featured

Diyabet hakkında herşey bu haberde – ŞEKER HASTALIĞI

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Diyabet hakkında herşey bu haberde

 

Türkiye’de diyabet, yani şeker hastalığı korkutucu boyutlara ulaştı. Ülkemizde, 2000 yılında diyabetli hasta sayısı 5 milyon iken, 2022’de bu sayının 12 milyon civarında olduğu tahmin ediliyor…

Kalp damar hastalıkları ve 20 yaş üstü körlüğün bir numaralı sebebi diyabettir. Diyabetle birlikte kalp krizleri, inmeler, böbrek yetmezliği, körlük, ayakların kesilmesi gibi çok ciddi sağlık sorunları görülebiliyor.

 

Diyabet öldürücü bir hastalıktır… Şu an için bu hastalığı silip atacak bir tedavi yöntemi yok. Ancak hastalık ilaçlarla ve etkin tedavilerle kontrol altına alınabiliyor.   

Şeker hastalığıyla mücadele; obeziteyle, kalp hastalıklarıyla ve yüksek tansiyon gibi kronik hastalıklarla mücadele etmek anlamına geliyor…

 

Diyabette organ hasarlarını önlemenin tek yöntemi kan şekeri kontrolüdür. Eğer hastaya, tahlil ve tetkikler sonucunda diyabet teşhisi konmuşsa, insülin ve ağızdan alınan ilaç tedavileriyle hastalık kontrol altına alınıyor. Bu tedavi ömür boyu sürüyor.

Uzmanlar, düzenli kan şekeri ölçülen hastalarda, diyabete bağlı organ hasarlarının yarı yarıya azaldığını belirtiyor. 

Diyabet ciddi bir hastalıktır. Ancak doktorunuzun size uygulayacağı tedavileri aksatmadan yerine getirirseniz sağlıklı ve uzun bir yaşam sürebilirsiniz…

 

İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ziya Mocan, diyabetle ilgili merak edilern sorulara cevap verdi:

 

Diyabet nedir?

Diyabet, vücudumuzda pankreas adlı salgı bezinin yeterli miktarda insülin hormonu üretmemesi ya da ürettiği insulin hormonunun etkili bir şekilde kullanılamaması durumun da gelişen ve ömür boyu süren bir hastalıktır. Kişi, yediği besinlerden kana geçen şekeri yani glukozu kullanamaz ve kan şekeri yükselir. Buna “hiperglisemi” diyoruz. 

 

Nasıl teşhis edilir?

Diyabeti olmayan bir birey kan şekeri düzeyi açlık halinde 120 mg/dl, tokluk halinde (yemeğe başladıktan iki saat sonra) 140 mg/dl’nin üstüne çıkmaz. Açlıkta veya toklukta ölçülen kan şekeri düzeyinin bu değerlerin üstünde olması diyabetin varlığını gösterir. Bir kişinin diyabetli olup olmadığı Açlık Kan Şekeri ölçümü (AKŞ) veya Oral Glikoz Tolerans Testi (OGTT) yapılarak saptanmaktadır. AKŞ ölçümü 100-125 mg/dl olması gizli şeker sinyalidir. AKŞ ölçüm sonucunun 126 mg/dl veya daha fazla olması diyabetin varlığını göstermektedir. OGTT’de glikozdan zengin sıvı aldıktan 2 saat sonraki kan şekeri değeri önemlidir. İkinci saat kan şekeri ölçümü 140-199 mg/dl ise gizli şeker, 200 mg/dl veya daha yüksek ise diyabet tanısı koymaktayız. 

 

Tip 1 Diyabet nedir?

Buna çocukluk diyabeti de diyebiliriz. Genetik olarak diyabete yatkınlık vardır ve pankreastan salınan insülinin eksikliğine veya yokluğuna bağlı gelişir. Tedavide mutlaka insülin gereklidir. Her yaşta ortaya çıkabileceği gibi en sık 30 yaş öncesi gelişir. Diyabetin belirtileri ani olarak başlar, hastalar çoğunlukla şeker koması ile gelirler. En sık rastlanan durum hastalarda sıklıkla ağırlık kaybı olmasıdır. 

 

Tip 2 Diyabet nedir?

