Gelecek nesillere yeşil, sağlıklı ve daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için kendini yenileyebilen enerji kaynaklarına bugünden geçmek gerekiyor. Yapılan araştırmalar ve ölçümler, küresel ısınmanın büyük oranda sera gazlarının en önemlilerinden biri olan karbondioksit miktarındaki artışla ilişkili olduğunu ortaya koyuyor. Bu artışın en büyük sebebi ise enerji ihtiyacını karşılamak için fosil halde bulunan ve kendini yenileyemeyen doğal kaynakların tüketilmesi olarak öne çıkıyor. Tüm bu olumsuzlukların önüne geçmek ve geleceğe daha temiz bir çevre bırakmak için sürdürülebilir enerjiye geçiş, karşımıza bir zorunluluk olarak çıkıyor. Bunun önemli bir parçasını ise binaların ve sanayi kuruluşlarının karbonsuz hale getirilmesi oluşturuyor.
Karbonsuz enerji üretimi ve enerji verimliliği projelerine odaklanacak
Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji projeleri ile birçok alanda entegre çözümler sunan Enspire Kreatif Enerji Çözümleri, tamamen sürdürülebilir üretim anlayışıyla binaların çevreci bir hale gelmesinde başrolü üstleniyor. Temiz enerji kullanımını Türkiye’de tabana yayma hedefiyle yola çıkan ilk şirketlerden biri olan Enspire, iklim krizine dur demek için odağına, karbonsuz enerji üretimi ve enerji verimliliği projelerini alıyor. Böylece hem iklim krizine karşı mücadelede önemli bir rol üstleniyor, hem de sanayi kuruluşları ve ticari binalarda işletmelere özel çözümler sunarak enerji tasarrufu sağlamalarına destek oluyor.
“Gelecek nesillere daha yeşil ve daha yaşanır bir dünya bırakmayı hedefliyoruz”
Enerji ihtiyaçlarının tamamen karbonsuz ve yenilenebilir kaynaklardan karşılanmasına yönelik çalışmaların daha da hızlandırılması gerektiği söyleyen Entek Elektrik Genel Müdürü Bilal Tuğrul Kaya, “İklim değişikliği ve mevcut emisyonlar büyük ölçüde nesiller arası etkilere sahip. Hatta bugün salınan karbondioksitin en az yüzde yirmisi, binlerce yıl boyunca atmosferimizde kalacak. Buna engel olabilmek adına enerji üretimi alanında Enspire’da ürettiğimiz çözümlerin, bizi dünyamızı tehdit eden iklim değişikliğine karşı karbonsuz bir geleceğe taşıyacağına inanıyoruz” diye konuştu.
Türkiye’nin de taahhütlerini devreye aldığı Paris İklim Anlaşması ile birlikte tüm sektörlerin enerji verimliliği ve yerinde yenilenebilir enerji yatırımlarına yönelmesinin artık bir zorunluluk haline geldiğinin altını çizen Bilal Tuğrul Kaya, şu ifadeleri kullandı: “Paris İklim Anlaşması ile birlikte karbonsuz ekonomi Türkiye’nin gündeminde daha çok yer bulacaktır. Bu anlaşma ile ülke olarak küresel sıcaklık artışını 2 derecenin altında tutmayı hedefleyen programa biz de ülke olarak katkıda bulunacağımızı taahhüt ediyoruz. BM İklim Değişikliği Konferansı’nda (COP26) ülkelerin sunduğu hedefler ile artık 1,5 derecenin mümkün olmadığı, yine de 1,8 derecenin sağlanabileceği ortaya konuldu. Bu ancak ve ancak küresel çapta bir kararlılık ile mümkün olabilecek. Artık enerjide yeşil dönüşüm yatırımlarının hızlandırılması gereken bir döneme giriyoruz. Bu bağlamdan hareketle, binaların yeşil dönüşümü kapsamında devreye aldığımız çözümlerimizle, gelecek nesillere daha yeşil ve daha yaşanır bir dünya bırakmayı hedefliyoruz.”