Hilal SARI
Yarın Prag’da bir araya gelecek Avrupa Birliği liderlerinin en önemli gündemi Avrupa Komisyonu tarafından dün açıklanan acil durum önlemleri. Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen, birliğin elektrik ve doğalgaz piyasalarındaki düzensizlik nedeniyle doğalgaz fiyatlarına ‘geçici’ bir tavan fiyat getirilmesi gerektiğini, ayrıca birliğin enerji alımlarını birbirleriyle rekabet ederek değil, ortak bir AB enerji satınalma sistemi üzerinden yapması gerektiğini söyledi.
Tavan fiyatta nihai bir uzlaşı yok
Von der Leyen’in açıkladığı paket başta elektrik fiyatlarındaki artışı kontrol altına almak için doğalgaza bir tavan fiyat getirilmesini öngörüyor. Leyen ‘tavan fiyat’ uygulamasının birliğin elektrik piyasasında yapısal reformların ilk adımı olacağını da aktarıyor. Birçok ülke fikri destekliyor olsa da AB üyeleri henüz ‘tavan fiyat’ uygulamasının nasıl işleyeceği konusunda tam bir uzlaşıya varmış değil. Sadece Rusya’dan alınan doğalgaza tavan fiyat uygulanması, tüm toptan doğalgaz satış fiyatlarına bir tavan fiyat getirilmesi veya doğalgaz maliyetlerinin elektrik fiyatları üzerindeki etkisini kısıtlayacak daha hedefli bir önlem, şimdiye kadar konuşulan bazı yöntemler. Berlin ve birkaç başkent daha ‘tavan fiyat’ uygulamasına karşı çıkıyor.
Almanya’ya tepkiler büyüyor
Başta Almanya olmak üzere bazı AB üyelerinin hanehalkları ve şirketleri korumak için açıkladığı dev paketler, birlikte çatlaklar yaratıyor çünkü bu dev desteklerin ortak pazarı tehlikeye attığı düşünülüyor. Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Almanya’nın 200 milyar euro’luk enerji destek paketini en yüksek perdeden eleştirenlerden. Ancak İtalya’nın görevi bırakan başbakanı Mario Draghi’nin yanı sıra FT’ye yazdığı makalede ‘enerji birliği’ çağrısı yapan Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel de Almanya’nın adını vermeden, dev destek paketlerinin ortak pazarın istikrarını bozacağı görüşünde. Prag’daki gayriresmi AB zirvesi Almanya Başbakanı Olaf Scholz için zorlu geçecek.
PMI, Avrupa’da resesyonun derinleştiğini gösteriyor
Euro Bölgesi’nde özel sektör faaliyetleri eylül ayında beklentilerin de üzerinde daraldı ve hizmet sektörü de geçim krizlerinin talebi vurmasıyla daralmaya devam etti. Bazı ülkelerde hizmet sektörü eylülde daralmaya başladı. S&P Global tarafından açıklanan eylül ayı nihai Bileşik PMI eylülde 20 ayın en düşük düzeyi olan 48,1 düzeyine geriledi. Beklenti endeksin ağustostaki 49,8 düzeyinden 48,2’ye gerilemesiydi. Kuruluşun Başekonomisti Chris Williamson PMI verilerinin Euro Bölgesi’nin resesyondan kaçınamayacağına işaret ettiğini söylüyor.
Konsey başkanından ‘enerji birliği’ çağrısı
Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel ise, Komisyon’un birlik liderlerine kritik adımlar atılması çağrısı yaptığı gün Financial Times’da yayımlanan makalesinde AB üyelerine ‘enerji birliği’ çağrısı yaptı. Birliğin enerji faturasının 2022’nin ilk yarısında neredeyse 380 milyar Euro’ya ulaştığını, bunun normalde bir yıllık enerji faturası olduğunu aktaran Michel “Muhtemelen ticaret açığımız da bu yıl iki katına çıkarak GSYH’nin yüzde 5’ine ulaşacak” diyor. Birliğin sadece iklim krizi nedeniyle değil büyüme stratejisini desteklemek için de karbon sıfıra ulaşması gerektiğini belirten Michel, net sıfır patikasının kısmen bol ve uygun fiyatlı doğalgaza dayandığını ancak bunun artık ‘geçmişte kaldığını’ belirtti. “Bu nedenle gerçek bir enerji birliği için çağrı yapıyorum. COVID-19 pandemisinde de gördüğümüz gibi, bu boyutta bir krizle kimse tek başına başa çıkamaz” diyen Michel’in aktardığı ortak enerji stratejisinin dört hedefi şöyle:
1- Tüketimi azaltmak: Sadece bu kış değil, kalıcı olarak tüketimin düşürülmesi gerekiyor.
2- Enerji arzı güvenliğini sağlamak: Geçmişin hataları tekrarlanmamalı, tek bir kaynağa asla aşırı bağımlı hale gelmemeliyiz. Bu da birbirimizle enerji için rekabet ederek fiyatları yükseltmektense ortak AB enerji platformu aracılığıyla ortak alım gücümüzü daha iyi kullanmamız anlamına geliyor.
3- Fiyatları düşürmek: Elektrik piyasamızda reformlar gerekiyor. Araştırmaya, inovasyona ve teknolojiye daha fazla yatırım yapmalıyız. Fiyatları düşürmenin en iyi yolu kolektif bir yaklaşım izlemek.
4- Ortak pazara zeval gelmemeli: Ülkelerin hanehalkları ve şirketleri korumak için açıkladığı destekler dengesizliklere ve adaletsizliklere yol açarak, en değerli varlığımız ortak pazarın dinamizmini tehlikeye atıyor. Küresel finansal kriz AB’nin bankacılık birliği kurmasını sağladı. Pandemide sağlık sektörümüzdeki kaynaklarını ortak kullanmayı öğrendik. Şimdi aynısı enerji sektöründe olmadı.