featured

Canlı yayında soruları yanıtladı – U24

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, “Şu ana kadar 500’ün üzerinde firma yatırım kredisi kullandı. Bu kredilerle şu an 62 ilde yatırım yapıldı. 81 ile yaydığımızda amacımıza ulaşacağız.” dedi.

TRT Haber’in canlı yayınına konuk olan TCMB Başkanı Kavcıoğlu, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Kur Korumalı Mevduata (KKM) ilişkin soru üzerine Kavcıoğlu, hiçbir zaman merkez bankalarının 2-3-4 ay önce “Ya bugün ihale yaptınız şu kurdan, sonra döviz sattın şu kurdan, sen bundan sorumlusun” olamayacağını belirterek, “Piyasa müdahalesidir, piyasa likidite yönetimidir, rezerv yönetimidir.” diye konuştu.

Şahap Kavcıoğlu, merkez bankalarının rezerv kaynak oluşturmasında bir yük olmayacağını ifade ederek, rezerv oluşturma nedeninin, IMF’nin tanımında olduğu gibi, piyasa hareketlerine göre piyasanın stabil hale getirilmesi için merkez bankalarının kullanmak üzere tuttuğu para, değer olduğunu anımsattı.

KKM ile ilgili TCMB yıl sonu bilançosunda ne görüleceğine ilişkin soru üzerine Kavcıoğlu, Merkez Bankasının yıllık bilanço açıkladığını, dolayısıyla yıllık bilançoda kar-zarar kalemlerini, maliyetlerin hepsinin görülebileceğini dile getirdi.

Kavcıoğlu, bu sene merkez bankalarının büyük bir kısmının zarar ettiğini, büyük bir kısmının kağıtlarını tutan bankaların korkunç zarar ettiğini anlatarak, “Fed’in bugün kağıdını alanlar bu faiz artırımından dolayı ne kadar zarar ettiğini bu bankaların biliyor musunuz? Bunları niye konuşmuyoruz?” diye sordu.

Merkez Bankasının görevinin kar-zararı sağlayacak bir yapı olmadığını vurgulayan Kavcıoğlu, şunları kaydetti:

“Bizim görevimiz Merkez Bankası olarak ülkenin para politikasını en iyi şekilde uygulamak, likidite rezerv yönetimini yapmak, parasal aktarım mekanizmasını sağlayacak tüm koşulları oluşturarak ülkenin para politikasını yönetmek. Bunun için ne gerekirse Merkez Bankası onu yapar. Bu bilançolar bağımsız denetimden geçer, sayıştaydan geçer ve yıl sonunda bu bilançolar açıklanır. Bizim kendi bilanço ekibimiz, kanuna dayalı olarak bu işlemleri yürüten ekip ve bizi eleştiren arkadaşlar bunlarla da çalışmışlar. Biliyorlar, yani onlara da bir saygısızlık bu şekilde söylemek. Dolayısıyla benim Başkan olarak veya başka bir arkadaşımın buna müdahil olma şansı zaten yok.”

Swaplara ilişkin soru üzerine Kavcıoğlu, swapların sadece rezerv kaynağı olarak kullanılan bir enstrüman olmadığını vurgulayarak, swapın temel amacının yerel parayla ticaret yapmak için kurulan bir mekanizma olduğunu, bunun en iyi uygulandığı ülkelerden birinin Çin olduğunu, Çin ile ticaret yapan firmaların kullandığını söyledi.

Kavcıoğlu, Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan sonra da yerel parayla ticaretin çok konuşulduğunu, en önemli enstrümanların başında swapların geldiğini dile getirdi.

“Swap için görüşülen başka ülkeler var mı?” şeklindeki soru üzerine Kavcıoğlu, “Var tabii, görüştüğümüz çok ülke var.” dedi.

