Gerçi Erdoğan tam bir yıl önce 319 bin konutun 1 yıl içinde tamamlanıp depremzedelere teslim edileceğini söylüyordu, TOKİ’nin 20 yılda anca 1 milyon 200 bin konut yapabildiğinden habersiz!
Erdoğan Hatay ziyaretinde yerel seçimlere üstü kapalı olarak değinmeden de geçmedi elbette!
Erdoğan aynen şunu söyledi:
“Yerel yönetimlerle merkezi yönetimler el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay’a geldi mi? Bakın şu anda Hatay garip kaldı!”
Kısacası Erdoğan “oy yoksa yardım da yok” diyordu!
Erdoğan’ın bu sözleri delicesine alkışlandı!
Diğer yandan ise deprem bölgesine yapılmayan yardımların itirafıydı bu!
Oysa bizler o dönem yapılmayan yardımlara, eksikliklere dikkat çekerken bizlere edilmeyen hakaret kalmamıştı!
Deprem bölgesinde “Çadır yok, su yok, yemek yok” diye isyan eden vatandaşlara trolün biri “tasmalı köpekler” demeye dahi utanmıyordu!
Arkadaş o kadar utanmazken yaptığımız iade-i itibar üstüne bizi dava ediyor ve 25 bin TL istiyordu!
Bu arkadaşa sormak lazım Erdoğan’ın bu itirafı sonrası ne düşünüyor acaba?
Deprem bölgesinde eksiklikleri dile getiren depremzedelere hakaretler eden troll ordusu nerede?
Bu itiraflar sonrası söyleyecek sözleri var mı acaba?
Resmi rakamlara göre 50 bin insanımızın öldüğü, 300 bin GSM hattı ile 183 bin kredi kartının bir daha hiç kullanılmadığı deprem sonrası yaşanan eksiklikler hepinizin malumu!
Depremden kurtulan vatandaşlar, soğukta ayazda kaldı, geç giden yardımlar mağduriyetleri katladı!
Rant sistemine kurban edildi deprem bölgesinde insanlarımız!
Rant sistemini ortaya çıkaracak belgeleri ise nasıl yok ettiklerini hep beraber takip ettik o dönem!
Hatay’da deprem sonrası ayakta kalan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İl Müdürlüğü binası hakkında yıkım kararı çıkarıldı!
İçindeki ıslak imzalı belgelerle beraber yıkıldı!
Vicdanlı insanlar, biz kısım evrakı kurtarmayı başardı ama çoğu evrak moloz altında kaldı!
Kızılay’ın çadır sattığı ortaya çıktı!
Skandal sonrası Kızılay Başkanı utanmadan televizyonlara çıkıp kendilerini savundu!
Deprem sonrası vatandaşların yardım isteyeceği tek mecra olan sosyal medyaya “bant daraltması” uygulandı!
Depremin değil, rantın öldürdüğünü hep beraber gördük!
Kuralına göre yapılan binalarda çatal bıçak bile yerinden oynamazken karşı kaldırımda binaların nasıl un ufak olduğuna tanıklık ettik!
Depremin üzerinden 275 gün geçmesine rağmen halen enkazdan ceset çıkarıldığına tanıklık ettik!
İnsanlar günlerdir enkaz altında yardım çığlıkları atarken kurtarma araçlarının banka kasasının peşine nasıl düştüğüne şahitlik ettik!
Bir de güvenlik önlemi almışlardı tepki gösteren vatandaşlara karşı, bölgeyi şeritle falan çevirdiler, polisleri diktiler etrafa!
Türkiye’de insan hayatı ne kadar ucuz bir kez daha anladık!
İnsanlar sevdiklerini elleriyle enkazdan çıkarmaya çalıştı çaresizce!
6 Şubat 2023, 04:17’den sonra yaşanmamış hayatlar yarım kaldı!
Yaşanacak mutluluklar yarım kaldı!
Kiminin ardında bebeğinin ultrason resmi ve “Baba oluyorsun yakışıklı” yazılı bir not kağıdı kaldı, kiminin ise enkaz altındaki kızında kaldı eli!
Enkazdan çıkarılan bir kağıtta aynen şunlar yazıyordu:
Hangi yaşta ölürsek ölelim, tamamlanmayan cümlelerimiz olacak
Evet cümleler yarım kalmıştı!
Cümleler, hayatlar yarım bırakılmıştı!
Kepçelerle toplu mezarlara gömülen vatandaşların bir mezar taşı bile olmadı!
Kimisinin mezar taşında ise sadece “Kimsesiz kız çocuğu” yazıyordu!
Taş üstünde taş kalmayan şehirlerde, anıları hatırlatacak hiçbir şey kalmamıştı!
Aradan bir sene geçti!
Değişen hiçbir şey yok!
İnsan hayatı yine değersiz güzel ülkemde!
Büyük İstanbul depreminden bahsediliyor!
Seçim vaadi dışında hiçbir şey yapılmıyor bu konuda!
İnsanlar çaresizce ölümü bekliyor İstanbul’da tıpkı ülkenin geri kalanında olduğu gibi!
