featured

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Borçlu olanlar rahat konuşamıyorlar

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Başbakanı Scholz ile basın toplantısına katıldı. Erdoğan düzenlenen ortak basın toplantısında “Eğer elimiz, kolumuz, dilimiz bağlı kalırsak, hesabını tarihe veremeyiz. Borçluluk psikolojisi içerisinde İsrail-Filistin savaşını değerlendirmemek gerekir. Ben rahat konuşuyorum. Çünkü bizim İsrail’e borcumuz yok. Borçlu olanlar rahat konuşamıyor.” dedi.

Almanya Başbakanı Scholz’un açıklamaları şöyle: “Türkiye Cumhurbaşkanını Berlin’de selamlıyorum. Doğrudan görüşme imkanımızın olması çok iyi. İkimiz de dünyadaki krizlerle uğraşıyoruz. Ukrayna saldırısı bütün dünyada hissedildi. İkimiz de Rusya’nın saldırganlığını sona erdirmesi konusunda mutabıkız. Türkiye’nin tahıl ihracatı alanında çok önemli rol oynadığını biliyoruz. Cumhurbaşkanına bu konudaki kişisel katkılarından ötürü özellikle teşekkür etmek istiyorum. Rusya bu şekilde savaş yürüterek uzun yıllardır mevcut olan bir anlaşmayı ihlal ediyor. Sınırların zorla değiştirilmemesi gerekiyor. Avrupa’nın güvenliği burada tehlike altında. Aynı zamanda İsveç’in NATO üyeliğinin TBMM’de görüşüldüğünü biliyoruz. Umarız yakında karar alınacaktır.

“İsrail’le olan dayanışmamız tartışmaya açık değil”

7 Ekim’de Hamas İsrail’e hunharca saldırı düzenledi. Biz bu terör eylemini keskin bir şekilde kınamaktayız. Biraz sonra gerilimin tırmanmaması için neler yapabileceğimizi konuşacağız. Almanya’yı bilen gayet iyi bilir, bizim İsrail’le olan dayanışmamız hiçbir şekilde tartışmaya açık değildir. İsrail’in kendisini savunma hakkı vardır. Filistinli sivil halkın acıları bizi de üzüyor. Onlarca yıldır Almanya bu alanda insani yardım sunmaktadır. Bu sene 160 milyon Avroluk yardım sağlıyoruz. İnsani yardım alanında en büyük donörlerden biriyiz. Ekonomik işbirliği açısından büyük potansiyel var. Önümüzde birçok iş var. Çok teşekkür ediyorum. Dolu bir programımız var bugün.

“Filistin’e verilmesi gereken destekler verilmiyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları ise şöyle: “Açık ve net konuşmayı severim. Burada da açık ve net konuşacağım. 7 Ekim tarihi bir başlangıç olarak anlatılıyor. 7 Ekim’den sonraki süreç hiç konuşulmuyor. Şu an itibariyle malum 13 bin Filistinli çocuk, kadın, yaşlı ne yazık ki öldürülmüştür. Bunun yanında artık neredeyse Gazze diye bir yer kalmadı. Her tarafı yer ile yeksan oldu. Şu anda yatıyorlar, kalkıyorlar Hamas, Hamas, Hamas. Hamas’ın silah varlığı, gücü ile acaba İsrail’in silah varlığı, gücü mukayese edilebilir mi? İsrail’in nükleer silahı var mı, var. Bunu İsrail’e sorarsanız var demez; çünkü onlar yalanı çok iyi kullanırlar. Şu kadar mali destek verildiğinden bahsediliyor. Peki Hamas’a böyle bir mali destek veriliyor mu? Hayır böyle bir şey yok. Filistin’in kendisine verilmesi gereken destekler verilmiyor. Şurası çok önemli; ibadethaneler vuruluyor, kiliseler vuruluyor. Bütün bunlarla beraber hastaneler vuruluyor. Halbuki bütün bunların yanında hastanelerin vurulması, çocukların öldürülmesi Tevrat’ta falan bunlar yoktur, Yapamazsın. İnsan hakları beyannamesinde yapamazsın. Ama burada görüldüğü gibi bu çocuklar nasıl vuruluyor? Hastanelerde nasıl öldürülüyor? Elimiz kolumuz bağlı mu duracağız? Sesimizi çıkarmayacak mıyız? Bunun tarihi hesabını veremeyiz. Bir borçluluk içerisinde İsrail Filistin savaşını değerlendirmemek gerekir.

