Babacan, Altılı Masa’nın cumhurbaşkanı adayına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
“İlk baştan bir kronoloji oluşturduk ve bunu prensip olarak çok önemli gördük. Bu sıralama; önce anayasa değişikliği paketi üzerine çalışmamızı tamamlayacağız, arkasından ortak politikalar metni oluşturacağız ve aynı zamanda hükümet programı; üç, geçiş sürecinin yol haritası. Yani seçimlerden sonra parlamenter sisteme geçilene kadar ülke nasıl yönetilecek. Bir bakıma parlamenter sistemin ruhunu mevcut anayasa ile yaşatmayı nasıl başlayacağız? Bu çalışmalar bitmeden ortak adayın belirlenmesinin doğru olmayacağını baştan beri söyledik. Kararlı bir şekilde de bu sıralama ile gidiyoruz. Tabii ki haklı olarak toplumumuzda çok büyük bir merak var. Toplumumuz altılı masanın ortak adayının ne olacağıyla ilişkin yoğun bir tartışma ve değerlendirme süreci şu anda yaşıyor. Toplumdaki bu tartışma, ismi çok geçen az geçen herkesle ilişkin toplumda kanaatlerin oluşması zamanı geldiğinde bizim de kararımızı kolaylaştıracak. Bahsettiğim çalışmalar bitmeden aday isimleri konuşulduğunda adayların kimlikleri ve geçmişleri tartışılıyor. Halbuki biz ne yapacağımız konusunda mutabakata vardığımızdan sonra, yani altı parti ve ortak aday ülkeyi beraberce nasıl yöneteceği, o süreçte ülkenin sorunlarını çözmek için ne yapacağıyla ilişkin konuları bitirip koymadan adayı tartıştığımızda kimlik ve geçmiş tartışılıyor.”
Babacan, Ruşen Çakır’ın, “Çok isim geçiyor diyorsunuz sizin isminiz de geçiyor, Ali Babacan gerçekten aday olmak ister mi?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Bizim önceliğimiz altı genel başkanın oturduğu masanın içinden bir aday çıkması. Bizim önceliğimiz bu çünkü bu süreci hızlandıracaktır ve kararlar daha hızlı alınacaktır. Dışarıdan bir yedinci isim söz konusu olduğunda, o ismin sürece adaptasyonu biraz daha zaman alacaktır. Ama altılı masa nihayetinde dışarıdan bir isim konusunda mutabakata varırsa ne olur? Birkaç hafta daha gerek olur adaptasyon sürecine o da olur. Benimle ilişkin konuya gelince, eğer Altılı Masa benim ismim üstünde mutabık kalırsa tabii ki hem rahat seçilirim hem de en iyi şekilde yönetirim. Ama şu anda bizim önceliğimiz kim sorusu değil. “