Zehirlenme bir maddenin mide – bağırsak sistemi, solunum sistemi, deri, mukoza, konjunktiva veya parenteral yollardan vücuda zarar verecek oranda alınması sonucu organizmada zararlı bazı belirti ve bulgulara hatta hayat kaybına yol açmasıdır. Alınan maddenin alım yolu, alınan maddenin özelliği ve miktarı tablonun ortaya çıkmasında önemlidir. Örneğin bazı ilaçların sadece emilerek alınması veya bazı maddelerin cilde teması bile zehirlenme tablosuna neden olabiliyor.
Uzm. Dr. Hakkı Akman, “Çocukluk çağındaki zehirlenmelerin büyük çoğunluğu yani yüzde 80’den fazlası kaza ile olduğu için gerekli önlemlerin alınması bu olayların önlenmesi açısından önemlidir. Özellikle oyun çocukları zehirlenmeler yönünden en riskli gruptur. Çünkü aktiftirler, araştırıcı ve meraklıdırlar ayrıca keşfettikleri şeyleri ağızlarına götürmek gibi davranış özellikleri vardır. Daha büyük yaş gruplarında zehirlenmeler intihar girişimi olarak da karşımıza çıkabilir. İlk yaşta anne-babanın veya bakıcının verdiği ilaçlar, 2-3 yaşta ev temizleme malzemeleri, 3-5 yaşta dolapta saklanan ilaçlar zehirlenmelerin en sık nedenidirler.” diye konuştu.
“Her madde zehirlenme yapmaz örneğin; tükenmez kalem boyaları, sabun, şampuan, mum, kil, nem giderici paketler, makyaj malzemeleri, mürekkep, el ve tıraş losyonları ve kremleri, gazete, ayakkabı boyası, diş macunu, termometre civası gibi. Bazı maddeler ise fazla alındığında toksiktirler, kolonya ve benzerleri, deodorant, saç spreyleri, saç boyaları, güneş yağları gibi. Bazı ilaçlar ise tek dozla bile küçük çocuklar için ölümcül olabilir, bazı kalp ve tansiyon ilaçları (kalsiyum kanal blokerleri, beta blokerler), bazı depresyon ilaçları (trisiklik antidepresanlar), kan şekerini düşüren ilaçlar, kinidin, klonidin, atropine sülfat gibi.” diye konuşan Uzm. Dr. Hakkı Akman, şunları söyledi:
“Bir çocukta ani gelişen bulguların nedeni açıklanamıyorsa ya da hastalığın nedenini bulunamıyorsa akla zehirlenme ve/veya çocuk istismarı olabileceği gelmelidir, çünkü zehirlenmeye özgü spesifik bir bulgu yoktur. Laboratuvar testleri genel olarak toksik maddelere spesifik değildir ve tanı koydurucu değildir. Özellikle tablonun ani başlaması, çocuğun yaşı (1-5 yaş arası), daha önce zehirlenme öyküsü olması, çocuğun gözetiminde azalma olduğu zamanların varlığı (misafirliğe gitme, evde toplantı olması gibi), tablonun belirli bir hastalığa oturtulamaması zehirlenme açısından uyarıcı noktalardır. Aileler zehirlenme ile karşı karşıya kaldıklarında en kısa zamanda hastaneye ulaşması; şüphelendikleri maddeyi veya ilacı yanlarında hastaneye götürmeleri müdahalede bulunacak sağlık personeline bilgi sağlaması açısından önemlidir. Ayrıca aileler 114 zehir danışma merkezinden de bilgi alabilirler.”
Uzm. Dr. Hakkı Akman, çocuklarda zehirlenme durumunda ilk müdahale nasıl olmalıdır sorusunun yanıtı şöyle verdi:
“Alınan toksik maddenin çeşidine, alınma yoluna ve miktarına göre farklı tedavi yaklaşımları uygulanmaktadır. Ailelerin hastaneye başvurmadan önce ilk müdahale olarak yapabilecekleri bazı uygulamaları bilmeleri tablonun daha az hasarla atlatılması açısından önemlidir.
İlk müdahalede yapılması gerekenler şu şekilde sıralanabilir;
Deri yolu ile olan zehirlenmelerde cildin akan su altında sabunla en az yarım saat temizlenmesi önerilmektedir. Bit, pire olduğu için çocuğa insektisit sürülmesi maalesef ülkemizde sık görülen bir uygulamadır ve maalesef ağır organik fosfor zehirlenmesine neden olmaktadır. Bu gibi bir durumda cildin bol su ve sabunla temizlenmesi ve temizliği yapan kişinin eldiven kullanması gerekir.
Çocukluk yaş grubundaki zehirlenmeler en sık gastrointestinal yoldan gerçekleşir. Bu durumlarda alınan maddenin çıkartılması için çocuğun kusturulmaya çalışılması artık önerilmemektedir.
Göze bir kimyasal madde kaçması ve irritant gazlara maruz kalma durumunda ilk olarak gözün bol su ile veya serum fizyolojikle yıkanması gerekir.
Karbonmonoksit veya irritant gazlarla olan zehirlenmelerde hasta hemen ortamdan uzaklaştırılmalı ve en kısa sürede hastaneye ulaştırılmalıdır.
ÇOCUKLUK ZEHİRLENMELERİ NASIL ÖNLENEBİLİR?
Bütün ilaçlar çocukların ulaşamayacağı kilitli dolaplarda saklanmalıdır.
Çocuklara asla karanlıkta ilaç verilmemelidir.
İlaçların uygun şeklide kaldırıldığından emin olunmalıdır.
Temizlik malzemeleri, spreyler çocukların uzanamayacakları dolaplara konulmalı, asla lavabo altına ya da alçak dolaplara temizlik malzemeleri ve deterjanlar konulmamalıdır.
Temizlik malzemeleri asla eski içecek şişelerine konulmamalıdır.
Temizlik malzemeleri kullanıldıktan sonra ortada bırakılmamalıdır.
Çocuklara ilaçlar şeker adı altında verilmemelidir.
Misafirliğe gidilen yerlerde çocuğun ilaçlardan uzak olduğuna emin olunmalıdır.
Çocukların açamayacağı paket, çocuklar için güvenli paket demek değildir.
İlaçlar daima orijinal paketlerinde bulundurulmalıdır.
Otomobil ve bahçe malzemeleri, böcek ilaçları mutlaka güvenil bir yere kilitlenmelidir.