“Merkez Bankasının rezervleri bugün hiç olmadığı kadar daha güçlü bir durumda”

Kavcıoğlu, Merkez Bankası’nın çok teknik ve bir ülkenin kalbi olduğuna işaret ederek, “Merkez Bankasını öyle her konuda oraya çekmenin bir anlamı yok. Kimseye bir şey sağlanmıyor. Bizim yaptığımız şey bu ülkeye değer katmak, ülkenin parasını güçlendirmek. Liralaşma stratejimiz bunun temeli. ‘Bu niye yapılmadı, niye eksik yapıldı?’ Niye eleştirmediklerini anlamakta sıkıntı çekiyorum. Dolarizasyonu öyle bir noktaya getirmişler ki şimdi munzam karşılıklarda TL’ye TL, dövize döviz getiriyorsun. TL’yi o kadar önemsizleştirmişler ki TL munzama bile ‘bana dolar getir’ demiş. Şimdi siz Merkez Bankası olarak TL’ye kıymet vermezseniz, doğrudur sokaktaki vatandaş da vermez, banka da vermez, başkası da vermez.” diye konuştu.

Rezerv kanallarını çeşitlendirdiklerini belirten Kavcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Diyorlar ‘eksi swap rezervi şu kadar’ diye. Sen bunu zaten farklı şekilde yapıyordun, bunu yazarken utanman lazım. Şimdi bunları çıkıp konuşmuyoruz ama burada fırsat verdiğiniz için… Merkez Bankasının rezervleri bugün hiç olmadığı kadar daha güçlü bir durumda. Yıllarca bu rezerv kaynaklarını kullanmamış, Merkez Bankasına rezerv yapmamış arkadaşların çıkıp bugün kapı kapı dolaşıyorlar swap anlaşması falan çok ayıp. Yani dikkate almıyoruz ama hani vatandaşlarımız duyuyorsa bu çok anlamsız, hiçbir anlamı yok karşılığı da yok. Biz bugün Merkez Bankası olarak rezerv kaynaklarımızı çeşitlendiriyoruz, çeşitlendirmeye devam ediyoruz. Küresel bir Merkez Bankası haline geliyoruz. Artık diğer ülkelerin deposunu, altının tuttuğu güvenilir bir Merkez Bankası haline geldik. Birçok ülkeyle görüşüyoruz. Depo da yapıyorlar, altınlarını da getirmek istiyorlar. İstanbul Finans Merkezi ile Cumhurbaşkanımız inşallah yılın ilk aylarında açılışını yapacak.”

Şahap Kavcıoğlu, Merkez Bankasının birimlerinin büyük kısmının İstanbul’da olduğunu, yıl sonu, yılbaşı gibi yeni binada olunacağını söyledi.

Türkiye’nin küresel bir güç olarak dünyaya açılan pencere olduğunu aktaran Kavcıoğlu, “Türkiye’nin bugün 4 saat diyorlar, ama 4 saatten daha yakın, 2 saatte bile Türkiye’nin ulaşabileceği sermaye çok daha fazla ve onlar farkında değil Türkiye buna ulaşmış durumda. O ülkeler paralarını da yatırımlarını da Türkiye’ye getiriyor. 10-20 sene önce yine 2 saat mesafe değil miydi? Niye 1 lira yatırımları yoktu. Türkiye bunu aşmış durumda. Türkiye kendi coğrafyası içerisinde şu an kural koyan güç, kural belirleyen güç. Finans olarak da öyle. İstanbul Finans Merkezi’nin yapılmasının altında yatan önemli sebep o. Eğer finansta da küresel bir güç değilseniz başaramazsınız.” diye konuştu.

“Şu ana kadar 500’ün üzerinde firma yatırım kredisi kullandı”

TCMB Başkanı Kavcıoğlu, TL’ye itibar kazandırma stratejisinde gelinen noktaya ilişkin bir soru üzerine, bu konuda aldıkları kararlardan ve geçmişte uygulanan yanlış politikalardan bahsetti.

Türkiye’nin geçmişte aldığı kararlarla özellikle TCMB kanalıyla müthiş bir dolarizasyona sokulduğunu dile getiren Kavcıoğlu, banka bilançolarındaki döviz oranlarının çok yüksek olduğunu, geldiklerinde bu anlayışı yıktıklarını söyledi.

