Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Kabine Toplantısı’nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Diyarbakır Cezaevi’nin müzeye dönüştürülmesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bozdağ, 1978’de inşa edilen cezaevinin 1980 darbesi sonrasında hak ihlallerine ve bazı acılara tanıklık ettiğini söyledi.
“Böyle bir cezaevini açık tutmak, Türkiye için doğru bir şey değildi.” diyen Bozdağ, cezaevinin tahliye edildiğini, Kültür ve Turizm Bakanlığının cezaevini bir hafıza müzesine, kültür merkezine ve kütüphaneye dönüştüreceğini dile getirdi.
Cezaevi binasının muhafaza edileceğini aktaran Bozdağ, sonradan cezaevinin çevresine yapılan ek binaların yeniden ele alınacağını kaydetti.
Binanın depreme dayanıklılığına yönelik de analizler yapılacağını ifade eden Bozdağ, müzeye dönüştürülecek cezaevinin bölge için de önemli bir yer haline geleceğini vurguladı.
Bakan Bekir Bozdağ, “Bir dönem de olsa kötü hatıralarla anılan bir cezaevimiz yok. Bu son derece önemli.” dedi.
‘Cumhurbaşkanımıza da arzı yapıldı’
Başörtüsüne yönelik anayasa değişikliği teklifiyle ilgili soru üzerine Bozdağ, “Anayasa değişikliği çalışmamız nihayete erdi. Sayın Cumhurbaşkanı’mıza da arzı yapıldı.” dedi.
Bakan Bozdağ, teklifin ayrıntılarını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklayacağını bildirdi.
Anayasa değişikliği teklifinin içeriğine yönelik Bozdağ, “Aile var, 41’inci maddenin birinci fıkrası değiştiriliyor. 24’üncü maddeye de iki fıkra ekleniyor. Hem başı açık, hem başı örtülü olan herkes için anayasal teminat getiriyoruz” diye konuştu.
‘NATO’ya girmek istiyorlarsa sözlerini tutacaklar’
Finlandiya’dan gelecek heyetle Adalet Bakanlığı yetkililerinin görüşeceğini belirten Bozdağ, şunları kaydetti:
“Şu anda NATO’ya girmek istiyorlarsa sözlerini tutacaklar. Bizim beyanlarımız çok açık, ‘Bize verdiğiniz sözleri yerine getireceksiniz, biz de sizin NATO’yla ilgili giriş sürecini tamamlayacağız.’ Süreç başladı ama tamamlanmadı. Tamamlama, Meclis onayı ile olacaktır. Dolayısıyla Meclis onayı olmadıkça sürecin başlaması bittiği anlamına gelmez. Meclis noktayı koyacaktır. Onlar sözlerini tutarsa Türkiye zaten sözünde duran bir ülke, sözünü tutar.”
