Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vang Vınbin, Pekin’de düzenlenen günlük basın toplantısında tasarının adil rekabet ve uluslararası ticaret kurallarının karşısında yer aldığını söyledi.
“Ulusal güvenlik” gerekçesi, başka ülkelerin rekabetçi şirketlerini aşağı çekmek için kullanıldığında eşitlik ve adaletten söz edilemeyeceğini ifade eden Sözcü Vang, “Başkalarının elindeki iyi şeyleri kapmak için her yöntemi deneyen bu tutum, düpedüz soyguncu mantığıdır.” dedi.
Vang, TikTok vakasının ABD’nin “kurallar” ve “düzen” dediği şeyin kendisinden başkasına hizmet etmediğini bütün dünyaya bir kez daha açıkça gösterdiğini savunarak, “ABD, TikTok’un ulusal güvenliğini tehdit ettiğine dair hiçbir kanıt bulunmamasına rağmen ulusal güvenlik kavramını suiistimal ederek devlet gücünü bu şirketi baskı altına almak için kullanıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
YouTube, Facebook ve Instagram gibi ABD’li şirketlerin sosyal medya hizmetlerinin Çin’de yasak olduğunun hatırlatılması üzerine Vang, “Biz yabancı platformların ve hizmetlerin kanunlara ve düzenlemelere uydukları sürece Çin pazarında faaliyet göstermesine izin veriyoruz. Bu, ABD’nin TikTok konusu ele alışından tamamen farklı. ABD’nin tutumu, açıkça zorbalık ve soyguncu mantığı.” diye konuştu.
Vang, TikTok’un Çin’in Ulusal Güvenlik Yasası uyarınca Çin hükümetinin talebi halinde veri paylaşma zorunluluğu bulunduğu, ABD’li kanun koyucuların bundan endişe duyduğu tezine de, “Çin hükümeti veri mahremiyeti ve güvenliğine büyük önem vermektedir. Bireylerden ve işletmelerden, ülkelerin ulusal yasalarına aykırı olarak Çin hükümeti için veri toplamasını veya sağlamasını hiçbir zaman istemedik ve istemeyeceğiz.” ifadesiyle karşılık verdi.
TikTok ya başkalarına satılacak ya da yasaklanacak
ABD Temsilciler Meclisi, 13 Mart’ta yaptığı oylamada “Amerikalıları Yabancı Düşmanlarca Kontrol Edilen Uygulamalardan Koruma Yasası” başlıklı tasarıyı büyük çoğunlukla kabul ederek onay için ABD Senatosu’na göndermişti.
ABD Başkanı Joe Biden, Senato’nun onaylaması halinde yasayı imzalayarak yürürlüğe sokacağını bildirmişti.
“Ulusal güvenlikle ilgili sorun oluşturduğu” gerekçesiyle TikTok’un yasaklanmasının önünü açan tasarının yasalaşması halinde ana ortak konumundaki Çin ByteDance firması, platformu devretmek zorunda kalacak. Aksi takdirde TikTok’un ABD’deki internet uygulama mağazalarından 5 ay süreyle veya tamamen çıkarılması öngörülüyor.
Cumhuriyetçiler ve Demokratların ortak oylarıyla kabul edilen tasarıya destek verenler, Pekin merkezli ByteDance firmasının TikTok aracılığıyla elde ettiği Amerikan vatandaşlarına ait bilgilerin Çin yönetimine iletildiğini savunuyor.
Tasarıya karşı çıkan Kongre üyeleri, TikTok’un veri toplayıp Çin’e ilettiği iddiasının ispata muhtaç olduğunu ve uygulamanın yasaklanmasının “ifade özgürlüğünü” kısıtlama anlamına gelebileceğini belirtiyor.
TikTok yönetimi ise bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını ve ABD’de diğer sosyal medya platformları gibi tamamen Amerikan yasalarına göre çalıştıklarını iddia ediyor.
ByteDance, iki taraftan da baskı altında
Tasarının yasalaşması halinde Tiktok’un ana ortağı ByteDance’ın, şirketin devri konusunda Washington ve Pekin’in zıt yönlü taleplerinin baskısı altında kalması muhtemel.
Eski ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin, tasarının yasalaşmasıyla devri gündeme gelecek olan TikTok’u satın almak için bir yatırımcı grubu kuracağını duyurmuştu. Uygulamayı kullanıcıların sevdiğini ve kapatılmaması gerektiğini savunan Mnuchin, “Bunun ABD’li işletmelere ait olması gerekir. Çinlilerin, bir ABD şirketinin Çin’de böyle bir şeye sahip olmasına asla izin vermesi mümkün değil.” ifadesini kullanmıştı.
Çin hükümetinin ByteDance’in TikTok’u ABD’li bir alıcıya satmasına izin verip vermeyeceği belirsizliğini korurken, TikTok CEO’su Shou Zi Chew, satışın bir seçenek olmadığını ima etmişti.
Çin Ticaret Bakanlığı da TikTok’u hedef alan tasarının kabul edilmesinin ardından Washington yönetimine, “başka ülkelerin şirketlerine yönelik akıl dışı baskılara son verme” çağrısında bulundu.
Ticaret Bakanlığı Sözcüsü Hı Yadong, Pekin’de düzenlediği basın toplantısında, “ABD, piyasa ekonomisine ve adil rekabet kurallarına saygı göstermeli ve tüm ülkelerin girişimlerine açık, eşit ve ayrımcı olmayan bir ortam sağlamalıdır.” dedi.
İlgili tarafları Çin kanunlarına ve düzenlemelerine uymaya çağıran Sözcü Hı, Çin’in meşru haklarını ve çıkarlarını korumak için gereken tedbirleri alacağını vurguladı.