Kaynak: dunya.com
Nisan 2020’de tarihi petrol çöküşü pandemiden etkilenen küresel ekonomiyi daha fazla tahribatla tehdit ederken, ABD, Suudi Arabistan, Rusya ve diğer G20 ülkeleri bir çözüm bulmak için bir araya geldi. Opec+ ile sağlanan işbirliği fiyat savaşının sona ermesine yardımcı oldu ve piyasada istikrar yeniden sağlandı. Fiyatlar görece toparlandı.
Tarihi çöküşün ardından iki buçuk yıl sonra küresel güçler arasında enerji konusunda bu tür bir işbirliği uzak bir anı gibi görünüyor.
Riyad-Washington hattında petrol çatlağı
Moskova aylardır Avrupa’ya karşı doğal gaz tedarikini bir silah gibi kulandı. Şimdi de Ukrayna’nın elektrik şebekesini aktif olarak devre dışı bırakmaya çalışıyor. Tüketici ülkeler, kıt enerji kaynaklarını güvence altına almak için yarışırken birbirlerine rakip haline geldiler. Onlarca yıllık Suudi-ABD petrol ilişkisinde çatlaklar görülüyor. Temiz enerji alanında bile Joe Biden gibi liderler tedarik zincirlerine hakim olmak için yeni bir savaştan bahsediyor.
Yeni yaptırımlar aynı zamanda Avrupalı şirketlerin Rus petrolünü üçüncü ülkelere taşıyan gemileri sigortalamasını da engelleyecek. Tabii bu ülkeler petrol için batılı güçlerin dikte ettiği bir fiyatı kabul etmezlerse. Bir başka deyişle, Batılı ülkeler Rusya’nın sattığı petrolün fiyatına bir üst sınır getirmeye çalışacak.
Rusya petrol için başka pazarlar buldu
Ancak Moskova’nın jeopolitik düşmanlarının Rusya’nın ham petrolünü satacağı fiyatı belirleyecek olması, dünya petrolünün yüzde 10’undan fazlasını üreten ve Opec+ kartelinin tepesinde Suudi Arabistan’la birlikte oturan bir petro-devlet için aşağılanma anlamına geliyor. Fiyat belirleyici, nihai fiyat alıcı haline gelecektir.
Bunlar tektonik değişimler. Küresel piyasalar, Rusya ile Avrupa arasında doğal gaz arzı ve Orta Doğu ile Asya arasında hem petrol hem de gaz arzı sağlayan bu ana hatlar üzerine inşa edilmiştir.
Belli bir tarihten sonra bu piyasanın nasıl işleyeceğini bilmiyoruz. Ayarlama dramatik olacak, çatışmacı ve değişken olacak.
Küresel enerji düzeninde tarihi bir kırılma gerçekten de yakınsa, ham petrol piyasasında buna dair çok az belirgin işaret var. Uluslararası gösterge olan Brent’in varili haziran ayındaki 120 dolar seviyesinden, petrol traderlarının durgunluk işaretlerine odaklanmasıyla 85 dolar seviyelerine geriledi.
Çin’in “sıfır kovid” politikasına bağlılığı da talebi azalttı ve piyasadaki daha geniş baskılar için bir tür tahliye vanası oluşturdu.
Enerji piyasalarında gerginlik belirleyici olacak
Ancak enerji piyasalarındaki açık gerginlikler devam ediyor. Ham petrol fiyatları 2015 ve 2021 yılları arasında hiç olmadığı kadar yüksek seyrederken, Rusya’nın çok miktarda ihraç ettiği dizel fiyatları da hala son derece yüksek.
Neden enerji piyasaları istikrarsız?
Avrupa’da doğal gaz fiyatları, Rusya’nın arzı neredeyse tamamen kesmesinin ardından bu yaz varil başına 500 dolara yakın zirvelerden düşmüş olabilir. Ancak gaz hala tarihsel normalin yaklaşık beş katından işlem görüyor ve ekonomilere zarar vererek küresel enflasyonu körüklüyor.
Çin önümüzdeki yıl Covid kısıtlamalarını hafifletirse, Avrupa’nın şu anda büyük ölçüde bağımlı olduğu petrol ve ithal sıvılaştırılmış doğal gaza olan talebi artabilir.
FT’ye konuşan Merchant Commodity Fund’ı yöneten RCMA Capital’in CEO’su Doug King, “Açıkçası hala çok istikrarsız bir piyasadayız” diyor.
Petrolü siyaset ve pandemi vurdu
Petrol endüstrisinin büyük güçleri arasındaki ilişkiler çok parçalı hale geldi. Petrol bu yıl her açıdan darbe aldığı için sektördeki herkes kendini biraz hırpalanmış hissediyor.
