Avrupa Birliği’nin (AB) enerji krizi sonrası Rusya’ya gaz bağımlılığını azaltmak için son bir yılda planladığı 53,5 milyar avroluk boru hattı ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) altyapı projeleri, birliğin iklim taahhütleriyle çelişiyor. Düşünce kuruluşu Global Energy Monitor (GEM) tarafından hazırlanan Avrupa Gaz Takipçisi raporuna göre, AB ülkelerinde savaştan önce LNG ithalat kapasitesi 167 milyar metreküp seviyesindeydi.
Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaşla derinleşen enerji krizi sonrası Ocak 2022 ve Şubat 2023 döneminde AB ülkelerinde yıllık 35,2 milyar metreküp kapasiteli 8 LNG projesi ve 11,1 milyar metreküp kapasiteli doğal gaz boru hattı onaylandı. AB’nin enerji krizi ve Rusya’ya gaz bağımlılığını azaltma nedeniyle planladığı yeni LNG ithalat kapasitesinin ise yıllık 227,2 milyar metreküp, ilave doğal gaz boru hattı kapasitesinin 60,5 milyar metreküp olduğu hesaplanıyor. Bu kapsamda toplam 38 proje yer alıyor.
Yüzde 136 artış bekleniyor
AB’nin planladığı yeni LNG projelerinin, mevcut kapasiteyi yüzde 136 artırması bekleniyor. Yeni LNG altyapı projeleri ağırlıklı olarak Almanya, Yunanistan, İtalya ve Hollanda’da planlanıyor. Tüm bu projeleri faaliyete geçirmek amacıyla 53,5 milyar avro harcama yapılacağı tahmin ediliyor. Bu miktarın 22,1 milyar avrosunu LNG terminalleri, 31,4 milyar avrosunu boru hatları oluşturuyor.
Öte yandan, hali hazırda inşa halindeki projelerin maliyeti ise 4,2 milyar avroyu buluyor. AB’nin doğal gaz altyapı planları, emisyonların 2030’da yüzde 55 azaltılması ve 2050’de sıfır seviyesine çekilmesini hedefleyen iklim taahhütleriyle çelişiyor.
Yıllık 950 milyon tonu bulabilir
Planlanan 227,2 milyar metreküp kapasiteli LNG terminallerinin inşa edilmesi halinde emisyonların yıllık 950 milyon tonu bulabileceği hesaplanıyor. Sadece bu altyapı projelerinin, AB’nin 2019’da yaklaşık 3,5 milyar ton karbondioksit eşdeğeri olan sera gazı emisyonlarının üçte birinden fazla emisyona neden olacağı tahmin ediliyor.
GEM Araştırma Analisti Baird Langenbrunner de rapora ilişkin değerlendirmesinde, AB’nin gaz bağımlılığının yüksek seviyede olduğunu belirterek, “Bu hastalığın tedavisi daha fazla gaz ithalat altyapısı inşa etmek değil. AB’nin yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği önlemlerini hızlandırmaya devam ederek fosil yakıt talebini düşürmesi lazım.” ifadelerini kullandı.