Avrupa Merkez Bankası (AMB) Başkan Yardımcısı Luis de Guindos rekor enflasyonla mücadele için “kararlı eylem” çağrısında bulunarak, yetkililerin geçen haftaki tarihi artışın ardından faiz oranlarında daha fazla artışa yönelik çağrılarını sürdürdü.
Guindos, tüketici fiyatlarındaki artışın ana nedeninin yükselen enerji maliyetleri olduğunu ve bazı ekonomistler tarafından resesyona sürüklenmesi beklenen 19 üyeli Euro Bölgesi’nin “zor bir görünümle” karşı karşıya olduğunu kabul ederken, talebin de bu konuda rol sahibi olduğunu söyledi.
“Klasik talebe dayalı aşırı ısınma döneminde olmadığımız ve yükselen enflasyon üzerinde baskın itici gücün enerji maliyetleri olmaya devam ettiği doğru” diyen Guindos, “Ancak mevcut düşük faiz oranları sayesinde, para politikası hala destekleyici, dolayısıyla talebi destekleyerek fiyat baskılarına katkıda bulunuyor” değerlendirmesinde bulundu.
AMB yetkilisi Lizbon’da yaptığı konuşmada, “Enflasyon beklentilerini kontrol altında tutmak için kararlı hamleler hayati öneme sahip olmakla birlikte kendi içinde fiyat istikrarı ve enflasyonda ikincil etkilerin önlenmesine de katkıda bulunuyor” ifadelerini kullandı.
Kış aylarında Avrupa’yı daha zayıf bir ekonomi bekliyor
AMB, yüzde 2 hedefinin beş katına yaklaşan enflasyonla mücadele ederken, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali nedeniyle uygulanan yaptırımlara karşılık olarak doğalgaz dağıtımını kesmesinin ardından kış aylarında daha zayıf bir ekonomiye hazırlanıyor.
Mevcut durumda, Fed’in ABD’deki agresif faiz artışları şahin yaklaşımı güçlendirdiği için fiyatların düşürülmesi öncelik kazanıyor. AMB geçen hafta “talebi azaltmak için” oranları daha da artırmayı beklediğini söyledi.
Dublin’de ayrı bir konuşma yapan İrlandalı Gabriel Makhlouf, Guindos’un sert ifadelerini tekrarladı.
“Faiz oranlarını yükseltmek kesinlikle gerekli”
“Tarih bize bu sorunların ancak harekete geçmeyi geciktirirsek daha da kötüleşeceğini öğrettiğinden, para politikasını daha da sıkılaştırmak için bir dayanak gerekliydi” diyen Guindos, “Kalıcı enflasyon makroekonomik istikrara ve toplumun uzun vadeli yaşam standartlarına zarar verdiği için faiz oranlarını yükseltmek kesinlikle gerekli” dedi.
Guindos’a göre euronun değeri de soruna katkıda bulunuyor. Para birimindeki değer kaybı, paritesinin 1 seviyesinin altında düşmesinin emtia ithalatını daha pahalı hale getirerek enflasyonist baskılara katkıda bulunuyor.
Bu düşüş kısmen Fed’in faiz oranlarını daha hızlı yükseltmesinden ve aynı zamanda Avrupa’nın kötüleşen görünümünden kaynaklanıyor. Guindos, ekonomik büyümenin “önemli ölçüde yavaşlamasının” beklendiğini söylese de, bir gerilemeden bahsetmedi.