Lisanssız güneş enerjisi santrali yatırımcılarının proje onay mevzuatından kaynaklı gecikmelerden dolayı mağduriyetlerinin oluşmaya başladığını öne süren Güneş Enerjisi Yatırımcıları Derneği (GÜNEŞDER) Başkanı Serdar Ekiz, proje onay aşamasında istenen imar onay şartında 2014 yılındaki uygulamaya dönülmesi gerektiğini söyledi. Lisanssız GES projelerinde 400’ü aşkın yatırımcının yaklaşık 5 bin MWe büyüklüğündeki yatırımın çoğunun mevzuattan kaynaklı gecikmelere maruz kalmaya başladığını belirten Başkan Serdar Ekiz, Türkiye’nin enerji ihtiyacı için sahip olduğu yenilenebilir enerji potansiyelinin değerlendirilmesinin önündeki tüm engellerin kaldırılması gerektiğini bildirdi. Geciken projeler nedeniyle yatırımcıların malzeme tedarik sıkıntısı, finansmana erişim sorunlarıyla da baş başa kaldığını belirten Serdar Ekiz, “Türkiye, güneş ve rüzgâr enerjisi açısından son derece önemli bir potansiyele sahip. 2022 yılında yürürlüğü giren uygulamayla birlikte kamuoyunda 5.1.h olarak bilinen yasa maddesi kapsamında içlerinde sanayi tesisleri, hastaneler, okullar, ticaret merkezlerinin de olduğu elektik tüketicileri, tükettikleri enerjiyi arazilere güneş ve rüzgar santralleri kurarak karşılama hakkına sahip olduğunu” belirtti.
GES projelerinde imar planı onay sürecinin yaklaşık 8 ay sürdüğünü belirten Serdar Ekiz, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından sene başında yayınlanan ‘Elektrik Tesisleri Proje Yönetmeliği’ kapsamındaki ‘Tesis Yeri Uygunluk Belgesi’ olarak istenen imar plan onay yazısından dolayı sürecin daha da uzamaya başladığını ifade etti. Daha önceki uygulamada proje onay aşamasında ilgili yerel idareden imar planı sürecinin devam ettiğine dair alınan yazıyla proje onayının yapıldığını belirten Ekiz, imar planı onayı yazısının kabul aşamasında istenmesi durumunda yatırım sürecinin hızlanacağını belirtti.
Tekstil fabrikaları ağırlıkta
Ekiz, Güneş Enerji Santrali yatırım yapanların büyük çoğunluğunun tekstil fabrikaları olduğuna dikkat çekti. Enerji fiyatlarının Bangladeş, Pakistan ve Hindistan’dan yüzde 50 daha yüksek olduğunu anımsatan Ekiz, “Bu yatırımlar, tekstilciye, üreticiye enerji girdi maliyetleri açısından rekabette en azından eşitlik sağlıyor. Ülke olarak buna destek olmak zorundayız. Tüketiciler bu yatırımla başlı başına bir enerji oyuncusu olmuyor. Kendi tükettiği enerjiyi üretmek için çalışıyor. Ne kadar erken üretirse o kadar büyük faydası var” diye konuştu.
“Yaz güneşini kaçırmayalım”
Her geciken projenin Türkiye’nin enerji ithalatını artırdığını ve önümüzdeki yaz dönemini kaçırma riski ile karşı karşıya kalınmasına sebebiyet verdiğini açıklayan Serdar Ekiz, şunları söyledi: “Tesis tamamlandığında imar planı istenmesi son derece gerekli ve yerinde bir uygulama. Projenin yapım aşasında imar planı onay süreci devam ediyor yazısı yeterli olmalı. Yatırımcı, gerekli finansmanı bulup malzeme tedarikini yaptıktan sonra şantiye kurulacak ve santral imalatına başlanacak. 3-4 ay sonra santral bitecek. Ne zaman? İmar planının bitiş zamanına denk geldiği zaman. 5 aylık zaman bizim için çok önemli. 2014’te imara başladığımıza ve sürecin devam ettiğine yönelik evrak verip bununla projeleri onaylatıyor, daha sonra kabul aşamasına gelindiğinde, sistem devreye gireceği zaman imarın tamamlandığına dair onay yazımızı takdim ediyorduk. 5 ay ülke ekonomisi için büyük bir zaman dilimi. Güneş varsa ben ondan istifade edeyim, neden etmeyeyim ki! Biz bu uygulamanın tekrar hayata geçirilmesini talep ediyoruz.”
Rekabet zarar görmemeli
GÜNEŞDER’e gelen şikayetlerin her geçen gün arttığını kaydeden Serdar Ekiz, “Bazı proje onay yetkisine sahip dağıtım şirketleri yatırımcı adına bu inisiyatifi kullanabiliyorlar. Ancak bunun bir standarda bağlanması gerektiğine inanıyoruz. Enerji maliyetlerindeki artıştan dolayı rekabet gücünü kaybetmek istemeyen üreticilerimizin bu tesisleri acilen devreye almasına ihtiyaç var” dedi.