Beyaz Saray aylardır bir yandan kendi acil durum stokundan eşi benzeri görülmemiş miktarlarda petrolü piyasaya sürerek fiyatları kontrol altında tutmaya çalışırken, diğer yandan da Suudi Arabistan ve diğer üreticilere arzı arttırmaya devam etmeleri için sürekli -şimdiye kadar sonuçsuz kalsa da baskı uyguladı.
İlk olarak ABD Hazine Bakanlığı tarafından ortaya atılan tavan fiyat fikri en önemli ve tartışmalı girişimdir. Biden yönetimine göre bu, daha fazla petrol fiyatı enflasyonunu uzak tutmak için Rus petrolünün piyasaya akışını korurken Kremlin’in gelirini kısıtlamak için bir yöntem.
Arz ve fiyat hamleleri peşi sıra geliyor
Piyasa, politikacıların arz ve fiyat üzerinde oynama yapma girişimlerine nasıl tepki verecek?
Fiyatların yükseldiğine dair çok az işaret olsa da, bazı analistler piyasanın yeni AB yaptırımları ve tavan fiyattan kaynaklanan potansiyel arz riskleri konusunda kayıtsız kaldığına inanıyor.
Energy Aspects danışmanlık şirketinin araştırma müdürü Amrita Sen, “Tavan fiyat konusundaki kafa karışıklığı, piyasanın AB’nin Rus petrolü alabileceğini düşünmesine yol açtı,” diyor. “Ambargo fiyat sınırının yerine geçtiği için bu tamamen yanlış.” Sen’e göre petrol piyasalarının ilkbaharda “önemli ölçüde” sıkılaşabilecek.
Diğerleri ise tavan fiyatın kendisinin fiyat artışlarını tetikleyebileceğini savunuyor. Bernstein analistlerine göre, Rusya’nın petrol ticaretinde ortaya çıkan sürtüşmelerin gelecek yıl petrol piyasaları üzerinde “önemli etkileri” olacak.
Rusya yeni pazar arayışında
Günde yaklaşık 2.4 milyon varil Rus petrolünün AB ve G7 ülkeleri dışında yeni bir Pazar bulması gerekecek. Hindistan, Çin ve diğer alıcıların bu boşluğun bir kısmını doldurması bekleniyor. Ancak bu ülkeler, Moskova ile ilişkileri tehdit etmekten ya da Batı’ya boyun eğmiş görünmekten çekindikleri için tavan fiyat uygulamasına katılmayacaklarını belirttiler.
Dünyanın en büyük bağımsız petrol tüccarı Vitol, Rusya’nın ihracatının 1 milyon varil/gün kadar, yani deniz yoluyla sevk ettiği hacmin yaklaşık %20’si kadar düşebileceğini tahmin ediyor.
Etkisi daha da dramatik olabilir. Kremlin hâlihazırda tavan fiyatla işbirliği yapan ülkelere tedariki durduracağını söyledi. ABD Hazinesi ise Moskova’nın daha ileri gitmeyeceğini ve üretimi kısmanın petrol sahalarına uzun vadede zarar verme riski taşıdığı için petrolünü başka ülkelere satmaya devam edeceğini savunuyor.
Moskovalı yetkililer pazar günü Viyana’da diğer Opec+ üyelerine katılırken tartışılacak çok şey bırakıyor. Toplantı, arz kesintisinin ABD’de bu denli öfkeye yol açmasından yalnızca iki ay sonra ve Batılı ülkelerin fiyatların kontrolünü yeniden ele geçirmek için kendi cüretkâr girişimlerini yapmalarından sadece saatler önce gerçekleşecek.
Suudi Arabistan ve BAE gibi Opec Körfez ülkeleri Rusya’nın yanında yer almadıkları ve sadece küresel ekonominin can damarı olmaya devam eden çalkantılı bir piyasayı yönetmeye çalıştıkları konusunda ısrar ediyorlar. Ancak bir gün kendilerine karşı da kullanılabileceği düşüncesiyle fiyat sınırlamasına karşı çıkıyorlar.
Tüketiciler arasında onlarca yıldır derinleşen bağlara dayanan küresel enerji düzeninin çözülmesinde bir başka dönüm noktası olabilir.
Enerjilerini, gazlarını açıkça bir silah olarak kullandılar – ve AB’ye enerjiyi onlara karşı bir silah olarak kullanabileceğini söylediler.
Fiyat tavanı, yaptırımlar, Rusya’nın gaz piyasaları üzerindeki hamleleri… Petrol karteli OPEC”in olası tepkisi. ve tabiki büyük oyuncu Suudi Arabistan’ın izleyeceği politikalar. . . Sözün hülasası küresel enerji piyasalarında yakın vadede yaşanabilecek olası karışıklıklar kontrol altında değil.