Geçenlerde, bir dostun tavsiyesiyle ilginç bir kitap elime geçti. İsmi “ Atatürk’ten Anılar”. Yazarı Ermeni kökenli vatandaşlarımızdan Hagop Martayan-Dilaçar. Yani Atatürk’ün girişimiyle düzenlenen ilk Türk Dili Kurultayı’na, yaşadığı Sofya’dan gelerek katılan, yıllarca Türk Dil Kurumu üyeliği yapan dilbilimci Agop Dilaçar. Burada belirtelim. Hagop Martayan’a “Dilaçar” soyadı Atatürk tarafından verilmişti.
Ermenice ve Türkçe yayımlanan kitap Türk Ermeni Azınlık Okulları Öğretmenleri Yardımlaşma Vakfı tarafından basılmış. Kitabın önsözünde şunlar yazılı:
“Hagop Martayan-Dilaçar, geçen yüzyılın otuzlu yıllarının başında Atatürk’ün önderliğinde gerçekleşen Türk Dili Kurultayı vesilesiyle Sofya’dan davet edilmişti. Türk Dil Kurumu’nun üyesi olan tanınmış dilbilimci o tarihten başlayarak Türkiye’de yaşadı ve çalıştı. Atatürk’ün öldüğü 1938’e kadar, neredeyse yedi yıl onunla görüşmek ve bir çok kez misafiri olarak sofrasını paylaşmak şerefine mazhar oldu.
Martayan, o günlerden Atatürk’e ait, Ermeni basınında bir kaç kez yayınlanan hatıralarını 1954’te yazıya döktü. Öğretmenler Vakfı şimdi, Türkçe okuyan çoğunluk kolaylıkla erişebilsin diye bunları çeviri halinde yayınlıyor.”
Kitap 64 sayfa. Bir solukta okunuyor. Agop Dilaçar’ın anıları çok ilginç. Resmi tarihte bizlere öğretilenlerin dışında Atatürk’le ilgili çok somut bilgiler var. Hele bir bölümde anlatılanlar bana bir zaman Başbakan Erdoğan’ın Atatürk ve İsmet İnönü’yle ilgili sarfettiği “iki ayyaş” sözlerini çağırıştırdı. Birlikte okuyalım:
“Atatürk’ün sofrasının ne ve nasıl olduğunu açıklamaya çalışmadan önce her türlü gizlilik suçlamasının önüne geçmek için onun, alkollü içki kullandığını zaten ret ya da inkar etmediğini söyleyeyim. Kaldı ki, bir çoklarının isabetsizce tahayyül ettiği gibi efkar ya da neşeye kapılıp ölçüyü kaçırmaktan hayli uzak bir tüketimdi onunkisi. Dolayısıyla savunma ya da aklama safsatasına gerek yok. Bu konuda gözlerimle gördüğüm ve ağzından duyduğum ne varsa anlatayım…
Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.