CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü için kanun değişikliği önerisi, “Pandora’nın Kutusu”nu mu açtı, yoksa diş macununu tüpünden mi çıkardı?
Her iki seçenek de henüz devre dışı olsa da, başörtüsü konusunda anayasa değişikliği görüşmeleri başladığında, bunlar olabilir.
Risk, Meclis görüşme taktiklerini istediği gibi kullanabilecek iktidar partileri için değil, muhalefet için ve özellikle altılı masa için sözkonusu.
-Altılı masa, AKP’nin anayasa değişikliği teklifi konusunda ortak bir karar almadan, kendi içinde yarışa girerek, iktidara yeni bir koz verdi.
-İYİ Parti’nin, anayasa değişikliği teklifi için, “metinde riskli ve ileride problem yaratabilecek temel hususlar” olmasına rağmen, anayasa değişikliğini destekleme eğiliminde olduğunu açıklaması, iktidarı işini kolaylaştırmış görünüyor.
-Altılı masanın bu konuda ortak bir karar alması düşünülürken, İYİ Parti’nin ön alma ve seçmene selam olan bu yaklaşımı, CHP’ye karşı bir tavır oldu. CHP’nin kararı netleşmeden yapılan bu açıklama, bir kez daha iktidara altılı masa içindeki görüş ayrılıklarını kullanma fırsatı verdi.
-Oysa anayasa değişikliğinin, referanduma götürülüp götürmeyeceği ya da referandumsuz kabul edilip edilmeyeceği konusunda karar verecek olan AKP ve MHP değil, muhalefet partileri.
-Muhalefet istemediği ve ortak hareket ettiği takdirde, anayasa değişikliği ne referanduma gidebilir ne de referandumsuz kabul edilebilir.
-Ayrıca 134 sandalyeli CHP ya da 56 sandalyeli HDP destek vermeden, 37 sandalyeli İYİ Parti destek verse de, referanduma gitmeden anayasa değişikliği için gerekli 400 sayıya ulaşılamıyor…
Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.