Ulusal24 Haber Merkezi
ABD’de yeni Başkan Donald Trump’ın yönetimi şekillenmeye başladı. İsimlere baktığımda tam bir, ne yaptığını bilmez, neo-con şahinler kabinesi karşıma çıktı.
Hele de atanan iki kişi var ki hem bütün Ortadoğu ve Uzak Asya’yı, özellikle de Türkiye’yi sıkıntıya sokacak gibi görünüyor. Bunlardan birincisi Ulusal Güvenlik Danışmanlığı’na atanan Michael Waltz. Waltz, ABD’de, başlarına taktıkları başlıklara atfen Yeşil Bereliler (The Green Berets) olarak bilinen Özel Harekat Kuvvetleri’nde yıllardır görev yapan, albay rütbeli emekli bir asker. Yeşil Bereliler, ABD toprakları dışında, özellikle de terör eylemlerinde kullandıkları sert yöntemlerle biliniyorlar. Son derece acımasız bir takım. Michael Waltz’ın Çin ve İran’dan nefret ettiği, bizim Erdoğan yönetiminden de hiç hoşlanmadığı biliniyor. Florida eyaletinden Temsilciler Meclisi üyesi olan Waltz, defalarca Türkiye’ye yaptırımlar uygulanması için teklifler vermiş, Suriye’nin kuzeyindeki Türk askerlerini “işgalcilikle” suçlamıştı.
ERGEN KILIKLIYLA BOTOKSLU
Bir diğeri Dışişleri Bakanlığı’na getirilen Marco Rubio. Rubio Küba göçmeni bir ailenin oğlu. Florida eyaletinden seçilmiş genç bir senatör. Floridalılar arasında, ergen kılıklı Marco, olarak anılırmış. Bunun da nedeni 10 yaşındaki bir ilkokul çocuğuna benzer konuşmaları ve hali-tavrıymış. Çin, İran ve Küba’ya karşı ABD’nin sert politikalar izlemesini isteyen bir kişilik. Rubio ismini Türkiye kamuoyu, gidici Başkan Joe Biden’a Ocak 2021’de yemin ederek göreve gelmesinin hemen ardından, Şubat 2021’de Demokrat ve Cumhuriyetçi Partiler’den 53 senatörle birlikte yazdığı mektupla tanıyor. Mektupta senatörler Türkiye’de Erdoğan rejimini yerden yere vurararak çok sert yaptırımlar uygulanmasını istemişlerdi.
Bir başka şahin isim Savunma Bakanı olan Pete Hegseth. Fox televizyonunda yorumlarıyla tanınan Hegseth, Amerikan ordusunda cinsel ve ırksal ayrımcılığa karşı çıkan üst rütbeli subayları sürekli sert bir dille eleştiriyor.Eski bir asker olan Hegseth’in ataması ABD Senatosu tarafından onaylanırsa ABD Ordusu’nu karışık ve zor bir dönemin beklediği ifade ediliyor. Hegseth’in hele de ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Charles Brown’ı, “radikal solcu politikacıların izinden gitmek”le suçlaması Savunma Bakanlığı’yla ABD ordusunu karşı karşıya getireceği görüşleri hakim.
İç Güvenlik Bakanı da South Dakota Valisi Kristi Noem oldu. Noem sınır güvenliği, göçmenler, doğal afetlerle mücadele ve ABD Gizli Servisi’nden sorumlu olacak. Noem, ismini Covid pandemisi döneminde South Dakota’da eyalet çapında maske takılmaması kampanyası yürütmesiyle duyurmuştu.
ABD Merkezi Haberalma Örgütü (CIA) Başkanlığı’na da, önceki Ulusal Haberalma Ajansı’nın (National Security Agency) başı olan John Ratcliffe getirildi. Ratcliffe Trump’ın hararetli bir destekçisi olarak biliniyor. Ratcliffe, Ulusal Haberalma Ajansı Başkanıyken Demokrat Parti tarafından görevine siyaset karıştırmakla eleştirilmişti.
