Orta Doğu’daki çatışmaların daha da şiddetlenebileceği ve ABD Merkez Bankası’nın (Fed) sıkı para politikasını beklenenden daha uzun süre sürdürebileceğine yönelik endişeler emtia piyasasını etkileyen en önemli unsurlar oldu. Fed Başkanı Jerome Powell’ın açıklamaları varlık fiyatlarını etkilerken, Powell, ekonomik büyümenin ve iş gücü talebinin dayanıklılığını gösteren son verileri dikkatle izlediklerini ve büyümenin sürekli olarak trendin üzerinde olduğunu veya iş gücü piyasasındaki sıkılığın azalmadığına dair ek kanıtların para politikasının daha da sıkılaştırılmasını gerektirebileceğini ifade etti.
Sıkılaştırmanın hızlı temposu göz önüne alındığında hala anlamlı bir sıkılaştırma olabileceğine işaret eden Powell, enflasyonu zaman içinde sürdürülebilir bir şekilde yüzde 2’ye indirecek kadar kısıtlayıcı bir politika duruşu elde etmeye ve enflasyonun bu hedefe doğru gittiğinden emin olana kadar politikayı kısıtlayıcı tutmaya kararlı olduklarını bildirdi.
Tahvil faizlerindeki yükselişe de değinen Powell, “Yüksek tahvil faizlerinin, yüksek enflasyon beklentisi veya beklenen faiz artışı konusundan kaynaklanmadığı görüşündeyim.” dedi. Powell, tahvil faizlerindeki yükselişin finansal koşulları sıkılaştırdığını da hatırlattı.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed’in gelecek ay politika faizini değiştirmeyeceğine kesin gözüyle bakılırken aralık ve ocak toplantısında da politika faizinin sabit bırakılabileceği öngörüleri güçlendi. Öte yandan, tahvil piyasalarında satış baskısı geçen hafta öne çıkarken, ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi geçen hafta yüzde 5 seviyesini aşarak son 16 yılın zirvesini test etti.
Analistler, Fed’in attığı adımlara karşın ekonomik aktivitede istenilen yavaşlamanın sağlanamadığını ve enflasyon tehdidinin hala endişe kaynağı olmaya devam ettiğini kaydederek bu durumun tahvil piyasalarında satış baskısını artırdığını dile getirdi. Çin hükümetinin ekonomiye rekor seviyede likidite sağlaması ve ülkede açıklanan makroekonomik verilerin iyi gelmesinin emtia piyasasına olumlu etkisi ise beklenen düzeye ulaşmadı.
Çin ekonomisi, yılın üçüncü çeyreğinde 2022’nin aynı dönemine göre yüzde 4,9 büyüyerek yüzde 4,5’lik beklentileri geride bırakırken, ülkede sanayi üretimi de eylülde yıllık bazda yüzde 4,5 ve perakende satışlar yüzde 5,5 artarak öngörüleri aştı. Analistler, söz konusu verilere karşın Çin ekonomisine ilişkin endişelerin varlığını koruduğunu kaydetti.
Güvenli liman varlıklara olan talep arttı
Geçen hafta 1.997 dolarla mayıs ayından bu yana en yüksek seviyeyi test eden altının ons fiyatı da haftayı yüzde 2,5 artışla 1.981 dolardan tamamladı. Gümüş yüzde 2,9, platin yüzde 1,6 artarken, paladyum yüzde 4,3 azalış kaydetti. Otomobillerde kullanılan katalitik konvartöre olan talebe yönelik endişelerin devam etmesiyle paladyum fiyatları düşüşünü 5. haftaya taşıdı.
Orta Doğu’daki çatışmaların daha da şiddetlenebileceği endişesiyle Fed Başkanı Jerome Powell’ın yaptığı “şahin” tonlu sözle yönlendirmelerine rağmen güvenli liman olarak nitelendirilen altına talep güçlü kalmaya devam etti. Analistler, küresel piyasalarda artan jeopolitik risklerin yatırımcıları temkinli davranmaya yönlendirdiğini belirterek, artan risk algısının güvenli liman varlıklara olan talebi desteklediğini ifade etti.
