Yemek siparişinden fatura ödemeye, araba satın almaktan iş yerimiz için personel tedarik etmeye kadar birçok ihtiyacımızı dijital mecralar aracılığı ile karşıladığımız bu dönemde fiziki kartvizitin yeri gerçekten de halen bu kadar önemli mi?
Aslına bakacak olursak bu haftaki konumuz yalnızca İnsan Kaynakları ile ilgili değil. Kurumun “dışarı” ile iletişimi olan tüm departmanlarını direkt olarak ilgilendiriyor. Özellikle pandeminin yarattığı olağanüstü hâl uygulamaları kaldırıldığından beri sık sık etkinlikler düzenliyor. Lansman, zirve adı altında düzenlenen bu konferans etkinlikleri network için pazarın aktörlerini buluşturuyor. Hâliyle çok büyük önem taşıyor. Online konferansların hem maddi hem de zaman açısından çok büyük bir kazanç yarattığını geçtiğimiz iki senede çok net bir biçimde tecrübe ettik. Ancak öğrendiğimiz bir diğer şey de online bir görüşmenin asla yüz yüze bir görüşme kadar akılda kalıcı ve sağlam temelli olmaması.
Eski köye yeni adet
Kalabalık bir konferansa network yapmak için gönderilmiş satış departmanı elemanının yanında kartviziti yoksa, savaşın ortasında kurşunu kalmamış bir askerden pek de farkı yoktur. Okuyucularımız bir önceki cümledeki kartvizit ve kurşun metaforuna hak vereceklerdir. Ancak tam da şimdi yine hak vereceğiniz başka bir şeyden bahsedelim, üstelik bu konunun tam tersi… Artık savaşlar cephe savaşı mı? Yani onlarca kurşuna sahip tek bir asker, modern bir ordu için çok mu önem taşıyor ya da önem taşıyor mu?
Bir şirketin kurumsallaşabilmesi için devamlılık çok önemlidir. Yapılan işin kişiye bağlı değil, unvana bağlı olması gereklidir. Yani o unvandaki kişiler değişse bile, işin ivmesi bu değişime bağlı olarak düşmemelidir. Buna bir örnek olarak, CRM sistemlerinin henüz yaygınlaşmadığı dönemlerde işten ayrılan bir satışçının o zamana kadar topladığı kartvizitleri iş yerine bırakmaması bir krizin fitilini ateşlerdi.
Uzunca bir dönem kartvizit alışverişi bu kadar önemliyken; şu an eski usul, konvansiyonel bir işlem haline gelmek üzere. Ancak daha etkili, daha kalıcı çözümler meydana geldiği ve gelmekte olduğu için bu işlem yavaş yavaş demode ve işlevsiz olarak anılmaya başlanacak.
Artık kartvizitlerden yüzlerce adet bastırtmak yerine çok daha az sayıda, hatta yalnızca bir tane bastırtacağız. Ve üzerindeki QR kod ile kartvizitimize dijital yetenekler kazandırmış olacağız. Tanıştığımız kişiyi ister LinkedIn ağımıza ister CRM sistemimize direkt olarak kaydedebileceğiz. CRM sistemine direkt olarak kaydolan bir potansiyel müşteri, satış departmanın kişilerden bağımsız devamlılığının sağlamasında rol oynayacak.
Ya da tamamen dijital ortamda, cep telefonumuzla bu bilgi alışverişini çözüme ulaştıracağız. Tanımladığımız iletişim bilgilerimiz, sosyal medya hesaplarımız kısacası bir kartvizitte olmasını istediğimiz her şeyi NFC yani yakın alan iletişimi özelliği bulunan akıllı telefonlarımız aracılığı ile istediğimiz kişiyle paylaşabileceğiz.
Memleketi bugün ülkemizin sınırları içinde yer alan, felsefe için çok büyük bir yol gösterici olarak kabul edilen Büyük Yunan Filozof Efesli Heraklitos’un yaklaşık olarak 2 bin 500 yıl önce söylediği gibi “Değişmeyen tek şey, değişimin kendisidir.” Evet, fiziki olarak kartvizit vermek tarihe karışıyor. Ancak günün sonunda yalnızca şeklinin değiştiğini ve işlemin daha sağlam hale geldiğini görüyoruz.