İTÜ İklim Değişikliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Kadıoğlu, ”Özellikle sıcak havalar apartmanların üst katlarında, yaşlı, çocuklar, obezler, kronik hastalığı olanlar ve yatalaklarda ölümcül oluyor” dedi.Sıcak hava dalgası kavurucu etkisini hissettirmeye devam ediyor. Prof. Dr. Kadıoğlu, yüksek sıcaklıkların eylüle kadar devam edeceğini belirterek, apartmanların üst katlarında yaşayan vatandaşları uyardı. Prof. Dr. Kadıoğlu, yerel yönetimlere seslenerek, binaların beyaza boyanması gerektiğini de vurguladı.
”Özellikle apartmanların üst katları”
Prof. Dr. Kadıoğlu, sıcak hava dalgalarına karşı alınması gereken önlemleri anlatarak, ”Sıcak hava dalgaları doğanın bir kanunudur. Normali anormali yoktur, bunlar her yaz olan şeylerdir. Burada anormal olan şey, biz bunu tanımıyoruz. Buna göre yaşamımızı düzenlemememiz, buna göre tedbir almamamız, milleti buna göre eğitmememiz. Anormal olan şey bu. Sıcak hava dalgaları bazen çok şiddetli olur, bazen zayıf olur, bazen kentleşme, kentlerde bu hava koridorlarının kapatılması, deniz kıyısına yapılan böyle set gibi binalar. Bir de bunun üzerine kent ısı adası 9 derece eklersin. İklim değişikliğinden 1 derece ekleyin. Hepsi üste geldiği zaman, özellikle apartmanların üst katlarında, yaşlı, çocuklar, obezler, kronik hastalığı olanlar ve yatalaklarda ölümcül oluyor” ifadelerini kullandı
”İstanbul gibi kentlerimizde binaların açık renkle boyanması gerekir”
Kentlerin kırsal kesimlere göre, 9-10 derece daha sıcak olduğunu belirten Prof. Dr. Kadıoğlu, şöyle devam etti:
”Kentlerde yaşıyorsan bu bütün beton yüzeyler güneşi yuttuğu için 9-10 derece kırsala göre daha sıcak oluyor. Bir de o kentteki deniz kıyısına bina yapılmışsa, havalandırma koridorları kapatılmışsa o kent tabii havalandırma olmadığı için daha çok zarar görüyor. Siz de şapka kullanmıyorsanız, güneş kremi yoksa, bir de güneşin dik olduğu saatlerde yani gölgenizi görmediğiniz saatlerde dışarı çıkıyorsanız ve dışarıda fiziksel bir aktivite bulunuyorsanız sıcak hava dalgaları sizin için çok etkili ve tehlikeli olabiliyor. Belediyelerin asfalt yolların bir kısmını, meydanları beyaza boyaması gerekiyor. Artık İstanbul gibi kentlerimizde, Bodrum gibi açık renkle binaların boyanması gerekiyor. Kent ısı adasını azaltıcı etkiler üstünde çalışıyor olmamız lazım. Yeşil çatılara ağırlık vermemiz lazım. Beyaz olunca güneş ışınları geri yansıyacak, güneş ışınları yutmayacak, güneş ışınlarını yutup sonra geri salmayacağı için kent Isı adası düşük değerde olacak. O yüzden artık herkesin kafasına göre boyamaktan vazgeçmesi lazım. Asfaltlara beyaza boyamak, yeşil çatılar, bunlar çok önemli şeyler. Ağustos, eylülde bu sıcakların olma ihtimali var.”
”Türkiye’de kaç şahsın öldüğünü bilmiyoruz”
Sıcak hava dalgasının Türkiye’de kayıt dışı bir tabii afet olduğuna değinen Prof. Dr. Kadıoğlu, ”Kayıtlarda değişik zamanlarda kuvvetli sıcak hava dalgaları hep olmuştur. 2004’te Fransa’daki sıcak hava dalgasında 35 bin kişi öldü. Türkiye’de bu kayıt dışı bir afet olduğu için kaç kişi öldüğünü bilmiyoruz. Ölümlerin kök nedenine yazılmadığı için kayıtlarda yok ama mutlaka bizi de etkiliyor. Çocuklarınız özellikle bugünlerde okullar tatil diye sokağa salmayın. 11.00’den itibaren eve gelmelerini, şapkalı olmalarını sağlayın, simsiyah güneşte kavurmalarını yanmalarını engelleyin. Bu genç yaşlardaki güneş yanıkları, ileriki yıllarda çift kanser olma riskini artırıyor” dedi.