Son üç yılda kimsenin beklemediği gelişmelerin dünyanın bakış açısını değiştirdiğini söyleyen Arınık, “Sürdürülebilirlik, verimlilik, üretim maliyeti, enerji, üretim ve ihracat kapsamında yeşil mutabakat hiç konuşmadığımız kadar konuştuğumuz konular arasında. Biz artık sadece sütü temin etmeyi ve işlemeyi düşünerek hareket edemeyiz” dedi.
Dünyada sanayi ve tarımın kesiştiği alanların ön plana çıktığını kaydeden Arınık, sektör olarak bunu bir avantaj olarak değerlendirerek yeni bir vizyon ile hep beraber hareket etmek gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin canlı ve dinamik bir süt ve süt ürünleri piyasasına sahip olduğunu ifade eden Arınık şöyle devam etti:
“Yaygın bir üretim potansiyelimiz, güçlü ve deneyimli sanayicilerimiz var. Katma değerli ürünlere de odaklanarak yurt dışı piyasasını da göz önüne alarak yeni politikalar geliştirmeli ve piyasayı tüm paydaşları ile birlikte büyütmeliyiz. Bu piyasayı sadece tarım ve hayvancılık üzerinden değerlendiremeyiz. Halk sağlığı, ekonomi, üretim planlaması, gelişim politikaları üzerinden de değerlendirilmesi gerekiyor.”