Kavcıoğlu, Liralaşma stratejilerinde rastgele değil kuralları koyarak ilerlediklerini, rezerv azalmasını göze aldıklarını kaydederek, “TL’ye güveni artıracağız’ dedik. Bu yol taşlı, zor, engebeli. Yaşadığımız şeyler de oldu. Reeskont kredilerinde hala şikayetler oluyor, ‘kullanamıyoruz’ gibisinden. Geçenlerde bir iş adamı ile konuşmamızda diyor ki, ‘Kimse döviz çeki kullanmıyor artık’. Burası politikalarımızın geldiği bir nokta.” şeklinde konuştu.

Dolarizasyonun kırıldığını anlatan Kavcıoğlu, TCMB kaynaklı 2 yıl ödemesiz, 10 yıl vadeli, yüzde 7’ye kadar düşen faiz oranlarıyla TL kredisi verdiklerini, bunun Liralaşmaya büyük katkı sağladığını vurguladı.

“Siz hatırlıyor musunuz yüzde 9 sabit faizle 10 yıl vadeli TL kredi yatırımlarda? Ben 30 yıllık bankacıyım hatırlamıyorum.” diyen Kavcıoğlu, bu kredilerin kullanılıp kullanılmadığına yönelik soruya karşılık şu cevabı verdi:

“Sayın Cumhurbaşkanımız geçen hafta açıkladı. Ağırlıklı kamu ve kalkınma bankaları üzerinden yerinde kullandırıyoruz. Şu ana kadar 500’ün üzerinde firma yatırım kredisi kullandı. Hani diyorlar ya yandaşlara kredi falan… Daha da ilgincini söyleyeyim. Bu kredilerle şu an 62 ilde yatırım yapıldı. 81 ile yaydığımızda amacımıza ulaşacağız. Liralaşma ve üretim maliyetlerini düşürme noktasında ne kadar önemli olduğunu süreç içerisinde daha iyi göreceğiz.”

Kavcıoğlu, reeskont kredisinin ihracatçı için avantajlarından ve Liralaşma stratejisine sunduğu katkılardan bahsetti.

“Net hata-noksanın birçok nedeni var ama söylendiği şekli ile alakası yok”

Şahap Kavcıoğlu, ödemeler dengesi içindeki net hata-noksan konusuna değinilmesi ve “kaynağı belirsiz döviz girişi var” şeklindeki eleştirilerin hatırlatılması üzerine, şu açıklamalarda bulundu:

“Bu işleri bilmemeleri mümkün değil. Bu işler içerisinde çalışmış arkadaşlar var. Siyaseten bu şekilde yaparak zor durumda da kalıyorlar. Danışmanları noktasında sıkıntı olduğunu düşünüyorum. G20 ülkelerinin net hata-noksanı bakın burada. (2022’nin ilk 6 ayında) Bizim 13,8 milyar dolar net hata-noksan olduğumuz dönemde ABD 159,3 milyar dolar, Almanya 88 milyar dolar, İngiltere 68,8 milyar dolar… Böyle gidiyor. Bankacılık kurallarının çok sıkı olduğu üç ülkeyi karşılaştırmak için gösterdim. Net hata-noksanın öyle anlatıldığı gibi kara para, esrar, eroinden falan kaynaklanması bunlar bir ülkeyi yönetmeye aday veya siyaset yapmayı düşünen insanların kullanacağı kelimeler değil. Bu tablo yeni bir tablo da değil. Geçen yıl bizim ilk net hata-noksanın arttığı dönemde 10,5 milyar dolar civarında. Şu an ne kadar biliyor musunuz 2021’i? 1,3 milyar dolar. Ne oldu nereye uçtu? Net hata-noksan nereden kaynaklanıyor oradan bakmak lazım.”

