Türkiye narenciye üretiminde önemli bir yere sahip olan ve üretimin yüzde 29’unu tek başına karşılayan Adana’da narenciye dikili alanlarda zararlı olan ve her yıl milyonlarca liralık ihracat ürününün geri dönmesine sebep olan zararlılara karşı biyolojik mücadele amacıyla avcı böcekler görev yapacak.
Adana İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Biyolojik Mücadele Enstitüsü işbirliğinde düzenlenen Tarla Okulu etkinliğinde turunçgil alanlarında her yıl önemli zararlara yol açan turunçgil unlu biti ile turunçgil kabuklu bitine karşı narenciye dikili alanlara avcı böcekler bırakıldı.
Seyhan İlçesi Gölbaşı Mahallesindeki bir çiftlikte düzenlenen Tarla Okulu’nun açılışında konuşan Adana İl Tarım ve Orman Müdürü Muhammet Ali Tekin, ihracatta en büyük problem olan kalıntıyı çözmek için çalışma başlattıklarını belirterek, “Amacımız tabi ki insan sağlığını korumak. Yapılan tüm çalışmalarda temel felsefemiz bu. Hem insanların gıda ihtiyacını karşılamak hem de sağlığını korumak. Bölgemiz yoğun tarım yapılan bir bölge. Bütün zararlıların ve ilaç kullanımının en üst seviyede olduğu bir il. Dikilen ürünleri başlamak için gübre, korumak için ilaç kullanıyoruz. Bunların içinde olumsuzluklar da karşımıza çıkıyor. Akdeniz meyve sineğinde mücadele ile önemli mesafeler aldık.” dedi.
Tekin, 50 bin kabuklu bit için 25 bin adet ise unlu bit için avcı böcek salımı yapacaklarını kaydederek, “Bu tarz projelerde ilimizde ve ülkemizde ilaç kullanımını azaltmayı, insan sağlığına verdiğimiz önemi göstermek istiyoruz. Bu tür uygulamaları yapmak isteyenleri de destekliyoruz.” şeklinde konuştu.
“Türkiye’de şu anda 657 adet zararlı organizma var”
Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü Bitki Sağlığı ve Karantina Daire Başkanı Dr. Ersin Dilber de bakanlık olarak 2010 yılından bu yana biyolojik ve biyoteknik mücadeleye destek verdiklerini belirterek, “Sadece Adana’da değil Antalya’daki enstitüde de böcek üretimi yapıyoruz. Tabii biz böceklere niye ihtiyaç duyarız? Türkiye’de şu anda 657 adet zararlı organizma var. Bunlar tarımda üretime zarar veren organizmalar. Biz bunlarla mücadele ederken bu canlıların bazıları doğasını yaşıyor. Bize hiç zarar vermiyor ama bazıları çok ciddi manada bizi zarara sokuyor. Biz de bunlarla başa çıkmak için her zaman insanlarımızın aklına kimyasal mücadeleye geliyor, kimyasal mücadeleye başvurulduğunda da farklı sorunlar, insan sağlığı, çevre sağlığı ve kalıntı problemleriyle karşı karşıya kalıyoruz. İşte biyolojik mücadele doğanın dengesidir. Doğada var olan bir böceğin ya da bir zararlı olduğu zaman diğer canlı tarafından mücadelesi diye kısaca özetleyebiliriz” dedi.
Bu tür projelerin çevreci projeler olduğunu vurgulayan Dilber, “Bugün bu bahçeye sağlayacağız belki ama yarın onlar çoğalarak çevredeki bahçelere katkı sunacağını umuyoruz. Bu faaliyetlerimiz bakanlık olarak özelinde genel müdürlük olarak destekliyoruz ve genel müdürlüğümüz son 10 yıldır bu mücadeleyi destekliyor. Siz bir böcek alıp bunu desteklemeye uygun şekilde tarım il müdürlüğüne götürüp kaydettiğinizde destekleme ödemesi alıyorsunuz. Son 10 yılda yaklaşık 140 milyon lira tek bu mücadeleye destekleme ödemesi yaptık. Bu desteklemelere üreticilerin rağbet etmesini istiyoruz” diye konuştu.
“Meyveyi ne kadar yıkayacağız endişesi yaşıyoruz”
Programa katılan Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdür Yardımcısı Dr. İbrahim Halil Sözmen ise tarımsal ilaç kullanımında büyük problemler yaşandığını kaydederek, “Bunu hepimiz kabul edelim. Pazara gittiğimizde bir meyve alırken düşünüyoruz değil mi? Ben çok soruyorum arkadaşlar. Bunları eve getireceğiz, ne kadar sirkeli suda tutacağız, ne kadar yıkayacağız endişesi yaşıyoruz. Neden? Tabii ki bu zirai ilaçların çok konulması ve bilinçsiz kullanılmasından kaynaklanıyor. Onun için bu biyolojik mücadelede her zaman, şimdi de olduğu gibi büyük bir heyecan duyuyorum. Bizim TAGEM olarak 49 tane enstitümüz var. Hatta son enstitümüz yeni kurduk. Enstitülerimiz Türkiye’nin en büyük ar-ge kuruluşudur. O zaman biz şunu yapmalıyız. Şu anda konumuz olduğu için söylüyorum, bu tür çalışmalara daha çok önem vermeliyiz. Daha çok çoğaltmalıyız. Bu ilaç kalıntılarından bizler ve topraklarımız daha az zarar görmeli” dedi.
Turunçgil alanlarına avcı iki farklı faydalı böceğin salınımı amacıyla düzenlenen Tarla Okulu etkinliğinde daha sonra Adana Vali Yardımcısı Adem Arslan, Milletvekili Abdullah Doğru, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdür Yardımcısı Dr. İbrahim Halil Sözmen, Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü Bitki Sağlığı ve Karantina Daire Başkanı Dr. Ersin Dilber, Adana İl Tarım ve Orman Müdürü Muhammet Ali Tekin, Adana Biyolojik Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürü Miraç Yayla tarafından temsili böcek salımı yapıldı.
571 bin dekar narenciye arazisi bulunan Adana, ürettiği 1 milyon 260 bin ton ürün ile Türkiye narenciye üretiminin yüzde 29’unu karşılıyor. Narenciye üretim alanlarında en önemli zararlı Akdeniz Meyve Sineği’nden sonra turunçgil unlu biti ve turunçgil kabuklu biti geliyor. Her iki zararlı ihracata konu olan ürünlere verdiği zarar ile ihracatı yapılan tonlarca ürünün geri dönmesine sebep oluyor.