Özel’in konuşmasından öne çıkanlar:
“Her geçen gün biraz daha meydanlarda bizimle olan, heyecanlanan, partimize koşturan gençlerin kaybolan umutlarını yeniden canlandırmak için gençlerin dünyanın gelişmiş ülkelerinde değil bu güzel ülkede hayal kurmalarını sağlamak için, -gençler ki Atatürk, Cumhuriyet’i onlara emanet etmiştir- onların geleceğine sahip çıkmak için hep birlikte çalışacağız. Bundan sonra vatandaşın gündeminde olmayan hiçbir gündemle meşgul değiliz. Yoksulluk bizim gündemimiz, işsizlik bizim gündemimiz, kimsesizlerin kimsesi olmak bizim görevimiz. Ancak lüzumsuz tartışmalarla birilerinin bitmiş olan kredilerini yeniden kazandırmak, tükenmiş olan siyasi geleceklerine yeniden umut olmak niyetinde değiliz.
Biz bu seçimi biraz önce söylediğim gibi Türkiye ittifakıyla kazandık. Türkiye ittifakı bir büyük ittifaktır ama partiler arasında kurulmuş değildir. Türkiye ittifakı sandıkta kurulmuştur. Türkiye ittifakı Alaşehir’in Cumhuriyet Meydanı’nda kurulmuştur. Türkiye ittifakı tarlalarda, fabrikalarda; Türkiye ittifakı köylerde kurulmuştur. Gönüllerde kurulmuştur. Türkiye ittifakı, Türkiye’de milli takım gol atınca sevinen herkesin ittifakıdır. Türkiye ittifakı Filenin Sultanları şampiyon olunca İstiklal Marşı’yla şanlı bayrak göndere çekilirken kızlarımızla birlikte ağlayan herkesin ittifakıdır. Türkiye ittifakı adını güzel ülkemizden, renklerini ay-yıldızlı şanlı bayrağımızdan alır.
Şundan emin olun ki yine Türkiye ittifakı kazanacak. Günü gelince yine Türkiye kazanacak. Hiç kimse kaybetmeyecek. AK Partililer, siz bizim milletimizin birer ferdisiniz. Biz sizi asla itmedik, asla itmeyeceğiz. Asla bu memleketin ötekisi yapmayacağız.
Belediyenin kapısı ardına kadar açıktır. Gönüllerimiz ardına kadar açıktır. Cumhuriyet Halk Partisi’nin kapıları ardına kadar açıktır. Zira Cumhuriyet Halk Partisi herhangi bir siyasi parti değildir. Cumhuriyet Halk Partisi savaş meydanlarında kurulmuş, kurucuları bu ülkenin de kurucuları olan kahramanlardır. Cumhuriyet Halk Partisi o yüzden baba evidir. Baba evi herkesin içine doğduğu, kiminin ileride ayrıldığı, kiminin kaldığı, kiminin uzakta oturduğu, kiminin yakında oturduğu, kiminin büyüğünü aradığı, kiminin küçüğüne razı olduğu ama herkesin çayının demli olduğunu bildiği, çorbasının kaynadığını bildiği, bacasının tüttüğünü bildiği, başım sıkışırsa baba evi orada diyebildiği yerdir. Zorda kalırsam baba evine dönerim dediği yerdir. Şimdi gün o gündür. Baba evinin kapısı ardına kadar açıktır. Arkamda gördükleriniz, bu partinin yöneticileri, üyeleri bugüne kadar o çorbayı kaynatanlardır. O baca tütsün diye odun çekenlerdir, hepsinden allah bin kere razı olsun. Ama dün baba evinde olmayıp bugünden gelene, içine girmese de yakınında durana, CHP üyesi olmasa da oyunu verene diyorum ki bu ev benim kadar senindir”