En sık görülen diyabet tipidir. Erişkinler de daha sık görülür. Hastalar genellikle aile öyküsü olan, fazla kilolu, 45 yaşın üstündeki kişilerdir. Çoğu vakada belirti ortaya çıkmaz. Ancak hastalığın teşhisi yapılan tetkiklerle konulur. Gelişiminde 3 önemli faktör rol oynar: Pankreas  insülin salgısının bozukluğu. Salınan insülinin  dokulardaki etkisizliği ve Karaciğerde glukoz üretiminin artması.

 

Belirtileri nelerdir?

Çok susama, çok idrara çıkma, çok acıkma, ağırlık kaybı ve yorgunluk hastalığın başlıca belirtileridir. Tip 2 diyabet obezite nedeniyle hızla  artmaktadır. Ailesinde şeker hastalığı olanlar, vücut ağırlığı fazla olanlar, hareketsiz yaşantı sürenler, gebeliği süresinde kan şekeri yükselmesi olanlar, yüksek tansiyonlu hastaların diyabete yatkınlığı olmayanlara göre daha fazladır. 

Çok susama ve çok idrara gitme neden olur?

Yüksek şekerin bir kısmı idrarla atılır. Şeker idrar yolu ile dışarı atılırken birlikte bol miktarda suyu da sürükler. İdrarla çok miktarda su kaybı olunca susama hissi doğar ve çok su içilir.

Hastalar neden yorgunluk hissederler?

Hücreler kandaki yüksek miktardaki şekeri alamaz ve enerji üretmek için kullanamaz. Vücutta yeterince enerji üretilemediği için hastalar yorgunluk hissederler.

 

Şeker  yükleme testi kimlere yapılmalıdır?

Açlık kan şekeri 100 -110 mg/dl arasında bulunan bireylere, gebeliğinde şeker yüksekliği ortaya çıkmış olan kadınlara, şişman bireylere, ailesinde şeker hastalığı olan bireylere, açıklanamayan nörolojik bozukluğu, damar bozukluğu olanlara ve idrarında şeker saptanmış kişilere, kan şekeri normal olsa bile yapılmalıdır.

 

Şeker hastalığı neden tehlikelidir?

Çünkü çoğu kişide belirti vermez. Hastaların bir çoğu yaklaşık 10 yıl diyabet geliştiğinin farkında değildir. Bu nedenle ilk tanıda yaklaşık yüzde 50 oranında hastalarda organ hasarı gelişmiştir.  

 

Diyabetin tedavisi nasıl?

Diyabetin tedavisinde doktor, diyetisyen, psikolog, hasta ve hasta ailesinin işbirliği ile mümkündür… Tedavide ilk hedef hastalığın belirtilerinin giderilmesine yöneliktir. Daha sonra kan şekeri kontrolünün sağlanarak, kronik komplikasyonların önlenmesi ve ilerlemesi durdurulur. Kan yağlarının normal düzeylere getirilir. Total kolesterol 200 mg/dL, LDL kolesterol l00 mg/dL, HDL kolesterol 40 mg/dL ve Trigliserit 150 mg/dL seviyelerinde olmalıdır. Diyabet hastalarında hipertansiyonun kontrol altına alınması da önemlidir. Diyabetik hastalarda kan basıncı 130/85 mm/Hg altında olmalıdır. Diyabetin tedavisinde, ilaçlarla birlikte eğitimin, diyetin, egzersizin önemli rolü bulunmaktadır. 

 

Diyabet hastaları nasıl beslenmelidir?

Diyet kelimesi artık kişiler üzerinde eski baskı oluşturabileceği için biz beslenme programını kullanmayı tercih ediyoruz. Şeker hastalığında  tedavinin temelidir. Kişilere tıbbi beslenme tedavisi uygulanır ve sağlıklı olmak isteyen her bireyin uyması gereken yeterli dengeli beslenme prensipleri doğrultusunda kişilere beslenme eğitimi verilmelidir. Şeker hastalarında ve obezitede eklem hastalıkları sık görülülür. En sık Artroz dediğimiz kıkırdak yapıların bozulması ile seyreden romatizmal hastalıktır. Artrozu olanlarda glikozomin içirmeyen bitkisel ürünler rahatlıkla kullanılabilir. Çünkü glikozomin kan şekerini yükseltebilir.

 

Beslenme programının hedefleri nelerdir?