“Türkiye’ye kaynağı belirsiz döviz girişi olmaz”

TCMB Başkanı Kavcıoğlu, “Türkiye’ye kaynağı belirsiz döviz girişi var mı?” sorusuna karşılık, “Türkiye’ye kaynağı belirsiz döviz girişi olmaz. Turizmin çok yoğun yaşandığı bir ülkeyiz. Hem kendi vatandaşımızlarımızın gelip harcama yaptığı bir ülkeyiz. Her vatandaşımız 500 avro harcasa bunun karşılığı kayıtlı değil. 10 bin avro ile de gelebilir. Net hata-noksanın birçok nedeni var ama bu söylendiği şekli ile alakası yok.” diye konuştu.

Kavcıoğlu, dünyada Rus ve Ukraynalı turistlerin geldiği tek ülkenin Türkiye olduğunu, Rusların neredeyse hiçbir ülkeye gitmediğini kaydederek, şunları anlattı:

“Bu insanlar kartla harcıyordu. Siz kartı yasakladığınızda nasıl harcayacaklar paralarını? Nakit harcayacak. Bunu anket usulüyle izleyebilirsiniz. Sadece bizim turizmde anket usulüyle yapılan turizm seyahat gelirlerini düzenlemeden 5 milyar dolara yakın bir düzenleme oldu. Bunu bile farklı şekilde eleştiriyorlar. Bu yeni değil, her dönemde yapılan bir şey. “

Kavcıoğlu, kısa vadeli borçlarla ilgili geçen yıl yaptıkları düzenlemeyi anımsatarak, kısa vadeli borçlarla ilgili rakamlarda yaşanan farklılıkların sebeplerini anlattı.

“Temel politikamız Türkiye’yi daha büyütmek, yatırımları ve üretimi artırmak”

Şahap Kavcıoğlu, Türkiye’nin ödemeler dengesi bilançosunun temiz olduğuna dair yoruma “kesinlikle öyledir” şeklinde yanıt vererek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bütün bankalarımız son derece dikkatlidir. Bunlar uluslararası standartlara göre kurulmuş, uyum tarafı uluslararası standartlara göre çalışır. Her şey bilgisayar sisteminde. Öyle bir sistem kurulmuş ki kimsenin müdahale etmesine gerek yok. Öyle bir sistem kurulmuş, öyle bir yazılım var ki siz eğer esrar, eroin ile ilgili farklı bir ilişkiniz varsa paranıza direkt otomatik olarak bloke koyuyor. Sistemin bu kadar ilerlediği bir noktada, Türkiye’nin burada katı olduğunu bildikleri halde… Türkiye yaptırımlara en iyi uyan ülkelerden birisi.”

Kavcıoğlu, faizlerin tek haneli rakama indirilmesinin büyümeye katkısına dair bir soruya karşılık, temel politikalarının “Türkiye’yi daha büyütmek, yatırımları ve üretimi artırmak” olduğunu söyledi.

Büyümenin önemli bir kısmının net ihracattan geldiğini, bunu görerek faiz indirimlerine başladıklarını dile getiren Kavcıoğlu, kapasite kullanım oranlarının tarihsel ortalamanın üzerinde seyrettiğini, yeni taleplerdeki düşüşleri izlediklerini, faiz indirimlerinin bu süreçte üreticiye çok yardımcı olduğunu anlattı.

Kavcıoğlu, makroihtiyati tedbirlerin, finansman maliyetlerindeki düşüşün ve yatırım kredilerinin büyümeye olumlu katkı yapacağını kaydetti.

Türkiye’nin iki yıldır sürekli büyüyen üç ülkeden birisi olduğunu vurgulayan Kavcıoğlu, “(Yıl sonu büyüme tahmini) yüzde 5’in üzeri. (Enflasyon tahmini tüketici bazında) Merkez Bankası olarak açıkladığımızın arkasında duruyoruz. Yüzde 64-65 civarında yıl sonunu bekliyoruz.” şeklinde konuştu.

Haber Kaynağı www.dunya.com

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
0
kurnaz
Kurnaz
Canlı yayında soruları yanıtladı – U24

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Ulusal24 Haber Merkezi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!