BNB Paribas’nın Türkiye ile ilgili notunda normalleşmenin piyasa aktörleri arasında Türkiye’ye yönelik güveni yeniden tesis ettiğine vurgu yapıldı.
Bankanın raporunda ekonomi politikasının normalleşmesinin (para politikasının sıkılaştırılması ve bir miktar mali kısıtlama) yatırımcılar ve derecelendirme kuruluşları arasında güveni yeniden inşa ettiğine dikkat çekildi.
Raporda “Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndaki (TCMB) yeni ekibin, ekonomi politikasında radikal bir değişiklik yapılmasına dair Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ikna etme isteği ve becerisi, yaz boyunca yabancı yatırımcılar arasında güveni artırdı. Türk Lirası dolar karşısında daha istikrarlı ve risk primleri geriliyor” ifadeleri kullanıldı.
Raporda Türkiye ekonomisine dair detaylar 4 başlık altında toparlandı.
Normalleşmenin ekonomi politikasında anahtar kelime olduğunun ifade edildiği raporda, buna karşın normalleşmenin zaman alacağı ve Mehmet Şimşek’in deyimiyle yatırımcıların “sabırlı” olmasının gerekeceği yazıldı.
Fitch ve S&P’in kredi notunun görünümünü negatiften durağana revize etmekle yetindiği hatırlatıldı.
Rapora göre, normalleşmenin zaman almasının iki sebebi var: İlk olarak, reel faize dönüş süreci öne çıkarken, ikinci olarak para politikasının sıkılaştırılmasına, büyümede yavaşlama ve sınırlı kalsa da kredi risklerinde artış dikkat çekiyor.
Raporda Türk ekonomisinin şu ana kadar, Türk lirasının 2. çeyrekteki değer kaybının bir sonucu olarak enflasyondaki hızlanmaya rağmen oldukça dirençli kaldığına dikkat çekildi.
Yurtiçi kredilerdeki yavaşlamaya rağmen büyümede ise gerekli dengelenmenin sağlanamadığı belirtildi.
“Bütçede sınırlı bozulma”
Raporda “Seçim öncesinde, Döviz rezervlerindeki gerilim nedeniyle açıkların daha da kötüleşmesi beklentisi gerçek bir endişe kaynağıydı. Yaz boyunca yaşanan gelişmeler biraz daha güven vericiydi” ifadeleri kullanıldı.
Bankanın raporunda bütçedeki mevcut açığı, vergi gelirlerindeki keskin artış ve Şimşek’in Temmuz başında aldığı tedbirlerle açıklandı.
Dolarizasyon problemi
Turizm gelirlerine rağmen cari açığın ılımlı olduğuna dikkat çekilen raporda “Petrol fiyatlarının 2022 ortası ile 2023 ortası arasında düşmesi sayesinde petrol faturası yaklaşık 14 milyar ABD doları azaldı. Ancak geleneksel olarak enflasyona karşı güvenli liman görevi gören altının net ithalatı 30 milyar dolara ulaştı ve bu kalem 2022 yılı sonunda dengelendi” ifadeleri kullanıldı.
Dolarizasyon ile ilgili ise raporda “Finansal istikrar için ters dolarizasyon gereklidir. Şimdiye kadar hükümet, bireyleri ve şirketleri döviz ve lira mevduatlarını lira cinsinden hesaplara aktarmaya teşvik ediyordu, bu da onları döviz kurundaki değer kaybına karşı korumayı garanti ediyordu. Şu anda risk mevduatların yeniden dolarizasyonu ve dolayısıyla enflasyonun yüksek kalması ve döviz kurunun değer kaybetmeye devam etmesi durumunda döviz rezervleri üzerinde baskı oluşması. Burada da başarı yine bankaların desteğiyle enflasyonla mücadele stratejisine bağlı” değerlendirmeleri yer aldı.