Festivalin açılışının “Small Things Like These” filmi ile olmasının özel bir nedeni var mı?
Edebiyat uyarlaması olan “Small Things Like These,” güçlü bir hikaye anlatımı ve oyuncu kadrosuyla dikkat çekiyor. Aynı zamanda uluslararası çapta büyük yankı uyandırmış bir film olduğu için festivalin açılışını bu filmle yapmak bizim için özel bir anlam taşıyor.
Festival programına dahil edilen filmler, sinema dünyasındaki trendlere nasıl yanıt veriyor?
Programımızda hem sanatsal hem de güncel toplumsal meseleleri ele alan filmler bulunuyor. Sinemanın dünyadaki trendlerine yanıt veren yapımları dikkatle seçiyoruz.
Bu sene kaç tane yapım/film seyirci ile bir araya gelecek?
Bu yıl 58 yapım izleyiciyle buluşacak. Bu filmler arasında uzun metraj, kısa film ve belgeseller yer alıyor.
Yerli ve uluslararası yapımlar arasında nasıl bir denge kuruyorsunuz? İzleyicilere hangi coğrafyalardan sinema örnekleri sunuyorsunuz?
Yerli yapımların yanı sıra, Avrupa, Asya, Orta Doğu, Latin Amerika ve Afrika gibi farklı coğrafyalardan sinema örneklerini de sunuyoruz. Küresel bir perspektifle programımızı oluşturuyoruz.
Yeni yönetmenlerin veya projelerin önünü açmak için hangi adımları atıyorsunuz?
Bu yıl “Bosphorus Talks” gibi etkinliklerimizle, genç yönetmenlere ve sinemacılara ilham verecek söyleşilere ev sahipliği yapıyoruz. Sektörden deneyimli isimlerin katıldığı bu söyleşilerde, sinema yapım süreçleri, yaratıcı yaklaşımlar ve bağımsız film yapımcılığı üzerine derinlemesine konuşmalar gerçekleştiriliyor.