Yine deprem felaketi ve yine enkazlardan kurtarılan çocuk ve bebek görüntülerinden, fotoğraflarından geçilmiyor medyada. Ana haber bültenlerinde, internet sitelerinde ve gazetelerde yayımlanan sevimli bebek fotoğrafları şimdiden “poster” haline geldi. Hürriyet, “Umudun bebekleri”, Posta da “İnanın çocuklar” başlığıyla çocuk ve bebek fotoğraflarıyla sayfa bile düzenledi.
Halbuki o görselleri yayımlamakta ne kamu yararı var ne de başka bir zorunluluk. Çocuk ve bebek fotoğrafları olmadan ya da yüzlerinin görünmediği uzak çekimler de yeter dramın büyüklüğünü topluma anlatmaya.
Asıl neden, Türkiye’de yaygın medyanın yıllanmış alışkanlıkları, bir türlü vazgeçilemeyen habercilik şehveti. Yüzleri de görünen çocuk ve bebek görselleri kullanılarak deprem haberleri iç karartıcı olmaktan çıkarılmaya hem de insanların acıma duyguları hareket geçirilmeye çalışılıyor. Çocuklar ve bebekler vitrin süsü olarak kullanılıyor; araçsallaştırılıyor.
Öyle olmasa Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem bölgesinde konuşurken Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun kürsünün önüne dizilen çocuklardan birinin kapüşonunu açıp yüzünü görünür hale getirmesi yaygın medyanın ilgisini çekerdi. Çekmedi, çünkü medya da çocukları ve bebekleri vitrin süsü gibi kullanarak acıdan beslenmeyi mübah görüyor.
Çocuk ve bebek görsellerinin bu şekilde kullanılması onların mahremiyetlerini ihlal ettiği gibi güvenliklerini de tehlikeye atıyor. Düşünün, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın açıklamasına göre, enkaz altından çıkarılan anne babası bulunamamış çocuk ve bebek sayısı 1464. Bu çocuklar ve bebeklerin yüzleri ile giysilerinin medya ve sosyal medyada yayımlanması, kimi kötü niyetli insanları harekete geçirebilir.
Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.