Altılı Masa’nın ne yapacağı konusundaki mutabakatın sağlanmasının ardından ‘adayın kimliği’nin önemini yitireceğini ifade eden Babacan, “Biz 22 alanda eylem planlarımızı tamamlamak için çalışıyoruz, bir aya hepsini açıklamış olacağız. Bütün bu çalışmalarımızı Altılı Masa’ya koyuyoruz. Her parti kendi çalışmasını koymalı masaya. Ortak adayımıza sorulduğu zaman ortak adayın da altı partinin de benzer şeyleri söylemesi lazım. Biz bunu iki, üç ay içerisinde tamamlanacak bir çalışma olarak görüyoruz. Yarınlar konusunda ortak bir politika seti hazırlıyoruz. Ne yapacağımız konusunda uzlaştığımız zaman aday kim olursa olsun yapacakları belli olacak. Adayın kimliği, geçmişi, ideolojisi yerine bu ülke için neler yapacağı tartışılacak” dedi.
Babacan, AK Parti tarafından TOGG lansmanı ve ‘Türkiye’nin Yüzyılı’ toplantısına davet edilmemiş olmalarına ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:
“Türkiye’nin yerli teknoloji kapasitesini artırması, kendi potansiyelini büyütmesi herkes gibi bizim de gurur duymamız gereken bir konu. Keşke ülkeyi yönetenler biraz daha kapsayıcı bir yaklaşıma sahip olsalardı. Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken toplumu kutuplaştıran, ötekileştiren, ikiye ayıran bir zihniyetle Türkiye büyümez, Türkiye böyle kalkınmaz. Bir siyaset geleneği olan partiler arası bayramlaşma tekliflerimizi bile reddettiler. İktidarın şu an en çok korktuğu, kendisi için en büyük tehdit olarak gördüğü parti biziz.”