Değerli Okurlar,
Uzun zamandır aklımda ilişkilendirdiğim; bir insanın kariyer yolculuğu ile trafik ışıkları arasındaki bazı benzetmelerimi sizinle paylaşıyorum.
Hemen herkes kariyer yolculuğunda hızla ön sıralara gelmek ister. Ama önüne ve etrafına baktığında kendisini çok kalabalık bir insan topluluğunun içinde görür. Benzetmeler gelirsek;
– senin ilerlemen için önünde ve etrafındakilerin de ilerlemesi lazım,
– birlikte hareket etmen gerekir,
– arada arıza yapan ya da yavaşlayan olursa öne geçe şansın doğar (ama hazırsan),
– bazen yeşil ışık yandığında hiç hareket etmediğini, kırmızı ışık yanarken de ilerlediğini görürsün,
– ışıkta beklerken odağını başka şeylere yöneltirsen (telefon, sohbet..) hem seni çok uyaran olur, hem de hızın kesilir,
– çokça birinin kurallara uymadan veya hak etmeden ön sıralara geçtiğini görürsün ancak yolculuğun ilerleyen aşamalarında onları arıza yapmış, yoldan çıkmış, ya da kaza yapmış olarak görürsün,
– bazı ana yollarda da “YEŞİL kuşak” uygulaması vardır, hızınız belirli bir seviyede korursanız arka arkaya birçok ışıkta yeşilde geçersiniz ama kırmızıya yakalanınca hepsinde takılırsınız,
– bir de siz kırmızı ışığa yaklaşırken bir anda sarı ve yeşil yanar ve duraksamadan geçersiniz ama başkaları kırmızı ışıkta beklediği için hızlanamaz ve siz onların önüne geçmiş olursunuz.
Benimkiler kısa benzetmelerdi, yolculuklar;
– sabır ister,
– deneyim ister,
– odaklanmayı gerektirir,
– dinlenmeden olmaz,
– uzmanlık değilse yarış yapılmaz,
– ön eğitim ve sürekli eğitim ister,
– ilk yardım eğitimi ister,
– yolda kalana yardım ister,
– karşınızdakilerle kavga etmemeyi gerektirir.
Kariyer yolculuğunda ve pozisyon beklentisinde olanlara iyi yolculuklar dilerim.
Saygılarımla