Öte yandan, Çin’de beklentilerden iyi gelen makroekonomik veriler de gümüşü olumlu etkileyen unsurlardan bir tanesi oldu. İsrail-Filistin çatışmasının petrol arzını etkileyebileceğine yönelik korkuların artmasıyla Brent petrolün varil fiyatı, haftayı yüzde 1,4 artışla 91,3 dolardan tamamladı.
ABD yönetimi, Venezuela’da hükümetin muhalefet ile seçimlerin 2024’te yapılması konusunda anlaşmaya varmasının ardından ülkenin petrol, doğal gaz ve altın sektörlerine yönelik uyguladığı bazı yaptırımları askıya aldı.
Amerikan Petrol Enstitüsü, ülkenin ham petrol stoklarında bir önceki hafta 4 milyon 383 bin varil düşüş tahmin edildiğini açıkladı. Piyasa beklentisi, stokların 1 milyon 267 bin varil azalacağı yönündeydi. İran’ın Müslüman ülkelere İsrail’le petrol ambargosu uygulanmasına yönelik çağrı yapması da Brent petrol fiyatlarını yukarı yönlü hareket etmesinde etkili oldu. New York Ticaret Borsası’nda işlem gören doğal gazın fiyatı ise yüzde 10,4 azaldı.
Baz metallerde oynaklık arttı
Küresel ekonomik aktiviteye ilişkin devam eden endişelerle baz metaller piyasasına oynaklık hakim oldu. Tezgah üstü piyasada bakır yüzde 0,5, çinko yüzde 0,7, alüminyum yüzde 0,8 değer kaybederken, kurşun yüzde 2,3, nikel yüzde 0,8 değer kazandı.
Dünyanın en büyük bakır üreticilerinden Rio Tinto’nun 3. çeyrekte beklentileri aşan üretimi ve Çin ekonomisine yönelik endişelerin güçlü kalmasıyla bakırın libresi 3,5185’le 4 Kasım 2022’den bu yana en düşük seviyeyi test etti. Analistler, bakırın geniş kullanım alanı nedeniyle piyasalarda ekonomik aktiviteye yönelik sinyallerinin önemli olduğunu kaydederek, söz konusu değer kaybında artan arzın önemli rol oynamasına karşın dünya genelinde yavaşlayan ekonomik aktivitenin bakırdaki düşüş eğiliminde etkili olduğunu aktardı.
Tarım emtia grubunda karışık bir seyir öne çıktı
Geçen hafta tarım emtia grubundaki ürünler karışık bir seyir izledi.
Chicago Ticaret Borsası’nda işlem gören buğday yüzde 0,8, mısır yüzde 0,5 ve soya fasulyesi yüzde 1,7 artarken, pirinç yüzde 0,8 düşüş kaydetti.
Kakao fiyatları, küresel kakao talebinin güçlendiğine dair işaretlerle arttı. Fildişi Sahili’nde bulunan Profesyonel Kahve ve Kakao İhracatçıları Grubu GEPEX, üçüncü çeyrekteki kakao işleme işleminin bir önceki yıla göre yüzde 7 artışla 183 bin 731 metrik ton olduğunu bildirdi. Söz konusu gelişmeler kakaoya olan talebi artırdı.
Şeker fiyatları, Hindistan’ın iç pazarda herhangi bir şeker kıtlığıyla karşı karşıya kalmayacağına yönelik haberler sonrasında düştü. Analistler, ülkenin şeker ihracatına devam etme olasılığının devam ettiğini ve bunun da şekere yönelik endişeleri azalttığını söyledi. Geçen hafta, ABD’de faaliyet gösteren emtia borsası Intercontinental Exchange’de işlem gören kahve haftayı yüzde 6,9, kakao yüzde 5,9 kazançla tamamlarken, pamuk yüzde 4,2, şeker yüzde 0,7 azalış kaydetti.
Öte yandan kahve piyasasında ise yeni sezonda üretim açığı olacağına yönelik beklentiler, fiyatlarda yükselişler yaşanmasına neden oldu. Uluslararası Kahve Organizasyonu (ICO), 2022/23 sezonunda 7,3 milyon torba üretim açığı olacağını tahmin ediyor.