Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye’ye diz çöktürerek ülkemizi yeniden eski zayıf günlerine geri döndürmek isteyenlerin çabaları tabii ki hiç bitmeyecektir. Önemli olan bizim milletçe kazanımlarımıza ve geleceğimize sahip çıkmamızdır.” dedi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde şehit aileleri ile iftar programında bir araya geldi.
Her ramazanda olduğu gibi bu yıl da ilk iftarı şehit yakınları ile yapmak istediklerini dile getiren Erdoğan, bu zengin sofranın adının muhabbet sofrası olduğunu söyledi. Erdoğan, “Muhabbetten Muhammed oldu hasıl, Muhammed’siz muhabbetten ne hasıl. Böyle bir sofrayla Ramazanı Şerif’in ilk iftarını yapmış olduk.” diye konuştu.
Erdoğan, devlet protokolünün de iştirakiyle gerçekleştirdikleri iftar vesilesiyle milletin ve tüm İslam aleminin mübarek ramazan ayını tebrik etti.
Şehit yakınları ve gazilerin milletin emaneti olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Kendilerinin her meselelerinde yanlarında olmak, gönüllerini hoş etmek, rızalarını almak boynumuzun borcudur. Bu amaçla hem gereken kurumsal düzenlemeleri yaptık hem de onları kalbimizin en mutena köşesinde misafir etmeyi şeref bildik.” ifadelerini kullandı.
Bugün de sınırlar içinde, sınırlarda ve sınırların ötesinde milletin huzuru, devletin bekası, geleceğin güvencesi için vazife yürütenler bulunduğuna işaret eden Erdoğan, “Sayılarını milyonlarla ifade edebileceğimiz askerimize, polisimize, jandarmamıza, güvenlik korucumuza ve diğer kamu personelimize şükran borçluyuz. Rabb’im, hepsini de korusun, muhafaza etsin, ayaklarına taş değdirmesin.” diye konuştu.
“Reformlarla milli şahlanışın altyapısını güçlendirdik”
Erdoğan, 15 Temmuz’da, bu ülkenin erkeği ve kadınıyla, genci ve yaşlısıyla, her meslekten, her kesimden insanıyla tamamının yeri geldiğinde birer savaşçı kahramana dönüşebildiğini gördüklerini belirterek, “Tarihçiler, milletlerin öne çıkan vasıflarını anlatırken bizim için ‘asker millet’ tespitini yaparlar. Gerçekten de binlerce yıllık millet tarihimiz ve 2 bin 200 yılı aşkın devlet geleneğimiz boyunca bu vasfımızı hep gösterdik. Bu vasfımızı hiçbir zaman kaybetmedik.” dedi.
Son olarak Çanakkale’de ve Milli Mücadele’de topyekun seferberlik anlayışıyla vatan topraklarını savunurken de aynı saikle kıyam ettiklerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
“Yakın geçmişimizde PKK’dan FETÖ’süne kadar bütün terör örgütlerine karşı verdiğimiz mücadele de esasen milli bir şahlanıştı. Son 21 yılda biz de eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma, her alanda hayata geçirdiğimiz reformlarla bu milli şahlanışın altyapısını güçlendirdik. Savunma sanayine yaptığımız yatırımlarla Türkiye’yi gerçek anlamda bağımsız bir devlet haline getirdik. Çevrenizde yaşananları görüyorsunuz. Şayet siyasetiyle, ekonomisiyle, savunma sanayiyle, sosyal yapısıyla güçlü bir devlet değilseniz size her türlü zulmü reva görüyorlar. Vatan topraklarınızı korumanın ve o sınırlar içinde güvenle yaşamanın yolu, her bakımdan güçlü olmaktan geçiyor. Cumhuriyet’imizin ilk asrında bu konuda yaşadığımız eksiklerin bedelini geri kalmışlıkla, istikrarsızlıkla, kaosla, vaktimizi ve enerjimizi iç mücadelelere harcayarak ödedik.”
Erdoğan, bilhassa son 10 yılda Türkiye’yi yeniden aynı duruma düşürmek için pek çok oyun oynandığına ve tuzak kurulduğuna dikkati çekerek, “Terör saldırıları ve darbe girişimleri de bunların arasındaydı. Hamdolsun milletimiz birliğine, beraberliğine, kardeşliğine sahip çıkarak tüm bu oyunları ve tuzakları bozdu. Şehitlerimizin ve gazilerimizin fedakarlığıyla 85 milyonun tek yürek ve tek bilek olarak istiklaline ve istikbaline sahip çıkmasıyla hep yolumuza devam ettik.” diye konuştu.
“Yaşadığımız her sınamada görüyoruz ki milletimizin kararı nettir, kesindir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Yüzyılı vizyonuyla geleceğe yeni bir ufuk açtıkları şu dönemde aşılması gereken sıkıntıların hala mevcut olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Allah’ın izniyle hepsinin de üstesinden geliriz. Sahip olduğu güçlü altyapı sayesinde ülkemiz için artık gündemindeki her meselenin çözümü, sadece irade, plan ve vakit işidir. Çünkü biz, bir ülkenin programlarını hayata geçirebilmesi için gereken ilk şarta, yani huzur ve güven iklimine, siyasi istikrara, sosyal barışa sahibiz. Türkiye’ye diz çöktürerek ülkemizi yeniden eski zayıf günlerine geri döndürmek isteyenlerin çabaları tabii ki hiç bitmeyecektir. Önemli olan bizim milletçe kazanımlarımıza ve geleceğimize sahip çıkmamızdır. Yaşadığımız her sınamada görüyoruz ki milletimizin bu konudaki kararı nettir, kesindir.”
Ramazan ayının mübarek olmasını dileyen Erdoğan, bu ay boyunca tutulacak oruçların, yapılacak ibadetlerin Hak katında kabul ve karin olmasını niyaz ettiğini söyledi.
Aziz şehitleri rahmetle yad ettiğini, gazilere, ülke ve millet adına şükranlarını sunduğunu ifade eden Erdoğan, “Allah’ımız bizi nasıl Ramazanı Şerif’e kavuşturduysa, aynı şekilde Ramazan Bayramı’na da kavuşturmasını rızasına uygun olarak bizler de diliyoruz.” dedi.