“İsrail’e bir borcumuz yok”

Ben rahat konuşuyorum, bizim İsrail’e borcumuz yok. Borçlu olsak bu kadar rahat konuşamayız. Ama borçlu olanlar rahat konuşamıyorlar. Biz holokost cenderesinden geçmedik. İnsana saygımız bizim çok çok farklıdır. Başbakanlık dönemimde ilk defa antisemitizm konusunda tavır koymuş liderim. Dünyada hiçbir başbakan koymamıştı. Ben koydum. Bundan dolayı kimseye borcumuz yok. Bizim bu seyahatimizde bunları tabii konuşacağız. Bütün bunların yanında konuşmamız gereken önemli mesele, bunu nasıl çözeceğiz? İnsani ateşkese acaba Türkiye ne kadar, Almanya ne kadar katkıda bulunabilir? Bu adımları beraber nasıl atacağız? Buna var mıyız, yok muyuz? 1 hafta sonra Almanya Cumhnurbaşkanı İsrail’e gidiyor. Kendisine ricada bulundum siz bir taraftan biz bir taraftan tutalım, ateşkesi sağlayalım. Bu adamı atar, insani ateşkesi birlikte Almanya, Türkiye diğerleri sağlayabilirsek ateş çemberinden bölgeyi kurtarma imkanını sağlarız. Rehinelerin takası deniyor, eyvallah buna da varız. Rehine sayısı itibariyle İsrail’deki rehinelerin sayısı nedir öbür tarafta Hamas’taki rehinelerin sayısı nedir? Buna baktığımızda kat be kat fazlasıyla İsrail’in elinde rehine var. Bunu da görmemiz lazım. Bunu görmezsek haksızlık olur. Bütün bunlara varız. Biz nasıl Karadeniz’den tahıl koridorunda çalışma ortaya koyduysak, bu çalışmayı ortaya koyarken Avrupa, Afrika ayrımı yapmadık.

Şu anda 4 veya 5 ülkeye Rusya böyle bir koridordan tahıl göndermeyi planladı. Biz de ikinci safhası olan bunların una dönüştürülmesinde bu adımı atarız. Daha önce de Rusya, Türkiye, Katar olarak adım atmıştık. Bütün bu adımın atılması için özellikle Almanya-Türkiye arasında böyle bir adımın atılmasının yanında NATO müttefikimiz Almanya ile kararlı adımlar atmanın görüşmelerini de aramızda yapmamız lazım. Savunma sanayi işbirliğimizin engelsiz yürütülmesi müşterek menfaatimizedir. Terörle mücadelede Almanya ile daha yakın olmamız lazım. Nüfusu 3,5 milyona ulaşan Almanya’daki Türk toplumunun huzur içinde yaşaması en önemli beklentimizdir. Burada görev yapan din adamlarımızın yetişmesiyle ilgili ortak çalışma yürütüyoruz.

Ortak çalışma grubumuz göç konusunda çalışmalarına devam ediyor. Türkiye’nin AB’ye üyelik süreci görüşmelerimizin en önemli gündemlerinden birini oluşturmaktadır. Gümrük Birliği güncellenmesi, vize serbestisi gibi konularda haklı beklentilere sahibiz. AB’nin lokomotif ülkelerinden olan Almanya’nın vereceği katkıları önemsiyoruz. 52 senedir Türkiye AB kapasında bekletilmektedir.

Vize serbestisi sağlanıncaya kadar vatandaşlarımızın vize işlemlerin hızlandırılmasını ele alacağız. Tabii ki Gazze’de yaşananları yukarıda daha farklı şekilde ele alacağız. Türkiye olarak sivilleri hedef alan saldırıları hiçbir şekilde tasvip etmediğimiz ifade ettik. Hepimizin önceliği ateşkesin sağlanması, insani yardımların engelsiz akışının sağlanması.

Şu ana kadar 10 uçak dolusu insani yardımı Mısır’a gönderdik. En son yine gemiyle 666 ton gıda, sahra hastanesi vs. gibi oraya gönderdiklerimiz oldu. Bütün dert akan kanın durmasında. Şimdi en sona 27 kanserli hasta bunun yanında refakatçileri olmak üzere onları Elariş’ten Türkiye’ye aldık. Dün de kendilerini hastanede ziyaret ettim. Temennimiz daha fazla hastayı ülkemize almak. Onların tedavilerini yapmak.

“İki devletli çözüm”

Yaşananlar 1967 sınırları temelinde iki devletli çözümün kaçınılmaz olduğunu bir kez daha bizlere göstermektir. Türkiye olarak amacımız İsrail ve Filistinlilerin yanyana barış içinde yaşadığı iklimin tesisidir. Ortadoğu’da adil ve kalıcı barışın temini için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini düşünüyorum. Ziyaretimin ülkelerimiz arasında dayanışmaya, farklı sürecin başlamasına vesile olmasını diliyorum.

Haber Kaynağı www.dunya.com

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
0
kurnaz
Kurnaz
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Borçlu olanlar rahat konuşamıyorlar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Ulusal24 Haber Merkezi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!