10 yılı aşkın süredir Galatasaray TV’de çalışan Serbay Şenkal, kişisel Twitter hesabında yaptığı paylaşımlar nedeniyle birkaç ay önce işine son verildiğini duyurdu.
YouTube üzerinden yayınladığı videoda bu paylaşımları tek tek gösteren Şenkal’ın ağırlıklı olarak ekonomik kriz, sığınmacı politikaları üzerinden iktidarı eleştirdiği görüldü:
“Var ya öyle amcalarımız, ‘iPhone’unu göster’ diyen amcalarımız. ‘Her evde bir araba var’ diyen ağabeylerimiz. Ben onlara atıfta bulunan bir tweet atmışım. Bu suç mu? Bu düşüncemi sarf etmem, benim işten çıkarılmama gerekçe mi?”
Sunucu bir yerde de “Fatih Tezcan bir haftadır cezaevinde, Gülşen kadar üzüleni olmadı” şeklindeki bir mesaja verdiği “Unutmuştum, iyi ki hatırlattın. Bir kez daha içimin yağları eridi” yanıtı için “İşten çıkarılmama vesile midir?” diye soruyor:
“Atatürk’e bu kadar hakaret eden, cumhuriyet değerlerine bu kadar aşağılık yaklaşımla rahat rahat fikirlerini beyan eden, insanları kutuplaştıran bu kişinin cezaevinde olmasına sevinmem benim en doğal hakkım değil mi? Bu benim işten çıkarılmama vesile midir düşüncelerimi beyan etmem?”
Şenkal, bunlara benzer paylaşımlarını sıralayıp açıklık getirdikten sonra sözlerine şöyle devam etti:
“Bunun gibi tweetlerden dolayı benim ekmeğimle oynandı. Benim işime son verildi. Galatasaray Spor Kulübü, ‘fikri hür, vicdanı hür’ camia, bu tweetlerden dolayı beni işten kovdu. Nerede kaldı ‘fikri hür, vicdanı hür’. Ben ne demişim? Sayın Cumhurbaşkanı’na hakaret mi etmişim? CHP’ye borazanlık mı yapmışım? MHP – İYİ Parti propagandası mı yapmışım? Saadet Partisi’yle ilgili olumlama mı yapmışım?
ERDOĞAN’A: SİZDEN TIRNAĞIMIN UCU KADAR KORKMUYORUM
Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Recep Tayyip Erdoğan… Sizden tırnağımın ucu kadar korkmuyorum. Zerre kadar korkmuyorum. Ne yapabilirsiniz ki? Bakın benim işime son verdiniz. Ben kaç aydır çalışmıyorum. Ne olacak benim kariyerim? Evvel allah her şeyi yaparım, altından kalkarım. En iyi yerlerde çalışmaya başlarım. Bu düzen ortadan kalktığında, siz gittiğinizde ben yine en kral yerlerde çalışmaya başlarım. Ama böyle bir mantalite, böyle bir düşünce yapısı olamaz.
‘TÜRKİYE SANSÜRLER ÜLKESİ OLDU’
İnsanlar düşüncelerini paylaşabilir. İnsanlar küfür etmeden, bel altı vurmadan düşüncelerini aktarabilmeli. Türkiye resmen sansürler ülkesi oldu. Türkiye’de insanlar düşüncesini, fikrini beyan etmiyor. He bu depremden sonra bu korku duvarı yıkıldı. Bu depremden önce benim gibi çok nadir insan vardı. Ama Allah’a şükürler olsun ki maalesef bu felaket, başımıza gelen bu berbat şey binlerce insanın hayatını kaybetmesiyle birlikte insanlar artık burasına geldi, bardak taştı. Korku duvarı yıkıldı.
‘İLERİDE ÇOCUKLARIMA ANLATACAĞIM BİR ONUR MADALYASI’
Bir canımız var. Bana hiçbir şey yapamazsınız. En fazla bir geyik var ya, ‘Silivri soğuktur.’ Ne kadar çirkin değil mi? Paylaşım yapıyorum, altına ‘Silivri soğuktur.’, ‘Sil ağabey.’ Silivri’ye girecek, işten çıkarılacak ne yapmışım ki? İşten çıkarılmaktan, kovulmaktan korkmayarak fikir beyan ettiğim için ve sonunda şu an işten kovulduğum için, bu benim ileride çocuklarıma anlatacağım bir onur madalyasıdır.”