Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kiraların büyük şehirlerde ciddi manada yükseldiğini belirterek, “Bu vicdani değil; ahlaki, insani değil. Yani bu bir fırsatçılıktır. Bu fırsatçılığa da yasal düzenlemelerle kesinlikle izin vermeyeceğiz” dedi. Erdoğan, deprem bölgesindeki gayrimenkullerde hak kaybı olmaması için ekiplerin titiz bir çalışma yürüttüğünü söyledi.
“Yeni bir hazırlık var”
TRT ortak yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak soruları yanıtlayan Erdoğan, “Deprem riskiyle ilgili İstanbul, tartışmaların en yoğun yaşandığı yer. Riskli alanlardaki yapıların taşınmasıyla ilgili çalışmalar ne düzeyde?” sorusuna, “İstanbul’un 39 ilçesini kapsayan bir risk haritasını Bakanlığımız çıkarttı. Buna göre İstanbul’da 220 bin bina ve yaklaşık 1,5 milyon bağımsız bölüm risk altında” yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar acil dönüşmesi gereken toplam 695 bin konutun dönüşümünün tamamlandığını aktararak, 39 ilçede, 412 milyon metrekare büyüklüğe sahip 188 ayrı alanda kentsel dönüşüm projelerini sürdürdüklerini söyledi.
Bu kapsamda halen 93 bin konutun inşasının devam ettiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
“Şimdi yeni bir hazırlığın içindeyiz. İstanbul’da toplam 1 milyon nüfuslu 2 ayrı şehir kuralım. Bu Kanal İstanbul’un bir tarafında 500 bin, bir diğer tarafında 500 bin olmak üzere, böyle bir rezerv alan oluşturalım. Bu, şu demektir, yani Avrupa ve Asya yakasında 500 bin, 500 bin, 1 milyonluk bir rezerv alanı. Şehrin iki yakasının çeperlerinde yapacağımız bu yerleşimler, adeta uydu kent modeli olacak. Bunun için de Anadolu ve Avrupa yakasında 130 milyon metrekare yere ihtiyacımız var. Bakanlığımız yerleri büyük ölçüde belirledi.
Enflasyon düşecek
Erdoğan, faizler ve enflasyon konusunda da “Faizi düşüreceğiz dedik ve düşürdük. Ne oldu? Battık mı? Bu arada enflasyon da düşüyor. Biraz yüksek enflasyon ama buralara kadar indi, daha da inecek. Bizim için önemli olan düşük faizle yüksek yatırım. Haklılığımız dünyada takdir ediliyor.
Ekonomide haklılığımız dünyada takdir ediliyor. 14 Mayıs’tan sonra da Türkiye Ekonomi Modeli’nden dönüş yok” değerlendirmesini yaptı.