Sinan Oğan sonunda seçimini yaptı ve Cumhur İttifakı’na katıldı. Oğan’ın bu kararı büyük şaşkınlığa yol açtı. Ben ise şaşıranlara şaşırdım. Sinan Oğan başka türlü davranabilir miydi? Diyebilirsiniz ki:”Oğan’ın seçim kampanyasında en fazla vurgu yaptığı konular Suriyeli göçmenlerin geri gönderilmesi ve laik Atatürkçü çizgiden sapılmamasıydı. Buna rağmen nasıl oldu da Cumhur İttifakı’na katılmayı içine sindirdi?”
O zaman ben de size şöyle bir soruyla cevap vereyim:”Sinan Oğan alel acele Bakü’ye Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’le görüşmeye gidip döndükten sonra acaba neden İstanbul’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Dolmabahçe Sarayı’nda ziyaret etti ve bağlılıklarını bildirdi?”
İsterseniz Sinan Oğan’ın geçmişine bir göz atalım. Oğan 1969’da Azerbaycanlı bir ailenin oğlu olarak Iğdır’ın Melekli beldesinde dünyaya geldi. Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’nden mezun oldu. Aynı üniversitede Azerbaycan’da Ekonomik ve Mali Sektörün Yapısal Analizi konulu teziyle yüksek lisans derecesini aldı. Daha Sovyetler Birliği dağılmadan Moskova Devlet Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden doktora derecesini aldı. Azerbaycan Devlet Ekonomi Üniversitesi’nde öğretin üyesi ve dekan yardımcısı olarak görev yaptı. 1991’de Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra dönemin Azerbaycan lideri Ebulfeyz Elçibey’le (Tansu Çiller Başbakanlığı döneminde kendisinden Ali Bey diye söz etmişti) yakın temas kurdu. Azerbaycan’ın bağımsızlığını ilan etmesi ve Elçibey’in Cumhurbaşkanı olmasıyla birlikte Elçibey’in Cumhurbaşkanlığı ofisinde çalıştı.
Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.