Çocuklarda normal büyüme ve gelişmeyi sağlamak, ideal vücut ağırlığını oluşturmak, hipo ve hiperglisemiyi önlemek, komplikasyonları önlemek veya geciktirmek, yaşam süresini ve kalitesini artırmak.

 

Beslenme programı neye göre hazırlanır? 

Kişinin boyuna, kilosuna, kullandığı ilaç veya insülin dozuna, fiziksel aktivite düzeyine, sosyal yaşamına, beslenme alışkanlıklarına göre hazırlanır.

 

Sağlıklı beslenme için altın kurallar nelerdir?

Kişi,  şeker ve şekerli yiyeceklerden sakınmalıdır. Posalı yiyecekleri tercih etmelidir: Kuru baklagiller, tahıllar, meyveler ve sebzeler.

 

Peki posa (Lif) ne işe yarar?

Kan şekerinin  yükselme hızını düşürür. İnsülin ihtiyacını azaltır. Tokluk hissi vererek kilo kaybını sağlar. İdeal ağırlığın korunmasını sağlar. Barsak çalışmasını düzenler, kabızlığı önler. Yüksek kan yağlarının düşürülmesinde olumlu etkisi vardır.

 

Posa miktarını nasıl artırabiliriz?

Tam buğday ekmek, pirinç yerine bulgur, meyve suyu yerine meyve, günde 2 porsiyon sebze yemeği, öğünlerde bol salata ve kuru baklagiller tüketerek posa miktarını artırabiliriz. Posalı yiyecekler ile birlikte günde 8 bardak su mutlaka alınmalıdır. Tuzu az tüketmeliyiz.

 

Diyabet  hastaları hangi tip egzersiz yapmalıdır?

Diyabetik hastalarda aerobik egzersizler tercih edilir. Bu egzersizlerin başında yürüme, bisiklet, koşu, yüzmeyi sıralayabiliriz. Egzersizin yararlı olabilmesi için bir seansta en az 20 dakika egzersiz yapılmalıdır. Eğer egzersiz yardımı ile ağırlık kaybı isteniyorsa bu süre 45 dakikaya kadar uzatılabilir. Ancak 1 saatten daha uzun süren egzersizler diyabetik hastalarda zararlı olabilir. Egzersizin yararlı olabilmesi için haftada en az 4 gün egzersiz yapılmalıdır.

 

Diyabette kaç tip ilaç tedavisi vardır?

Diyabette iki tip ilaç tedavisi vardır. Şeker düşürücü tabletler ve İnsülin.

 

Şeker düşürücü tabletler nedir?

Bu tabletler pankreasın daha fazla insülin salgılamasını uyaran, salgılanan insülinin etkisini kuvvetlendiren, şekerin barsaktan emilimini yavaşlatan ilaçlardır ve sadece ağızdan alınırlar.

 

Kimler şeker düşürücü ilaç kullanamaz?

Tip 1 Diyabet hastaları, hamileler, emzikliler, böbrek ve karaciğer yetmezliği olanlar, büyük cerrahi girişimlerden önce, ağır travma ve enfeksiyona maruz kalanlarda şeker düşürücü ilaçların kullanılması istenmez. 

 

İnsülin tedavisi kimlere uygulanır?

İnsülin tedavisi Tip I diyabet hastalarının uygulaması gerekir. Ayrıca, diyabetik komalarda, tedaviye yeterli cevap alınmayan Tip 2  diyabet hastalarında, ağır komplikasyonlu diyabetik (göz, böbrek, diyabetik ayak, vb), hastalarda kullanılır. 

 

İnsülin yaparken nelere dikkat edilmelidir?

Enjeksiyon yerini alkollu pamukla silin. Genişce bir deri bölgesini iki parmağınız ile kıstırarak kaldırın ve iğneyi dik olarak batırın. Pistonu sonuna kadar aşağıya doğru itin ve tüm insülini enjekte edin. İğneyi derinizden dümdüz çekerek çıkartın. Pamuğunuzla enjeksiyon yerine bastırın. Enjektörü atın.

 

Haber Kaynağı bizimsaglik.com

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
0
kurnaz
Kurnaz
Diyabet hakkında herşey bu haberde – ŞEKER HASTALIĞI

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Ulusal24 Haber Merkezi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!