Sevgili Okurlarım
Bugün sizlere ailem ile ilgili değişik bilgiler verip konuyu yazının başlığına bağlayacağım.
Daha önceki yazılarımdan Çanakkaleli Fridayı tanıdınız. Frida sekiz kardeşin dördüncüsü idi. Bu kardeşlerden yirmi bir çocuk doğdu. Ben bu kardeş çocuklarının doğum tarihlerine göre üçüncüsüyüm. Annemin bir küçüğü Rıfat dayım kendi iki oğlunu götürdüğü gibi nerede ise tüm yeğenlerini de Fenerbahçe maçlarına götürdü. Böylece biri hariç tüm çocuklar Fenerli oldu. Öyle ki ailemizin sekiz kombinesi ve bir locası oldu. Ama bizim bir sorunumuz vardı. Sahanın adı bizim ailemizi çok etkileyen birinin, Şükrü Saraçoğlunun adını taşımakta.
Şükrü bey Varlık Vergisinin mimarıdır . Bu vergi 1942 yılında Kasım ayının ikinci haftasında çıkarılmış ve bizim ailemizin tüm varlığının alınması dahi istenen vergiyi karşılamamıştı . Bunun üzerine büyük dayım Erzurum Aşkale’ye sürülmüş , orada yol yapımında çalıştırılmıştı. Oraya sürülen gayrimüslim vatandaşlardan yirmi biri kötü şartlardan dolayı hayatını kaybetmişti.
Bu Fenerbahçe ki 1945 yılında erkek basket takımının kaptanı hariç tamamı musevi sporculardan kurulu idi.
Bu sene Fenerbahçe 1907 derneğinin yıllık toplantısında yapılan bir öneri bizleri yani Fenerbahçe’ye yürekten bağlı olan gayrimüslim taraftarları çok sevindirmiştir.
Fenerbahçe stadının adının Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında Atatürk Stadyumu olması müthiş bir haber olmuştur.
Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.