SEKS TİCARETİ ZANLISI ADALET BAKANI ADAYI
Adalet Bakanlığı’na da Matt Gaetz getirildi. Gaetz’in, yeni kabinede Trump’tan sonra en yetkili kişi olacağı, yeni başkan aleyhine davalar açan savcıların hepsine cadı avı başlatacağı, 2021 seçimleri sonuçlarını tanımayarak Kongre binasını basmaktan suçlu bulunan Trump taraftarlarına af getireceği, pek çok mülteciyi geri göndereceği konuşuluyor. Gaetz de Floridalı. Eski bir Temsilciler Meclisi üyesi. Halihazırda Kongre Etik Komitesi tarafından seks ticareti, cinsel taciz ve daha bir çok suçlamalar nedeniyle soruşturma altında. Şiş yanakları ve fazla düzgün alnı nedeniyle Florida’daki namı “Botokslu Gaetz” miş.
Sizlere bu bir kaç ismi özellikle seçtim ki bu kişilerin aslında görev ehli değil, ama ne kadar şahin oldukları daha iyi anlaşılsın.Hemen hepsi, ne tesadüftür Floridalı (Trump’ın evi de Florida’da). Tamamı İsrail yanlısı. Hatta İsrail’in Gazze’yi dümdüz etmekle kalmayıp Batı Şeria’yı da ilhak etmesinden yana.
Ha, tabii bir de Elon Musk var. O da bakan değil ama daha önce Cumhuriyetçi Parti’den Başkan adayı olan Vivek Ramaswamy’yle birlikte yeni ihdas edilecek bir birimin başına getirilecek. Birimin ismi Kamusal Verimliliği Arttırma Daire Başkanlığı (Department of Government Efficiency). Ağır alkolik ve uyuşturucu bağımlısı olduğu iddia edilen Musk’ın, iddialar doğruysa nasıl kamusal verimliliği arttıracağı doğrusu merakımı uyandırdı. Sanırım Vivek Ramaswamy onun bu açığını kapatır.
Sayın okurlar, şu anda ABD’nin görünen yönetimi bir traji-komik film kadrosu gibi. Allah muhafaza. Bunların eline düşenin hali harap olur.
Türkiye’ye gelince… Yeni yönetimde görev alacak bu isimler ve başkalarının da Erdoğan iktidarından hiç hazzetmedikleri, dolayısıyla önümüzdeki dönem Ankara’nın başının çok ağrıyacağı söyleniyor. ABD’de konuştuğum bazı tanıdıkların bana söyledikleri şunlar:
“Erdoğan iktidarında kimlerin kara paraya bulaştıkları, kimlerin hırsızlık ve yolsuzlukla büyük servetler edindikleri biliniyor. Yasa dışı yollardan elde edilen bu paraların,aklanma amacıyla yurt dışında çeşitli hesaplara yatırılmış olması ve bu paraların özellikle ABD finans sistemi içinde dolaşıma sokulması, Trump ve çevresini fena halde kızdırıyor. Yakında Halkbank davası da yeniden görülmeye başlanacak. Yolsuzluk, hırsızlık ve her türlü kirli işe bulaşan, mafya örgütleriyle yakın işbirliğine giren yetkili isimler şantaja açık hale gelirler. Ülkeleri için de beka sorunu teşkil ederler.
“Ankara, eğer bir sınır ötesi operasyon planlayıp, Suriye’nin kuzeyinde bir çarpışmanın fitilini ateşlemeye kalkışırsa Trump ve çevresi buna kesinlikle izin vermeyecektir. Trump’ın Ocak 2025’te yemin ederek Beyaz Saray’da göreve başlamasıyla birlikte yaşanacaklara hazır olun. Türkiye’yi zor günler bekliyor.”
Konuştuğum bu Amerikalı tanıdıklara göre şimdiye kadar şekillenmekte olan yeni ABD yönetimindeki isimlere bakıldığında içlerinden en tutarlısı Trump. Varın, gerisini siz hesap edin!