Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turu da bitti. Recep Tayyip Erdoğan biraz ite kaka, nereden geldiği belli olmayan iki milyonun üstünde oy ve ilkokulu bile bitirmemiş halk yığınları sayesinde seçimi kazandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı siyaset sahnesine çıktığı 1980’li yıllardan beri izler, biraz da tanırım. Nasıl bir kişilik olduğunu iyi bilirim. Kasımpaşa’nın arka mahallesi Piyalepaşa’daki baba evinden komşusu olan taksi şoförleri ve esnaftan kendisi hakkında çok hikaye duymuşluğum vardır. “Nasıl?” diye sorarsanız cevabım şu olur:”Elli beş yıllık gazeteci sahada çalışırken gözünü, kulağını açar; kimin ne olduğunu öğrenmeye çalışır.”
Erdoğan 1994’te İBB Başkanlığına seçilmeden önce ne demişti de başkanlığı kazanmıştı? Hatırlıyor musunuz? Söyleyeyim: “Ben de sizler gibi kaçak yapı olan bir evde oturuyorum.” Dikkat edin. Erdoğan için o yıllarda kaçak bir yapıda oturmak, bırakın yasa dışılığı özendirmeyi, bir iftihar vesilesiydi. Hey gidi günler! Nereden nereye!
Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz…