murat Yüksel, 3 Ekim 2022’de sendikaya üye oluyor, 19 Ekim 2022’de ise işine son veriliyor.
Bir başka çalışan Tanzer Aydın, 28 Eylül 2022’de sendika üyesi oluyor, 19 Ekim 2022’de işine son veriliyor.
Diğer bir çalışan Yasin Taştekin ise, 24 Eylül 2022’de sendikaya üye oluyor, ne hikmetse o da 19 Ekim 2022’de işten çıkarılıyor.
Durun daha bitmedi!
İşçiler hakkını aramak için fabrika önünde eylem yapmak istiyor ancak valilik tarafından 1 aylığına gösteri yapmaları yasaklanıyor.
Gerekçe tabii ki eylemin, yaya ve araç trafiğini engelleyecek olması, kamu huzurunu bozacağı ve başkalarının hak ve hürriyetlerini kısıtlayacak oluşu!
İşten çıkarılan işçiler, eylem yapmaya gidiyor ancak yasak nedeniyle gözaltına alınıp ifadelerine başvuruluyor.
Kısaca deniliyor ki yasak kardeşim. Gösteri falan yapamazsın, hak arayamazsın!
İşçiler Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı’na konuyla ilgili verdikleri ifadelerinde, çalıştıkları dönem müdür olan Murat S.’nin işçileri bir bir odaya çağırdığını ve sendika üyeliklerine son vermezlerse işlerine son verileceğini söylediğini beyan ediyor.
İşçiler diyorlar ki SGK kayıtlarımızla, sendika kayıtlarımız karşılaştırılsa zaten gerçek ortaya çıkacak.
İşçilerin ifadesine göre sonradan genel müdür olarak atanan Derya K.’nın aynı grupta çalışan oğluna asker dönüşü işe alımını engelleyeceğiyle tehdit ettiği Cihat Doğan, sendikadan istifa etmek zorunda kalıyor!
İddiaları sormak için Derya hanımı aradım. Derya hanım iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirtirken işten çıkarılan isimlerin sorun çıkartan kişiler olduklarını, fabrikada düzeni bozduklarını öne sürdü.
Derya hanıma fabrikada sendikalı çalışan olup olmadığını sordum.
Derya hanım FABRİKADA SENDİKALI İŞÇİ ÇALIŞMADIĞINI belirtti.
“İşçilerimize o kadar güzel şartlar sağlıyoruz ki herhangi bir sendikaya üye olmaya ihtiyaç duymuyorlar” diye de ekledi.
Eylem yasağıyla ilgili olaraksa “Vali beye durumu aktardık, fabrikada çalışan arkadaşların da huzurunu bırakmadı bu arkadaşlar, işe giriş çıkışta kapıya gelip arkadaşları rahatsız ediyorlar diye sonrasında eylem yasağı kararı alındı” dedi.
Valilik yasağı da olunca eylem yapmak ve seslerini duyurmaya çalışan işçiler, Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin Düzce’ye gelişiyle beraber ümitleniyorlar.
Varıyorlar Halkçı İnce’nin yanına, meramlarını dile getiriyorlar. Diyorlar ki böyle böyle.
İnce’nin cevabı şu oluyor: Cuma namazına gideyim çıkışta beraber gidelim fabrikanın önüne
İşçilerde seviniyorlar ne yapsınlar, ancak Cuma namazı bitiyor, cemaat dağılıyor, ortada ne Muharrem varrr ne de İnce.
Meğerse o arada fabrikayı aramışlar. İşçilerin elindeki belgeler yerine, müdürün sözlerine inanıp gitmekten vazgeçmiş!
Yoksa fabrikanın patronunun kim olduğunu öğrendikten sonra mı gitmekten vazgeçmiş!