Kürsüden AK Partili vekillere seslenen Karaca “Burada; küçük bir azınlık zenginliğini katlarken, yoksul halk cehennemi bu dünyada yaşasın, tevekkül etsin, sesini çıkarmasın, çıkarırsa da gazla, jopla, tazyikli suyla bastırılsın diye yapılan bir bütçeden bahsediyoruz. Öfkesi burnuna gelen halkı sindirmenin, sesini kesmenin bütçesidir bu. Kabul etmiyoruz.” dedi.
Şanlıurfa’da 27 gündür direnen ve her türlü şiddete maruz kalan Özak Tekstil işçilerinin direnişinde EMEP Milletvekili İskender Bayhan’la birlikte gaz ve tazyikli suya maruz kalan Karaca, saldırı sırasında üzerinde olan çamurlu montu genel kurulda AKP’li vekillere göstererek “Alın bakın, insan gibi yaşamak için 27 gündür direnen Özak işçilerine reva gördüğünüz barbarlığı gösteriyor bu palto. İşçiler ekmeğinin, anayasal sendika değiştirme hakkının peşindeyken, onlara destek olan milletvekillerinin yerlerde sürüklenmesinin nişanesi olarak, size utanç vesikası olarak getirdim. ‘Haklar, özgürlükler, demokrasi’ diye nutuk atacağınız konuşmalarda sırtınıza geçirirsiniz artık. Üstünde Meclis bahçesinde tüttürdüğünüz mangalın kokusu yok AKP vekilleri, valilik emriyle sıktırdığınız biber gazı kokusu var. Siz bilmezsiniz…” diye seslendi.
“Çolak İşçilerin Sayısını Arttırma Bütçesi”
İktidarın “aynı gemideyiz” yalanını söylediğini ifade eden EMEP’li Karaca, Gaziantep’te Akınal Sentetik’te çalışırken iş kazalarıyla ellerini kaybeden işçilerin fotoğraflarını göstererek “Eli halkın cebinden, devletin kasasından hiç çıkmayan patronların karşısında el pençe divan duruyorsunuz. Bakın buraya, o ellerin karşısında “ne pahasına olursa olsun dönecek” denilen çarklara kurban edilmiş işçi elleri var. Sizin barbar sömürü düzeniniz var. Bu bütçe, çolak işçilerin sayısını, işçi katliamlarını arttırma bütçesidir. Halkı derin yoksulluğa iten sermaye politikalarını daha da barbarlaştırma bütçesidir.” dedi.
Konuşmasını emekçilere seslenerek bitiren Karaca “Ülkede emek örgütsüz, sendikaların bir kısmı sermaye işbirlikçisi olmuş, iktidar elindeki tüm olanakları başını kaldıranı ezmeye kullanıyor. Milyonlarca insan büyük bir hızla yoksullaşır, patronların kârı büyürken, hamaset, din istismarı, milliyetçilik yükseliyor. Onun için bu iktidarın ruhban sınıfına, kara propaganda aygıtlarına ayırdığı pay, bakanlıklardan bile fazla!
Hesap soran, haklarını, üretimden gelen gücünü kullanan, dayanışan emekçiler yoksa, örgütlü bir işçi sınıfı yoksa, işte bütçenin de, ücretlerin de, gelir dağılımının da, vergi yükünün de, demokrasinin de, meclisin de, memleketin de hali ortada.
Bu hali ancak sen değiştirebilirsin kardeşim… Bu barbarlığa sabretme, itaat etme, boyun eğme…! Sen örgütlü olursan barbarlık yenilecek, işçi sınıfı, ezilen halklar kazanacak.” dedi.