Yeniçağ Gazetesi’nin bugünkü manşeti…
Gazetemizi okumak için tıklayınız…
HER GÜN SOFRALARIMIZDAKİ EKMEK DAHA DA KÜÇÜLÜYOR
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “22 yıldır ülkeyi yöneten AKP iktidarının sınıfsal tercihlerinin sonuçlarını yaşıyoruz. Emeklilerin insanca yaşayacak bir ücrete sahip olmasını istiyoruz. Adil bir vergi sistemi istiyoruz” dedi.
DİSK, İstanbul Saraçhane’de 25 Eylül Çarşamba günü yapılacak ‘Büyük işçi buluşması’ öncesinde Beşiktaş’ta mitinge davet bildirisi dağıttı. “Artık yeter geçinemiyoruz” pankartı açan DİSK üyeleri, ‘Gelirde adalet, vergide adalet’ dövizleri taşıdı. Bildiri dağıtılırken ‘adalet istiyoruz’ sloganlarını duyan yaşlı bir vatandaş, “Yapın yavrum yapın. Türkiye battı, battı. Türkiye’miz gitti, eski Türkiye yok. Yabancıları doldurdular, ekmek paramız yok, bak dileniyoruz. Hastaneden geldim, açım, bir simit alabildim, yazık değil mi bana” diye sordu.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu da burada yaptığı açıklamada, “Her gün soframızdaki ekmeğin daha da küçüldüğünü hissediyoruz. 22 yıldır ülkeyi yöneten AKP iktidarının sınıfsal tercihlerinin sonuçlarını yaşıyoruz. 2 yılı aşkın bir süredir vergide, gelirde adalet için işyerinden başlayan bir mücadele yürütüyoruz. Ürettiğimiz değerden payımızı almak istiyoruz. Asgari ücretin insanca yaşayacak seviyeye yükseltildiği bir ücret istiyoruz” dedi.
Çerkezoğlu, şunları söyledi:
“Emeklilerin 12 bin 500 liraya mahkum edilmesini değil, insanca yaşayacak bir ücret ve sosyal haklara sahip olmasını istiyoruz. Az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınan adil bir vergi sistemi istiyoruz. Tüm haklarımızın güvencesi olacak gerçek bir demokrasi istiyoruz. Vergide, gelirde ama her şeyden önce ülkede adalet istiyoruz.”
Çerkezoğlu, “İstanbul’daki bütün işçi arkadaşlarımızı 25 Eylül Çarşamba günü saat 15:00’de yapacağımız buluşmaya davet ediyoruz. Biz bu mücadeleyi büyütmeye kararlıyız. Bu yaşadığımız kara tablo ka- der değil, bu tabloyu değiştirmek mümkün. Bu tabloyu değiştirmek için, eşitlik, adalet için hep birlikte yan yana mücadeleyi büyüteceğiz” dedi.
“DERT ÇOK DERMANI YOK”
Artvin’in Ardanuç ilçesinde pazarcılar halkın alım gücünün düşmesi nedeniyle hiç satış yapamadıklarını söyledi. Evdeki eski kıyafetleri pazara getirerek ikinci el olarak satan Nebahat Demirci, “Bugün akşam oldu yüz lira bile almamız. Evimiz kira, iki tane hastamız var, dert çok ama dermanı hiç yok. Ben de pazara geldim eşimin on bin liralık maaşı var başka da bir şey yok” dedi.
Bir başka pazarcı ise, “Biz satış yapamıyoruz, insanlar alamıyor Maaş 13 bin lira, vatandaş kirasını mı ödesin, çocuğa mı baksın, okula mı verecek nereye verecek yetmiyor” diye konuştu.
VATANDAŞ YAŞLILIK MAAŞI İLE NASIL KİRA ÖDESİN
Osmaniye’nin Kadirli ilçesi Devriş Paşa Mahallesi’nde tek başına yaşayan 67 yaşındaki Ümmühan Torun, 4 bin 180 lira yaşlılık maaşı ve 870 lira sosyal yardım destek parası ile geçinmeye çalışıyor. Maaşının ev kirasına yetmediğini ifade eden Ümmühan Torun, ne yapacağını bilmediğini söyledi. Ümmühan Torun, “Yıllar önce eşimden ayrıldım. Tek başıma yaşıyorum ben. Aylığım 65’lik 4 bin lirayı biraz geçiyor aylık alıyorum ben. Benim ev sahibim 5 bin lira istiyor ayda. “Ya bu parayı vereceksin ya da çıkıp gideceksin’ diyor. Beni rahatsız ediyorlar sürekli. Ben bu parayı nereden alayım? Ekmek alacak param yok. Benim üç tane belimde bel fıtığım var. Önceden çalışıyordum işe gidiyordum şimdi işe gidemez oldum” dedi.
Torun, şunları söyledi:
“Dolabımda bir şey yok, bomboş dolabım. Cumartesi günü pazara gittim aldığım sadece bir biber, başka bir şey yok alamıyorum. Ben kapanacağı zaman gidiyorum çürükleri alıyorum. Ekmek alamıyorum. Gittim bir tanıdığımdan iki teneke buğday istedim un öğüttürdüm. Biraz sonra ekmeğim yok, evde onu ekmek yapacağım, biraz sonra bazlama yapıp yiyeceğim. Bayat alıyorum gücüm yetmiyor, ekmek almaya gücüm yetmiyor. 4 bin lira ile ben ne yapabilirim? Ne yapabilirim size soruyorum? ilaçlarımı alamıyorum, ağrılardan yatamıyorum. Ben 4 aydan beri sürekli bu sıcaklarda ev aradım. Bin liralık, beş yüz liralık ev aradım. Yiyecek yok içecek yok.”
Torun, “Hastayım, kış geldiğinde ben romatizma hastasıyım, bacağımda yırtık var. Ben ne yapacağım? Her gün ben böyle kanlar döküyorum, ağlıyorum, sızlıyorum. Kim beni görüyor dört duvar arasında. Benim komşularım bile bana bakmıyor tek başımayım. Hiçbir şey alamıyorum, ben ne yapacağım? Hiç mi benim kaderim gülmeyecek? Beni sokağa atarsalar ben ne yapacağım hasta halimle? Gelsinler ya bana bir ev versinler ya da çadır versinler, ben çadırda yaşayayım. Okulun içine kurayım, başka çarem kalmadı” ifadelerini kullandı.