Fitch’ten yapılan açıklamada, ABD’de tüketici harcamalarının, parasal sıkılaştırmanın talep üzerindeki gecikmeli etkisini ve yüksek enflasyonun reel gelirler üzerindeki süregelen etkisini yansıtacak şekilde yavaşlayarak 2022’deki yüzde 2,8 seviyesinden 2023’te yüzde 0,2’ye gerilemesinin beklendiği bildirildi.
Açıklamada, Fed’in agresif sıkılaşma döngüsünün ABD’de tüketici harcamalarını 2023’te daha da azaltacağı kaydedildi.
Reel tüketici harcamalarının ve çekirdek gelir artışının tüketici güvenindeki ılımlı iyileşmelerle birlikte nispeten zayıf kaldığı belirtilen açıklamada, dayanıklı tüketim mallarına yönelik harcamaların düşmesi ve hizmet harcamalarının ivme kaybetmesiyle reel tüketici harcamalarının son üç ayın ikisinde negatif seyrettiği anımsatıldı.
Enflasyonun inatçı bir şekilde yüksek kalmaya devam ediyor
Açıklamada görüşlerine yer verilen Fitch’in ABD Bölgesel Ekonomi Başkanı Olu Sonola, son dönemdeki düşüşlere rağmen enflasyonun inatçı bir şekilde yüksek kalmaya devam ettiğini ve Fed’in enflasyonun kalıcı hale gelmesinden daha fazla endişe duymasına neden olduğunu belirtti.
Sonola, Fed’in faiz oranlarını marta kadar yüzde 5’e yükseltmesi ve 2023’ün geri kalanında bu seviyede tutmasının beklendiğine işaret ederek, enerji ve gıda fiyatları istikrar kazandıkça enflasyonun 2023’e kadar düşmesinin beklendiğini ancak çekirdek enflasyonun Fed’in faiz indirimlerine başlaması için çok yüksek kalmaya devam etmesinin tahmin edildiğini aktardı.
Öte yandan Fitch’ten yapılan bir başka açıklamada, Kovid-19 salgınının neden olduğu şokun ardından ABD’nin kamu borcunun gayrisafi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranının 2022’de düşmesine yardımcı olan olumlu rüzgarların azaldığı belirtildi.
Açıklamada, artan faiz maliyetleri ve yaşam maliyeti önlemlerinin harcamaları artırırken, yavaşlayan ekonomik büyüme ve düşen enflasyonun son dönemdeki güçlü gelir artışlarını azaltacağı aktarıldı.
Gelecek 2 yıl içinde bütçe açıklarının büyümesi ve borcun GSYH’ya oranının yükselmesinin beklendiği belirtilen açıklamada, sağlık ve sosyal güvenlik ile ilgili harcama zorluklarının gelecek 10 yılda istikrarlı bir şekilde artacağı kaydedildi.